Bir ülkeyi resmi açlığa sürükleyen gerçek nedenler

BM tarafından 1983-84 tarihinden sonra ilk kez bir ülkede, Somali'de resmi açlık ilan edildi. Somali'deki açlığın nedeniyle ilgili, araştırmacı Michel Chossudovsky daha önce önemli noktalara dikkat çeken bir yazı yazmıştı. "Somali: Açlığın Gerçek Nedenleri" başlıklı o yazıyı bazı bölümlerini kısaltarak yayınlıyoruz.

Somali, son yirmi yılda, kır ve kent ekonomilerinin yıkımı sürerken bir “iç savaş”ın içinde kaldı.

Ülke şu anda yaygın açlığın pençesinde. Verilen bilgilere göre, son birkaç ayda onbinlerce insan eksik beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Milyonlarcasının hayatı tehdit altında.

Ana akım medya, belirleyici nedenleri incelemeden açlığı şiddetli kuraklığa bağlıyor.

“Kanunsuzluk, çete savaşları ve anarşi” ortamı da belli başlı nedenler arasında gösteriliyor.

Peki, kanunsuzluğun ve silahlı çetelerin arkasında kim var?

Somali, “aciz devlet”, iktidarsız bir ülke olarak sınıflandırılıyor.

Peki nasıl bu hale geldi?

Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, El Kaide ile ilişkili mücahit milis grup El Şabab tarafından kontrol edilen güney Bakul ve Aşağı Şabelle’de açlık yaşanıyor.

Hem BM hem de Obama yönetimi El Şabab’ı “2009 yılında kendi topraklarında yabancı yardım örgütlerine yasak koymakla” suçluyordu. Ancak bu raporlarda, Hareket El Şabaab El Mücahidin’in Suudi Arabistan tarafından finanse edildiğinden ve Batılı istihbarat örgütleri tarafından gizlice desteklendiğinden bahsedilmiyor.

İslamcı milislerin Batılı istihbarat örgütleri tarafından desteklenmesi, son zamanlarda aralarında Libya ve Suriye’nin de yer aldığı bir dizi ülkede mücahit ve El Kaide ilişkili örgütleri gizlice destekleme yönündeki daha geniş çaplı Batı politikasının bir parçası.

Daha kapsamlı bir soru şu: Somali’de 1990’ların başında devlet otoritesinin yıkımına hangi dış güçler yol açtı?

Somali, 1970’lerin sonlarına kadar birbiri ardına yaşanan kuraklıklara rağmen kendi kendine yeten bir ülkeydi. 1980’lerin başında, ulusal ekonomisi istikrarsızlaştı ve tarımı çökertildi.

Ekonomik çöküntü süreci, 1991’de iç savaşın başlamasına neden oldu. IMF’nin “ekonomik ilacı” ekonomik ve sosyal kaosa yol açarak, ABD destekli “iç savaş”ın başlamasına zemin sundu.

Daha acı bir ironi ise, bu açık ülke önemli miktarda petrol zenginliğine sahip olması. ABD’li dört petrol devi, 1991’deki Somali iç savaşı başlamadan önce kendilerine konum sağlamışlardı.

Somali’nin yerüstünde yaşadığı trajedinin uzağında, yerin altında ABD’li petrol şirketleri on milyonlarca dönümlük Somali topraklarında arama yapma ve bu toprakları sömürme imtiyazı kazanarak muhtemel bir servetin üzerinde sessizce oturuyorlar.

Yönetim ve ABD Dışişleri Bakanlığı, Somali’deki ABD askeri misyonunun insani amaçlarla bulunduğunda ısrarcı. Petrol sanayii sözcüleri, kendisi de Teksaslı bir petrol patronu olan eski başkan Bush’un Somali’de harekete geçmesinin, en azından kısmen, ABD’nin petrol payı ile ilgili olduğu yönünde, yardım uzmanları, kıdemli Doğu Afrika analizcileri ve önde gelen çok sayıda Somalili tarafından dile getirilen iddiaları “absürd” ve “saçma” bulduklarını belirttiler.

Fakat ortaya çıkarılan şirket belgeleri ve bilimsel belgeler, Amerikan şirketlerinin, ülkenin pasifiye olduğu dönemde Somali’nin en umut verici petrol rezervlerinin peşinde olduklarını gösterdi. Dışişleri Bakanlığı ve ABD askeri yetkilileri, bu petrol şirketlerinden birinin sadece oturup barış için dua etmekten fazlasını yaptığını da kabul etti.

Mogadişu’da çalışan bir ofisi olan tek büyük uluslararası şirket olan Conoco, ulus çapında kargaşanın hakim olduğu son iki yıl boyunca, BM’nin yürüttüğü insani askeri çalışmalarda yer alan ABD hükümetinin faaliyetlerine doğrudan katıldı. (The Oil Factor in Somalia : Four American petroleum giants had agreements with the African nation before its civil war began. They could reap big rewards if peace is restored. - Los Angeles Times 1993)

Somali, İtalyan ve İngiliz sömürgesi oldu. 1969 yılında, Muhammed Siad Barre liderliğinde bir sömürge sonrası yönetimi kuruldu. Bu iktidar, sağlık ve eğitim alanında önemli sosyal programlar uyguladı, 1970’ler boyunca kır ve kent altyapısı geliştirildi, yaygın okuma yazma programı da aralarında olmak üzere kayda değer bir sosyal ilerleme katetti.

1980’lerin ilk yılları ülke tarihinde bir dönüm noktası oldu. Sahraaltı Afrika’da IMF-Dünya Bankası yapısal uyum programı uygulanmaya başlandı. 1980’ler ve 1990’lar boyunca yaşanan çok sayıdaki açlık da büyük oranda bu “ekonomik ilacın” ürünüydü. Somali’de, onlarca yıllık IMF reçetesi, ülkenin ekonomik sarsıntı ve sosyal kaosa doğru gitmesinin temellerini attı. 1980’lerin sonunda, Washington uzlaşması tarafından uygulanan çok sayıdaki “kemer sıkma politikası” sonrasında, kamu sektöründe ücretler aylık 3 dolara kadar düştü.

Bu makale, ilk kez 1993 yılında Le Monde Diplomatique ve Third World Resurgence’da basıldı.

(soL-Dış Haberler)