Batı El Kaide’yle masaya oturmaya hazırlanıyor

Senelerdir dünyanın her tarafını bombalamak için bahane olarak kullandıkları El Kaide, şimdilerde batılı ülkelerde masaya oturulabilecek ve Mısır’daki yeni süreçte yer alabilecek bir özne olarak tartışılıyor.

11 Eylül 2001’de İkiz Kuleler uçak saldırısında yıkıldığında, dünya için yeni bir savaş dönemi açılıyordu. Ne saldırının öncesi bir barış dönemiydi, ne de bu saldırı olmasa başka bir bahane bulunamayacaktı ne var ki, 11 Eylül’le birlikte emperyalizmin yeni söyleminin merkezine “islami terörizm” oturdu.

Bunun aktörü ise, her türlü şeytaniliğin atfedildiği bir örgüttü: El Kaide.

Aslında El Kaide, ABD’nin 70’li yıllarda Sovyetler Birliği’na karşı savaşmaları için bizzat yetiştirdiği kadrolardan oluşuyordu. Yine de bu yeni dönemde örgüt, birçok saldırganlığın bahanesi oldu. Afganistan işgal edildi. Irak’a saldırılırken dahi “Saddam El Kaide’ye yardım ediyor” dendi.

Ve şimdilerde, batılı devletler El Kaide’yle masaya oturmayı tartışıyor.

Asia Times Online’dan Syed Saleem Shahzad’a konuşan üst düzey bir İngiliz anti-terörizm yetkilisi, batılı devletlerin istihbarat örgütleri üzerinden El Kaide’yle iletişim kanalları kurma olasılığı sorulduğunda şu yanıtı verdi: “El Kaide, dünyanın tüm ulus devletlerine karşı bir örgüt olarak düşünülüyor. Ancak bazı Arap devletlerin yalnızca El Kaide’yle iletişim kurmakla kalmadıklarını, bazı durumlarda senelerce süren başarılı anlaşmalara da vardıklarını görüyoruz. Bu El Kaide’nin anlaşılmaz olmadığını ve büyük siyasi değişimlere uyum gösterebileceğini ortaya koyuyor.”

Mısır’da tüm islamcı örgütler yeni döneme hazırlanıyor
Mısır’da Mübarek’in devrilmesinden sonraki süreçte islamcı örgütlerin içinde önemli bir tartışma başlamış durumda. Siyasal islam hareketinin beşiği olan ülkede Mübarek ve öncesindeki dönemde hapse atılmış çok sayıda islamcı lider, ayaklanma sırasında serbest kaldılar.

Shahzad’ın İngiltere’deki Mısırlı kaynaklardan edindiği bilgilere göre 30 sene cezaevinde kalan Cemaat-ül Cihad lideri Ebud el Zumar, “demokrasi” sürecine dahil olmayı planlıyor.

Cemaat-ül Cihad, 1981 yılında Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat’a suikast düzenlemişti. Zumar’ın hapishanede olduğu 80’li yıllarda örgütün lideri, şimdi El Kaide’nin ideologu olarak tanınan Dr. Ayman el Zevahiri idi.

Mısır’daki tüm islamcı örgütler, şu sıralar cezaevinde kalan az sayıdaki islamcı kadronun da serbest bırakılması için ortak bir strateji üstünde çalışıyorlar. Tartışmada ortaklaşılan nokta ise, silahların bırakılması ve yeni süreçte kurulacak “demokrasiye” adapte olunması.

Shahzad’ın aktardığına göre örgütler “refah, islamcı çalışmanın geliştirilmesi zorunluluğu ve barışçıl siyasi mücadele” başlıklarında anlaştılar.

Yeni Mısır’ın yeni aktörleri, yeni rollerine hazırlanıyorlar.

(soL - Dış Haberler)