Barzani Suriye’yle sınır geçişlerini kapattı

Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Suriye’nin Kürt bölgesine geçişleri durdurdu. Barzani yönetiminin kontrol noktaları oluşturarak sınırdan geçişleri ve sınır ticaretini durdurmasının, Türkiye’nin bu yönde baskı yapmasıyla ilişkili olabileceği iddia ediliyor.

Barzani yönetiminin Kuzey Irak’la Suriye arasındaki sınır ticareti yollarını kapattığı kaydediliyor. Kuzey Irak’la Suriye arasındaki sınır kapısı bir süredir kapalı bulunmaktaydı. Barzani yönetiminin son hafta içerisinde Suriye’nin sınır bölgelerinde çatışmaların tırmanması gerekçesiyle, kaçakçıların geçiş yollarını da kapattığı ve peşmergenin sınır ticaretinin gerçekleştiği yollar üzerinde kontrol noktaları oluşturduğu kaydedildi.

ANF’nin haberine göre Barzani yönetimi, Behdinan bölgesinden geçen bütün yollar üzerine kontrol noktaları kurulduğu, ayrıca Zaho, Begova, Batufa ve bağlı köy yolları üzerinde de benzer şekilde engellemeler gerçekleştiği belirtildi. Geçiş yollarının kapatılmasının Suriye’nin Kürt bölgelerinde kış şartlarında temel ihtiyaç maddeleri kıtlığını derinleştirdiğinin ifade edildiği haberde, Barzani’nin söz konusu kararı Türkiye’nin baskısı üzerine aldığı da iddia edildi. Haberde Barzani yönetiminin Suriye’deki çatışmaların artmış olmasının yanı sıra, ülkedeki Kürt partilerinin birleşememiş olmalarını da karara gerekçe olarak gösterdiği kaydedildi.

Dikkat çekici zamanlama
Sınır ticaretinin kesilmesi kararı zamanlamasıyla da dikkat çekiyor. Zira hem son dönemde Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile Türkiye’den destek aldığı pek çok video görüntüye yansıyan İslamcı çeteler arasındaki çatışmalar sona erdi. Türkiye-Suriye sınırında bulunan Resulayn (Serêkaniyê) yeniden, ağırlıklı olarak Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silahlı güçlerinden oluşan YPG tarafından kontrol ediliyor. Zamanlama açısından bir diğer dikkat çekici gelişme ise, Suriye’deki Kürt grupların, Batı tarafından “Suriye halkının temsilcisi” olarak tanınan Suriye Ulusal Koalisyonu’na katılıp katılmamak konusundaki tartışmaların devam ediyor olması. Barzani’ye yakın Suriyeli Kürt gruplar, Koalisyon’a katılma yanlısı bir tavır sergilerken, PYD söz konusu örgüte katılmamak konusunda ısrarcı davranıyor.

ANF’nin haberinde Türkiye’nin sınır bölgesindeki son gelişmelerin ardından Kürtlerin bulunduğu yerleşim bölgeleriyle olan sınır geçişlerini kapattığını, diğer yandan Hatay’da Arap bölgelerine komşu olan sınır geçişlerinin aktif durumda olduğunu yazdı. Barzani’nin Suriye’ye geçişleri engellemesinin de bu politikayla uyumlu olduğu öne sürüldü.

Bugün konuyu köşesinde ele alan Habertürk yazarı Amberin Zaman, “Türkiye’nin PYD ile sınavı” başlığını koyduğu yazısında şu değerlendirmeleri yaptı:

“Suriye'de temel ihtiyaçların karşılanamadığı bugünlerde Irak'tan kaçak yollarla temin edilen gıda, yakıt gibi malzemeler Kürt denetimindeki bölgelerde, Ankara'da PKK'nın uzantısı olarak addedilen Demokratik Birlik Partisi (PYD) üzerinden dağıtılıyordu. Kaçakçıların geçişinin durdurulmasıyla bu önemli iktidar aracı PYD'nin elinden alınmış oldu. Ambargo haberini doğrulayan bağımsız Kürt kaynaklarım, gelişmeleri bu şekilde değerlendirdi. “

“PYD'yi meşrulaştıracak tüm yolları tıkamaya iman eden Türkiye'nin bu kararda parmağının olduğu olasıdır. Zira Ankara, Barzani'yi PYD üzerinde baskı kurması için epeydir sıkıştırıyor. Ankara'yla kol kola girip Kürtlere karşı tavır almanın kendi kamuoyu karşısında yaratacağı sıkıntıya karşın Barzani kartlarını ustalıkla oynadı. Bir yandan Türkiye'yle stratejik ilişkilerini özellikle enerji üzerinden pekiştirirken diğer yandan Kandil'le arabuluculuğu sürdürdü.”

Neçirvan Barzani: “Umut kapımız Türkiye”
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, hafta başında Time dergisine verdiği röportajda “Türkiye bizim umut kapımız. Eğer bu kapı kapanırsa Bağdat’a teslim oluruz ve hepimizin çıkarları tehlikeye girer” diye konuşmuştu

Neçirvan Barzani, Kuzey Irak petrol ve gazının boru hattıyla Türkiye’ye getirilmesi hakkındaki “ABD, Türk boru hattının kurulmasına karşı. Çünkü Irak’ın bu konuda bir tehdit unsuru olabileceğinden endişe ediyor. Siz de bu endişeyi taşıyor musunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Bu boru hattının inşaatının Irak'ın bütünlüğünü tehlikeye atacağı fikri şaka gibi bir şeydir. Öncelikle herkes Türkiye'nin politikalarını biliyor ve farkında. Türkiye politikası bağımsız bir Kürdistan olmasına açıkça karşı. Bu da bizim karşı karşıya olduğumuz kader. Türkiye bizi her zaman durdurabilecek bir güce ve askeri güce sahip. Ama memnuniyetle bunu yapmayacaklarını söyleyebilirim. Irak'ın bütünlüğünü tehlikeye atan tek şeyin Bağdat'taki Başbakan Maliki'nin tutumudur. Maliki bize karşı bir kampanya başlatmaya çalışıyor. Türkiye bizim umut kapımız. Ve eğer bu umut kapısı kapanırsa Bağdat'a teslim oluruz ve hepimizin çıkarları tehlikeye girer.”

Şu anda Kuzey Irak yönetiminin Exxon Mobil, Chevron, Total, Gazprom gibi büyük petrol tekelleriyle anlaşmaları olduğunu hatırlatan Barzani, bu şirketlerin bölgeye 15 milyar dolar yatırım yaptıklarını da sözlerine ekledi. Türkiye’nin umut kapıları olduğunu söyleyen Neçirvan Barzani “Tam bağımsız bir Kürdistan’a artık daha yakınsınız demek mümkün olur mu?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Evet bence öyle, çok iyi bir fırsatımız var. Ama aynı zamanda zorluklar da var. Tam bağımsız bir Kürdistan için öncelikle yakınımızdaki bir ülkeyi ikna etmemiz gerekir. Bu olmadan adım atamayız. Kıyı tarafından kapalı olduğumuz için, uluslararası güçleri ikna edebilecek bölgesel bir güce ihtiyacımız var. Şu anda istediğimiz şey Irak içerisinde bağımsız bir ekonomiye sahip olmamız. Irak'ın birliğine karşı olan en büyük tehdit ise Başbakan Maliki. Maliki hem tek taraflı davranıyor, hem de sadece kendi ön planla olmak istiyor. Bu Irak'ın problemlerini çözmeye yardımcı olmayacak. Maliki ile ilgili olan endişeler sadece Kürtlere ait değil. Şiilerle, Türkmenlerle, Sünniler ile konuşsanız da herkes Başbakan konusunda aynı endişelere sahip. Bu bir gerçek. Kimse Maliki'nin performansıyla ilgili memnun değil.”

(soL-Dış Haberler)