Balkanlardan Suriye'ye ağır silah sevkiyatı

Suriye'ye karşı yürütülen savaş ikinci yılını geride bırakmaya hazırlanırken, militanların elinde Yugoslavya yapımı ağır silahlar olduğu görüntülendi.
Ağır silahların Suriye'ye hangi ülkeler tarafından gönderildiği belirsizliğini korurken, aracı olarak Türkiye ve Ürdün'ün adı bir kez daha öne çıktı.

M60 makineli tüfekler, RBG-6 çoklu bomba atarlar, Kornet, M79, RPG-22 anti-tank füzeleri... Bunlar son dönemde kendilerine Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adını veren silahlı grubun kullanmaya başladığı görülen ağır silahlar... Bu silahların bazıları Suriye ordusunun envanterinde yok ancak dağılan Yugoslavya'nın eski parçaları olan Kosova, Bosna Hersek ve Hırvatistan ordularının elinde bu silahlar bol miktarda bulunuyor. Hatta bazı RBG-6 gibi silahlar Hırvatistan tarafından üretiliyor.

soL Gazete'nin haberine göre özellikle güneydeki Dera kentinde kullanılan silahların, ÖSO'nun batılı destekçilerinin onayı ve finansmanıyla bu ülkelerden gönderildiği iddia ediliyor.

Kosova, Bosna Hersek ve Hırvatistan
Avrupa Birliği, Suriye'ye yönelik ambargosunu delmese de Hırvatistan, Bosna Hersek ve Kosova gibi ülkeler, birliğin üyesi olmadıklarından bu ambargoyu tanımak zorunda da değiller.

İsrail istihbaratına yakınlığı ile bilinen DEBKAfile'a göre silahlar, Kosova ve Bosna Hersek'ten El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi'ne gönderiliyor. Sitenin haberine göre, aracılığı ise Arnavutluk mafyası üstlendi...

Bosna Hersek, Sırbistan'a karşı verilen mücadelede Afganistan'dan getirilen savaşçılarla ayakta kalmıştı ve eski Devlet Başkanı Aliya İzzetbegoviç döneminden bu yana bu gruplarla sürekli olarak temasa sahip. Kosova ise daha önce de ÖSO'ya verdiği destekle gündeme geldi. Geçtiğimiz yıl, Kosova'nın ÖSO'ya bazı kampları açtığı iddia edilmişti.

Bir üçüncü iddia ise eski Yugoslavya ile Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'nin iyi ilişkilerine dayanıyor. Libya, Yugoslavya tarafından üretilen bazı silahları envanterinde bulunduruyordu. İsyanın başından bu yana Libya silahları, Suudi Arabistan ve Katar tarafından satın alınırken, Türkiye üzerinden Suriye'ye sokuldu ve bu silahlar arasında son dönemde ortaya çıkan ağır silahlar yoktu.

Silahlar 'iyi çocuklar'a
ABD'de yayımlanan Washington Post gazetesine göre, yeni ağır silah sevkiyatı batılıların El Kaide'ye karşı ılımlı grupları güçlendirme çabasının parçası. Gazeteye konuşan ve adı açıklanmayan üst düzey bir Arap yetkili "El Nusra'yı zayıflatmak istiyorsanız, bunu silah sevkiyatını keserek değil, iyi çocukları güçlendirerek yaparsınız" diyerek bu stratejiyi doğruluyor.

ABD de bugüne kadar Suriye'ye yönelik doğrudan silah sevkiyatına karışmadığını iddia ederken buna gerekçe olarak silahların El Kaide'ye ulaşması riskini gündeme getirmişti. Washington Post da son sevkiyatın ılımlı gruplara yapıldığını iddia ediyor.

Ancak bu iddianın ne kadar doğruluk taşıdığı tartışmalı. Batı basının "ılımlı" olarak tanıttığı gruplar, El Nusra Cephesi ile sahada ortak saldırılar ve operasyonlar düzenliyorlar ve Suriye'de şeriata dayalı yeni bir yönetim oluşturmaktan yanalar.

Video paylaşım sitelerine yüklenen videoda bu El Faruk Tugayı komutanı, İslam Şafağı militanlarına M79 eğitimi verirken görülüyor. El Faruk Tugayı, özellikle Humus'taki saldırılarıyla gündeme geldi. Nisan ayında grubun Hıristiyanlardan "Cizye" adı altında vergi topladığı ortaya çıktı. Grup bu iddiaları yalanlasa da Humus'taki Hıristiyanların yüzde 90'ı gruptan kaçarak Lübnan'a sığındı.

Ayrıca "güneydeki ılımlı gruplara" gönderildiği iddiası, El Nusra'nın elinin son derece güçlü olduğu Hama, Batı Halep ve İdlib'de de bu silahların görülmeye başlanması gerçeğiyle çelişiyor.

Türkiye mi Ürdün mü?
Tartışmalı bir diğer konu ise silahların gönderilmesine hangi ülkenin aracılık ettiği. ÖSO sözcüsü Luey El Mikdad, silahların güneyden sokulduğunu ve bugüne kadar yapılmış en önemli ağır silah sevkiyatı olduğunu doğruluyor ancak Ürdün bu iddiaları kesin bir dille yalanladı.

Video paylaşım sitelerine yüklenen bir videoda silahlı militanlara M79'un nasıl çalıştığını anlatan kişinin kimliği ise sevkiyata kimin aracı olduğuna dair önemli bir ipucu sağlıyor. Bu kişi, Türkiye'de bulunan ve daha önce Suriye'deki savaşa silah sağladığını itiraf eden Okab Sakr. Sakr, Hizbullah karşıtı çizgisyle bilinen Lübnanlı Müstakbel Partisi'nin önde gelen üyelerinden biri. Lübnan'da yayımlanan El Ahbar gazetesinin ortaya çıkardığı, Sakr'ın silah sevkiyatı ile ilgili haberde önemli bir detay bu görüşmelerin önemli bir kısmının Okaidi ile yapılmasıydı. Bu da silahların Türkiye üzerinden sevk edildiğine yönelik iddiaları güçlendiriyor nitekim, Ürdün kaynakları geçtiğimiz ay, Kral Abdullah'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile sınırı kapatma hususunda anlaşmaya vardığını duyurmuştu.

Esad'a baskı
Silahların sevkiyatının uzun vadeli hedefi konusunda da kafalar karışık. Hama'da savaşan birlikleri komuta eden Salih el Hamvi'ye göre batılılar bu silahları kendilerine Esad'ı devirmek için değil, üzerinde baskı kurmak için sağlıyor. Luey el Mikdad da silah sevkiyatına rağmen Şam'ı almaktan uzak olduklarını belirtiyor. Lübnan'da bulunan batılı bir diplomat ise adının açıklanmaması karşılığında Los Angeles Times'a son iki ayda Suriye ordusunun inisiyatif kazandığını ve "isyancıların" savunmada kaldığını anlattı.