ABD ve Avrupa'nın kanlı Afrika planı

NATO ülkeleri ABD önderliğinde Somali'deki iç savaşı Afrika'ya giriş kapısı olarak kullanıyor. ABD, Somali'ye komşu ülkeleri askeri-finansal yardımlarla 'müttefik'leştirerek ve bizzat kendi askerini bölgede bulundurarak, Afrika üzerindeki baskısını artırma çabasında.

Uganda'da düzenlenen 15. Afrika Birliği Zirvesi, Somali'ye ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin askeri müdahalesi konusundaki tartışmalarla geçti. ABD, Somali'nin büyük bir bölümünü kontrol altında tutan İslamcı örgüt El Şebab'a karşı koymak üzere yeni 'barış' güçlerini devreye sokmaya çalışıyor. Şu an 6.000 Uganda ve Burundi askeri El Şebab'a karşı ABD yanlısı Somali Geçici Federal Yönetimi emrinde görev yapıyor. Afrika Birliği Zirvesi'ne katılan 35 ülkenin liderleri 2.000 Uganda ve Burundi askerinin daha Somali'ye konuşlanmasını onayladı. Birlikteki çoğu ülke ABD ve NATO ülkelerinin Somali'de askeri faaliyette bulunmalarına sıcak bakmıyor.

ABD daha fazla asker için bastırıyor
Zirveye katılan ABD'nin Afrika'dan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Johnnie Carson Somali'ye komşu altı ülkenin liderleriyle kapalı bir toplantı gerçekleştirerek, El Şebab'a karşı daha agresif bir askeri politika izlenmesi yönünde baskı yaptı. Carson, daha fazla işbirliğine, Somali'nin stabilizasyonunu sağlamak için daha fazla askeri güce ve El Şebab'ı yenmek için Afrika Birliği Barış Gücü'nün daha fazla güçlendirilmesine ihtiyacımız var dedi. El Şebab'ın sadece Somali için değil bütün bir bölge için tehlike arz ettiğini de belirtti.

Uganda-ABD işbirliği
El Şebab 11 Temmuz'da Uganda'da dünya kupası maçı izlenen iki restoranda bombalı saldırı eylemi düzenleyerek 76 kişinin ölümüne ve 200'den fazla kişinin yaralanmasına sebep olmuştu. Olaydan sonra El Şebab lideri Şeyh Muktar Ebu Zubeyr bir bant kaydı yayınlayarak “Uganda devlet başkanını Kampala’da (Uganda'nın başkenti) yaşananların sadece başlangıç olduğu konusunda uyarıyorum. Askerlerinizin insanlarımıza karşı işlediklerinin intikamını almaya devam edeceğiz. Tanklarınız Mogadişu’da (Somali'nin başkenti) geride kalan evlerimizi yok etti. Bunun da intikamını alacağız” dedi. Örgütün Somali dışındaki bu ilk eylemine Uganda, batı ülkelerinin eğittiği 2.000 askerini daha Somali'ye göndererek karşılık verecek.

NATO planı 20.000 asker
ABD'nin gizli toplantısına, Afrika'nın sömürge uzmanları İngiltere ve Fransa yetkilileri de katıldı. Bu üç ülke Somali'deki Afrika Birliği Barış Gücü'nün ana finansal destekçileri. Barış gücü 2007 yılında altı aylığına Somali'de kalmak üzere yerleştirilse de görev süresi sürekli uzatıldı. Afrika Briliği'nin dönem başkanı Jean Ping, barış gücünün Somali başkenti dışında, yani El Şebab'ın kontrolündeki bölgelerde de görev yapması konusunda baskılar olduğunu fakat birliğin buna henüz karar vermediğini açıkladı. ABD'nin planı barış gücü askerlerinin Somali'de sayılarının artırılması ve 20.000'e ulaşması yönünde. Fakat bu barış misyonu altında ülkeyi işgal etmek anlamına geliyor. Somali batı destekli Etiyopya'nın 20.000 askeri tarafından 2006'dan 2009 yılına kadar işgal edilmiş ve Etiyopya askerleri 16.000 Somaliliyi öldürmüştü. El Şebab'ın İran ve Mısır tarafından fonlandığını ve El Kaide bağlantılı olduğunu öne süren ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri, bölgedeki baskılarını her yıl daha fazla artırıyor. ABD 11 Temmuz Uganda saldırısından sonra El Şebab'a yönelik askeri planın değiştirilmesini ve hava gücünün daha fazla kullanılması konusunda baskı yapıyor. ABD ve İngiltere helikopterlerinin Somali'ye gönderilebileceği tartışılsa da 30'a yakın Afrika Birliği üyesi ülke Somali'de bu ülkelerin askeri faaliyetlerini reddediyor. NATO, Afrika güvenlik güçlerinin eğitimleri ve reformlarının tamamlanması için faaliyet gösteriyor.

ABD'nin Afrika kapısı Somali
ABD'nin Obama yönetimiyle birlikte Afrika'ya daha fazla müdahil olacağı yorumları yapılıyordu. Özellikle Somali'deki iç savaş ve Etiyopya işgali nedeniyle batılı ülkeler Afrika ülkelerine yönelik baskılarını 'terörizm' odaklı olarak artırdılar. Bu nedenle Somali meselesi ABD'nin Afrika'ya giriş kapısı olarak nitelendiriyor. Hafif silahlar taşıyan El Şebab örgütünün tüm dünya için bir terör tehlikesi taşıdığını öne süren ABD, sürece batı destekli Uganda, Burundi, Etiyopya ve Kenya gibi Doğu Afrika yönetimleri ve işbirlikçi Somali Geçici Federal Yönetimi aracılığıyla müdahil olmaya çalışıyor. ABD özellikle Uganda'ya önemli düzeyde silah ve askeri eğitim desteği sağlıyor. Uganda yönetimi ise Somali'de artık daha agresif bir tutum sergileyeceğini belirtti. 2007'de ABD uçakları El Şebab'a yönelik bombalı saldırı gerçekleştirdiğinde ise Somali Geçici Yönetimi, ABD'nin kendisine yönelebilecek terörist hareketleri bombalamaya hakkı olduğu açıklamasını yapmıştı. ABD sadece Somali'deki askeri faaliyete 2 milyar dolar aktarıyor.

Somali yakınındaki NATO askerleri
Somali'nin kuzey komşusu Djibouti'de 3.000 ABD, 3.000 Fransa askeri bulunuyor. İngiltere, Almanya, Hollanda ve İspanya ise birkaç yüz asker bulunduruyor. ABD, Djibouti hava sahasını Somali ve Yemen'i bombalamak için kullanıyor. Ayrıca korsan saldırıları önlemek adına aralarında Türkiye donanmasının da bulunduğu NATO deniz gücü Aden Körfezi'nde görev yapıyor. Körfezdeki NATO donanmasının görev süresi 2012 yılına kadar uzatıldı. Bu birliklerin asıl amacının korsan saldırıları önlemekten çok bölgeye NATO'nun yerleşmesi olarak değerlendiriliyor.

Somali'deki Afrika Birliği Barış Gücü'nün ana misyonlarından birisi ABD ve batı çıkarlarının bölgede yaratılması ve tüm Afrika'ya yayılması olarak nitelendiriliyor. Bu bağlamda Somali ilk gerçek örneği oluşturuyor.

(soL - Dış Haberler)