1 Eylül 1939’da ne oldu?

Bundan tam 71 yıl önce, 1 Eylül 1939 tarihinde Alman birlikleri Polonya’ya saldırarak dünya tarihinin en kanlı savaşlarından birini başlattı. İkinci Dünya Savaşı’nın ilk günü olan bu tarih yıllardır Dünya Barış Günü olarak kabul ediliyor.

Dünya Barış Günü, Almanların Polonya Seferi ile başlayarak, dünya dengelerini değiştiren İkinci Dünya Savaşı’nın ilk günü olan 1 Eylül 1939’un yıldönümünde kutlanıyor. Milyonlarca can verilerek faşizmin yenildiği bu büyük savaşın ilk günü tam 21 yıldır "barış"ı temsil ediyor.

1 Eylül 1939 öncesi
Hitler faşizmi yalnızca Almanya’da değil, tüm Avrupa’da etkisini göstermeye başlamıştı. Almanya öncelikle Versailles Anlaşmasının bağlayıcılığını ortadan kaldırmak ve Avrupa’da ilerlemek amacındaydı.

Almanya'nın Avrupa'daki rakibi İngiltere ve Fransa ise Hitler'in silahlanması ve komşu ülkeleri açıkça tedirgin etmesinden kaygı duymakla birlikte, onu Sovyetler Birliği'ne karşı kışkırtmak ve küçük tavizler vererek yatıştırmakla meşgullerdi. Sovyetler Birliği yönetiminin ortak güvenlik çağrılarına kulak tıkayan İngiltere ve Fransa, Çekoslavakya'nın Südet bölgesinin Hitlerciler tarafaından işgaline de göz yumdular. Öyle ki, bu oldu bittiye direnmek isteyen Çekoslovak hükümetine "huzuru bozmayın, sonuçlarına katlanırsınız" diyen de İngiliz Başbakanı'ydı.

Zaten 1938 yılında Fransa, İtalya, Almanya ve İngiltere arasında imzalanan anlaşma Alman faşizmini büyük ölçüde rahatlatmış, onun ilk etapta küçük ulusları yutmasının önündeki engelleri kaldırmıştı.

Çekoslavakya'dan sonra sıra Polonya'daydı.

24 Ekim 1938’de, Alman Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop ile Polonya’nın Berlin Büyükelçisi Josef Lipski arasında bir görüşme yapıldı. görüşmede Ribbentrop, Versailles Antlaşması ile Almanya’nın içine düştüğü dezavantajlı durumu düzeltmek üzere Polonya hükümetine üstü kapalı bir ültimatom verdi. Hitler’in direktifi doğrultusunda Ribbentrop, Almanya’ya Danzig liman bölgesinin Almanya’ya iade edilmesi ve karadan Doğu Prusya'ya ulaşım için Polonya'nın 1919'da Almanya'dan aldığı topraklar içinden geçen bir koridor verilmesini talep etti. Almanya, ülkelerüstü statüde kabul edilecek olan bu koridorda, geniş bir karayolu ve çift hatlı bir demiryolu inşa etmeyi planlıyordu.

Büyükelçi Lipski’nin, konuyu Polonya hükümetine iletmesini takiben yaklaşık bir yıl boyunca Almanya talebini yineledi. Polonya’nın talebi sürekli reddetmesi ile gerilen ilişkiler, makamında son günlerini geçiren İngiliz Başbakanı Neville Chamberlain, 31 Mart 1939 da Avam Kamarası’nda yaptığı bir konuşmayla, Polonya’nın bir saldırıya uğraması durumunda İngiltere’nin tüm olanaklarıyla yardım edeceğini duyurdu ve Polonya ile ikili anlaşmaları bulunan Fransa ve Sovyetler Birliği’ni de kendilerine katılmaya davet etti.

Ancak Sovyet yönetimi yıllarca İngiltere ve Fransa tarafından oyalandıktan ve 1938'de kendisine karşı imzalanan Münih Paktı'ndan sonra İngiliz ve Fransızlarla kapsamlı bir "güvenlik" anlaşması yapmak için sürdürdüğü çabalardan Ağustos 1939'da vazgeçti. İngilizlerin Moskova'da yapılan görüşmelere yetkisiz bir subay yollaması bardağı taşıran son damla oldu. Stalin, İngiltere'nin Almanya'yı Sovyetlere karşı kırşkırtmasını engellemek, erken bir saldırıyla karşılaşmamak, Japonya'daki ant-sovyetik iktidarın Almanlarla birlikte Sovyetlere saldırma planlarını boşa çıkarmak ve Alman birliklerininin Sovyet sınırlarına yanaşmasını engellemek için Molotov'a Almanlarla görüşmesi talimatını verdi.

Hitler de iki cepheli bir savaştan kaçınmak için Sovyetler Birliği ile bir saldırmazlık anlaşması yapmanın yollarını arıyordu. Oldukça uzun ve sorunlu görüşmeler sonucunda 23 Ağustos 1939’da Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı imzalandı. Pakt, Almanya'yı Sovyetlere doğru yöneltmek isteyen İngiltere'de şok etkisi yaratırken, Japonya'da hükümet düştü.

Naziler Polonya Topraklarında
Nazi ordusu, 1 Eylül 1939’da Polonya’ya saldırdı. Sabah saatlerinde Polonya sınır birlikleri üzerinde yoğunlaşan Alman hava saldırısını panzer tümenlerinin sınırı geçişi izledi. Naziler, Doğu Prusya, Almanya ve Çekoslovakya sınırlarından taarruz ederek neredeyse Polonya’yı kuşattı. 3 Eylül'de İngiltere, bir gün sonra da Fransa, Almanya'ya savaş ilan etti, ancak Almanya Polonya’da çok hızlı bir şekilde ilerledi. Bu iki ülke işgali durdurmak için hiçbir şey yapmadı.

Polonya’nın görece zayıf kalan savunma düzeni karşısında Naziler kısa sürede içerilere kadar ilerleyerek Polonya ordularının önemli bir bölümünü Vistül nehrinin batısında kıskaca aldı. 17 Eylül günü Sovyet Ordusu’na bağlı birlikler Polonya'nın doğu sınırından giriş yaptılar ve Alman birliklerinin kendi sınırlarına yaklaşmasını engellediler.

Polonya hükümeti ve yüksek komuta heyeti Romanya’ya geçmesiyle komuta birliğinden yoksun kalan Polonya birlikleri, küçük ve birbirinden bağımsız hareket eden birlikler olarak direndi. Bir grup subay Varşova’yı savunmak üzere harekete geçti. Şehir Hitler’in talimatıyla dört gün süren bombardımanın ardından yerle bir edildi. Varşovalılar cephaneleri tükeninceye dek dirense de 5 Ekim günü tamamen teslim olmak zorunda kaldı.

On milyonlarca cana malolan ve Hitler faşizminin mutlak yenilgisiyle sonlanan savaş işte böyle başlamıştı.

Dünya Barış Gününüz kutlu olsun.

(soL)