Türkiye'ye yönelik kredileri kısıtlamayı amaçlayan tasarı ABD senatosundan geçti

ABD'de Senato'nun gündemi olan, Türkiye'nin kredi almasını kısıtlayan tasarı onaylandı. Tasarının Dünya Bankası ve EBRD'deki ABD'li yetkililere Türkiye'ye gelecekte verilecek kredileri engelleme girişiminde bulunma direktifi verdiği belirtilirken, etkisinin çok sınırlı olacağına dikkat çekiliyor.

soL

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan tasarıyı kabul etti. "Türkiye Uluslararası Mali Kurumlar Yasası" adı verilen tasarı, Dünya Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) ABD'li başkanlarına, insani amaçlar dışında Türkiye'ye gelecekte verilecek kredilere karşı çıkması direktifi verilmesi anlamına geliyor.

ETKİSİ NE BOYUTTA OLUR?

ABD'nin söz konusu kurumlardaki tek karar alıcı olmaması, Türkiye'nin bu kurumlardan sağladığı fonların büyüklüğü gibi hususlara işaret edilerek etkisinin çok sınırlı olacağı belirtiliyor. 

Dünya Bankası'na bağlı olan Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD), 2017'de Türkiye'de 12 projeye destek vermek üzere toplam 3,9 milyar dolar fon sağladı. Dünya Bankası, Türkiye tarihinde kritik dönemeçlerde, sermayeyi desteklemek üzere özel misyonlar üstlenmiş bir kuruluş. Ancak daha çok "model geliştirme" konusunda rol üstlenen kurumun toplam dış kaynak içindeki payı düşük. 2000'li yıllarda enerji sektörünün deregülasyonu ve enerji özelleştirmelerinde sağladığı finansmanla yine benzer bir "özel rol" üstlenen Dünya Bankası, son yıllarda Türkiye'yi "öncelikli ülkeler" listesinden çıkarmış durumda. Bu yönelimde Türkiye'nin orta gelişkinlikte bir ekonomiye sahip olması etkili. 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ise 2017'de Türkiye'de 51 projeye toplam 1,6 milyar avro fon sağladı. Ukrayna krizi sonrası AB'nin Rusya'ya yaptırım uygulamaya başlamasıyla birlikte Türkiye'ye yönelen EBRD, şehir hastaneleri, ulaştırma projeleri, enerji projelerinin yanı sıra yerel yönetimlere de fon sağlıyor. AKP iktidarıyla yakın ilişkileri bulunan kurumda ABD'nin ağırlığı düşük. 

Dünya Bankası'nda ABD ağırlığı daha fazla olmakla birlikte her iki uluslararası sermaye kuruluşu açısından da ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu'nda kabul edilen tasarının bağlayıcılığının düşük olduğu, kurumların Türkiye'nin dış kaynak finansmanındaki payı da göz önüne alındığında, öngörülen kısıtlamaların bir tür ekonomik yaptırımdan ziyade siyasi anlam taşıdığı görülüyor.