T-34 tankının babası Mihail Koşkin

'Bugün anısı eski Sovyet topraklarında hala yaşatılan Mihail Koşkin, kendi kuşağı devrimci mühendislere özgü fedakârlık, teknik kabiliyet ve Sovyet halkları için geliştirdiği/yaptığına güven duyan isimlerin başında gelir. Onun ve yoldaşlarının sayesinde kapitalistler tarafından 'geri' olarak nitelenen Sovyet sanayiinin aslında neleri başarabileceği görülmüştür.'

Ogün Eratalay

2. Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği Kızıl Ordusu bünyesindeki en önemli silahlardan bir tanesidir T-34 tankı. Bu tank, dayanıklılığı, etkili vurucu gücü ve savaş alanındaki başarılarıyla taraflı tarafsız her gözlemcinin beğenisini kazanmıştır. Bu tanınırlığa sahip T-34’ün arkasındaki isim olan Mihail Koşkin ise neredeyse hiç bilinmez. Bu yazıda T-34 tankının babası sayılan mühendisi tanıtmaya çalışacağız.

Çarlık Rusya’sında 1898 yılında yoksul bir köylü ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Babasının erken yaşta ölmesi üzerine çalışmak zorunda kalır. Gıda imalat atölyelerinde ve tekstil fabrikalarında çalışır. 1917 yılı başında Çarlık ordusuna alınır.

Batı Cephesinde savaşırken yaralanarak Moskova’ya cephe gerisine yollanır. 1917 yılı sonunda taburcu olduktan sonra ordudan da terhis edilir. Ekim Devriminin ardından patlak veren Rus İç Savaşı sırasında Bolşevik Kızılordusuna katılmak için gönüllü olur. 1918 yılı Nisan ayında Kızılordu saflarındadır. Çok çeşitli cephelerde çarpışır, bu dönemde hem Rus ordusundaki hem de düşman envanterindeki zırhlılara ve tanklara ilgi duyar. Özellikle İngiliz Mark V tankı dikkatini çeker.

1919 yılında Bolşevik Partiye üye olan Koşkin, 1921 yılında ordudan terhis edilince Moskova’daki Sverdlov Komünist Üniversitesine yazılır. Bu dönemde Sergey Kirov ve Grigori Ordjonikidze gibi devrimin önde gelen önderleriyle tanışma fırsatı bulur. Partide oldukça aktif olan ve başarılı bir örgütleyici olan Koşkin 1929 yılında Kirov’u arayarak teknik eğitim almak istediğini belirtir, böylece hayatında yepyeni bir sayfa açılır. 30 yaşında Leningrad Politeknik Enstitüsünde mühendislik eğitimine başlar. 1934 yılında otomobil ve traktör tasarımcısı mühendis olarak mezun olur. Bugün GAZ adı altında faaliyet gösteren Nijniy Novgorod Otomobil Fabrikasında uyguladığı iyileştirmelerde bulunur. Sonraki dönemde Ağır sanayi Halk Komiserliğine bağlı fabrikalarda görev yapar. Ancak aklı tank tasarım bürolarına girmektedir. Leningrad’daki Kirov Fabrikasında üretilen T-28 ve T-26 tekerlekli tanklarda yaptığı iyileştirmeler nedeniyle Kızıl Yıldız Nişanına layık görüldüğünde takvimler 1936 yılının Nisan ayını göstermektedir. Koşkin 1936 yılının sonlarında Ağır Sanayi Halk Komiseri Ordjonikidze tarafından orta ölçekli, yüksek hızlı yeni bir ana muharebe tankı tasarlamak üzere Harkov’daki fabrikaya gönderilir. Koşkin, İspanya İç Savaşında kullanılan T-26 tanklarının güçsüz yanlarını analiz eder, süregiden farklı tank tasarımlarının bütünleştirilmesini önerir. Bu sırada yeni bir tank olan ve T-34’ün öncülü sayılabilecek olan BT-20 prototipi üretilir. Bu dönem, Sovyet iktidarına karşı gizli tertiplerin kurulduğu, Kirov suikastıyla ortaya çıkan terör eylemlerinin planlandığı, özellikle bazı fabrika üst yönetimlerinde bilinçli sabotaj girişimlerinin yaşandığı dönemdir. Bu zorlu dönemde bildiği yoldan ısrarla giden Koşkin 1938 yılına gelindiğinde Baş Tasarımcı olmuştur, yaklaşan dünya savaşı için ise Sovyet Kızıl Ordusunun ana muharebe tankına ihtiyacı artık yakıcı hale gelmiştir. 

BT-20 tankı

T-32 tankı

Devamlı olarak tasarımlarını geliştirmeye çalışan ve elindeki olanaklar açısında Bolşevik lider Stalin tarafından hiçbir şey esirgenmeyen Koşkin BT-20, T-32 ve KB-520 tanklarını Sovyet yönetimine sunar. Ekim Devriminin ardından bağımsızlığını kazanmış olan ancak Bolşevik yanlısı örgütleri adeta kılıçtan geçiren, gericiliğin kalesi haline gelen Mannerheim Finlandiya’sı ile 1939-40 yılında patlak veren Kış Savaşı sırasında faal olarak kullanılan T-32 tankının zayıflıkları ortaya çıkmıştır. Zırh kalınlığında top büyüklüğünde, çekiş gücünde yapılan iyileştirmelerle beraber T-34 tankı artık büyük ölçüde ortaya çıkmıştır. 1940 yılı Şubat ayında iki adet prototip T-34 üretilir ve mukavemetinin denenmesi için Harkov-Moskova-Harkov yarışına tasarladığı tankı bizzat kullanarak katılır. Diğer tankların başarısız olduğu olağanüstü zor parkurdan alnının akıyla çıkan Koşkin’in tasarladığı tank seri üretim için gerekli onayları Sovyet liderlerinden alsa da Koşkin yarış sırasında zatürreye yakalanmıştır. Sanatoryuma kaldırılsa da iyileşmeyen Koşkin 26 Eylül 1940 günü, 2. Dünya Savaşının Sovyet topraklarına sıçramasından dokuz ay önce vefat eder. Başladığı proje yardımcısı Aleksandr Morozov tarafından yürütülür ve geliştirilir.

T-34 tankı savaşta Nazi işgalinin püskürtülmesi ve dünya halklarının faşist boyunduruktan kurtarılmasında önemli rol oynamış, adeta bir kurtuluş simgesi haline gelmiştir. Rakiplerine sağladığı teknik üstünlüğün ötesinde Sovyet insanının kahramanlığının aracı olmuştur. 

Bugün anısı eski Sovyet topraklarında hala yaşatılan Koşkin, kendi kuşağı devrimci mühendislere özgü fedakârlık, teknik kabiliyet ve Sovyet halkları için geliştirdiği/yaptığına güven duyan isimlerin başında gelir. Onun ve yoldaşlarının sayesinde kapitalistler tarafından “geri” olarak nitelenen Sovyet sanayiinin aslında neleri başarabileceği görülmüştür. Eşit ve özgür bir toplumsal sistemin emrindeki devrimci işçilerin, mühendislerin, tasarımcıların neler yapabileceğini Mikoyan (Mig) – Sukhoi (Su) – Tupolev (Tu) uçakları, Kalaşnikov silahları, Sputnik uydusu, Soyuz mekikleri gibi sayısız örnek göstermiş ve göstermeye devam etmektedir…