‘Sürecin garantörleri Rusya ve Amerika olacaktır’

SDG basın sözcüsü Mustafa Bali, Suriye hükümeti ile doğrudan bir görüşme yapmadıklarını, görüşmelerin Rusya aracılığıyla yürütüldüğünü söyledi. Suriye güçlerinin sınır güvenliği için harekete geçtiğini söyleyen Bali, ABD'nin Kürtlere ihanet ettiği yönünde sözlerin doğru olmadığını belirtti.

soL - Dış Haberler

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) basın sözcüsü Mustafa Bali, Rudaw’ın sorularını yanıtlarken, Suriye Hükümeti ile doğrudan bir görüşme yapmadıklarını, Rusya’nın garantörlüğünde ve onun aracılığıyla hükümetle iletişim halinde olduklarını söyledi.

Soçi mutabakatının ardından Suriye güçlerinin sınır bölgelerinde, Dicle ile Fırat suyu arasındaki sınırı savunmak için bölgeye geçtiğini söyleyen Bali, bunun dışında Suriye ile herhangi bir anlaşma yapmadıklarını bildirdi.

Barzani çizgisindeki Rudaw’a verdiği mülakatta “Rusya’ya güveniyor musunuz” sorusunu da yanıtlayan Bali, “Siyasette işler güven veya niyetler üzerine yürümez. Politika karışlıklı çıkarlar üzerine sorunların ortak çözümü üzerine olur” diye konuşurken, ABD’nin asker çekme kararının umutsuzluk yarattığını ama ABD'nin ihanet ettiği yönünde sözlerin doğru olmadığını belirtti ve ABD’nin bölgede varlığını sürdürdüğünü söyledi.

'AMERİKA VE RUSYA'NIN ROL ALMASI GEREKİYOR'

“Şu ana kadar garantör olarak bölgede. ABD birlikleri Rimelan ve Kamışlo, Derik ve Rojava’nın yanı sıra Deyrezor’de de varlığını sürdürüyor” diyen Bali, ABD ve Rusya’nın rolü ile ilgili şunu söyledi:

“Amerika'yı ve Rusya'yı sıradan iki devlet olarak değil, küresel ilişkiler yürüten iki ülke olarak görüyoruz. Dolayısıyla, bu bir güvenme ya da güvenmeme meselesi değildir. Fakat onların bölgede gelişen olaylar ve kargaşaların karşısında çözüm esaslı rol almaları gerekiyor.”

Rudaw muhabirinin bu konudaki soruları ve Bali’nin yanıtları şöyle:

Rojava’daki mevcut durum hakkında Rusya’nın garantörlüğünde Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Suriye yönetimi arasında görüşmeler olduğu yönünde bilgiler var. Görüşmelerde hangi aşamadasınız?

Meselenin anlaşması için öncelikle şunu izah edeyim, Suriye ile doğrudan bir görüşme söz konusu değil. Rusya’nın garantörlüğünde, onların aracılığıyla Suriye hükümeti ile iletişim halindeyiz ve bu şekilde devam ediliyor. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi askeri anlamda bir anlaşma ve bunun dışında Suriye ile her hangi bir anlaşma yok. Soçi mutabakatından sonra Suriye güçleri sınır bölgeleri yani Dicle ile Fırat suyu arasındaki sınırı savunmak için bölgeye geçti, bunun dışında yeni bir görüşme yok.

'HİÇBİR DEVLET KURUMU BİZİM BÖLGEMİZDE OLMAYACAKTIR'

Rusya’nın desteğiyle Suriye hükümeti bir kez daha ülkede toparlanmaya başladı, bu durumda Esad giderek güçleniyor. Şam yönetimi ile yeniden görüşmeler yapılıyor, Esad’a bu konuda güveniyor musunuz?

Belirttiğim gibi sınır güvenliğini sağlama dışında Suriye ile her hangi bir anlaşma yok. Bunun dışında Özerk Yönetim, içişleri ve güvenlik meseleleri, kurumlarımız ve eğitim sistemlerimizde her hangi bir değişiklik olmayacaktır. Şu anlamda değişim olmayacaktır, hiçbir devlet kurumu bizim bölgemizde olmayacaktır. İleride buna yönelik bir değişim olursa da bu askeri değil siyasi anlaşma ile olmalıdır. Rusya garantör olarak Kürtler ile Suriye arasında siyasi bir süreç başlatacağına dair bize bir söz verdi. Söz konusu diyalog da sadece DSG ile Suriye hükümeti arasında olmayacak, bütün Rojava Özerk Yönetimi ve Kürt partilerinin de yer aldığı bir süreç olacak. Çünkü bu bir siyasi süreçtir askeri değil. Bu konuda askeri bir çözüm asla sonuç vermeyecektir. Bu nedenle siyasi bir diyalog olmalıdır. Böyle bir süreç daha başlamadı yani şu ana kadar Suriye’nin her hangi bir kurumun Rojava Özerk yönetiminin kontrolü altındaki bölgelerde bulunmuyor. Her hangi bir ittifak olmadan gelmeleri de mümkün değildir.

Şam'la aranızda arabuluculuk yapma konusunda Rusya'ya güveniyor musunuz? ABD Başkanı Donald Trump’ın Rojava’dan çekilme kararının ardından Moskova ile görüşmelere başlandı. ABD tekrar Rojava’ya dönmesinden sonra DSG ile Rusya arasında karşılıklı olarak bir eleştiri hamlesi başladı en azından medyaya yansıyan o bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Siyasette işler güven veya niyetler üzerine yürümez. Politika karışlıklı çıkarlar üzerine sorunların ortak çözümü üzerine olur. Sizin de dediğiniz gibi, Amerika askerlerini geri çekme konusunda bir karar verdi. Tabi ki bu karar umutsuzluk yarattı. Ama ABD'nin ihaneti ettiği yönünde söylemler doğru değil, ABD hala bölgede varlığını sürdürüyor. Şu ana kadar garantör olarak bölgede. ABD birlikleri Rimelan ve Kamışlo, Derik ve Rojava’nın yanı sıra Deyrezor’de de varlığını sürdürüyor. Amerika'yı ve Rusya'yı sıradan iki devlet olarak değil, küresel ilişkiler yürüten iki ülke olarak görüyoruz. Dolayısıyla, bu bir güvenme ya da güvenmeme meselesi değildir. Fakat onların bölgede gelişen olaylar ve kargaşaların karşısında çözüm esaslı rol almaları gerekiyor. Belki sundukları çözüm bizim tam arzuladığımız gibi olamayabilir. Rejimin istediği gibi de olmayabilir. Ama sonuçta siyasi bir çözümün olmasını istiyoruz. Biz istikrarın sağlanacağına inanıyoruz, bölgede istikrar sağlanırsa siyasi bir çözüm bulunması da kaçınılmaz olur. Kuşkusuz bu sürecin garantörleri Rusya ve Amerika ya da Birleşmiş Milletler olacaktır.