Robert Fisk: Komşudaki savaşta geçiş yolu görevi üstlenirseniz, katliamdan başka bir şey bekleyemezsiniz

İstanbul’da yeni yıl gecesinde meydana gelen saldırının ardından Batı’nın verdiği tepkinin düşüklüğünü değerlendiren Independent yazarı Robert Fisk, bu yalnızlaşmayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yarattığını savundu.

Dış Haberler

Yılbaşı gecesi meydana gelen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği, 69 kişinin de yaralandığı Reina katliamının ardından Türkiye’nin "yalnız" olduğunu ifade eden Independent yazarı Robert Fisk, “Eğer yılbaşı gecesinde Paris, Brüksel ya da Berlin’de 39 kişi öldürülmüş olsaydı, 3-4 gün boyunca manşetlerde bu olurdu. Eğer kurbanlar Avrupa’nın batısından olsaydı 2 ya da 3 gün. Ama tabii ki konu, insanları hiçbir zaman ‘Hristiyanya’dakiler kadar beyaz olmayan Müslüman ülke Türkiye olunca başlıklar çok daha hızlı değişiyor” dedi.

‘TÜRKİYE SINIRINDAN GEÇİŞLERE İZİN VERMEMİŞ MİYDİ?’

Türkiye’nin yalnızlığının "askeri sebepleri" de olduğunu kaydeden Independent yazarı, “Türkiye Suriye savaşında hızlı oynamış ve kaybetmemiş miydi? Sınırından IŞİD, El Nusra Cephesi (diğer adıyla El Kaide, 11 Eylül’ün katilleri ve Doğu Halep’in kahramanları) ve çeşitli ABD’li, İngiliz ‘ılımlı muhaliflere’ gönderilen silahların ve paranın geçmesine izin vermemiş miydi? Türkiye kendi ülkesindeki Kürtler ve Suriyeli Kürtlerle savaşa da girmemiş miydi?” ifadelerini kullandı.

‘SURİYE’YE DOKUN, ARKA BAHÇENDE HAVAİ FİŞEKLER PATLASIN’

“Eğer demokratik şekilde seçilmiş bir diktatör, komşudaki iç savaşta geçiş kanalı rolü üstleniyorsa kendi büyük kentlerinde katliam olmasından başka ne bekleyebilir ki” diyen Fisk, şöyle devam etti: “Afganistan’a dokun, Pakistanlılar Taliban’ın İslamabad’a yürüdüğünü gördüler. Suriye’ye dokun ve havai fişekler arka bahçende patlasın.”

Türkiye’nin son dönemlerde politik alanda da ilişkilerinin hızlı değişimler gösterdiğini ifade eden Fisk, Ankara’nın Arap olmayan birçok ülkeyle ilişkilerini düzelttiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Arap Baharı’ sonrasında desteklediği Arap ülkelerini görmezden geldiğini kaydeden Independent yazarı, “Konu müttefikleri konusunda çok maymun iştahlı olan Erdoğan’a gelince, —Rus jetini düşürmek ve sonrasında Rus devlet başkanıyla yakınlaşmak, Suriye devriminin başında Esad’ı sevmek ve sonra ondan nefret etmek, Avrupa’yla flört etmek ve sonra AB’yi yuhalamak, aklı başında olan kimse Halife’ye çok yaklaşmak istemeyecektir” diye yazdı.

‘DAHA FAZLA DARBE GİRİŞİMİ? DAHA ÖNEMLİ OLAN SORU BU’

“IŞİD’i bombaladığını iddia ederken Kürtleri bombalayabilen, hem Suriye hem de Irak’a Türk birliklerini mevzilendirirken kimsenin ülkesinin içişlerine karışmaya cüret etmemesini talep eden herhangi biri açık bir şekilde çok tehlikeli bir yoldan gidiyordur” diyen Fisk, yazısına şöyle son verdi: “Peki sırada ne var? Daha fazla katliam mı? Tabii ki. IŞİD’den, Kürtlerden, Marksistlerden, adını siz koyun. Daha fazla darbe girişimi? İşte askeri ve politik açıdan daha önemli olan soru bu. Aralarında 164 generalin de bulunduğu 7.000’den fazla Türk askeri sadece cezalandırılmak için gözaltına alınmadı. Hayır, NATO’nun en büyük ordusunda yapılan toplu gözaltılar, ‘halife’nin kendisini cezaevinde bulabileceği daha başarılı bir darbe girişiminin hazırlanmasını önlemek için yapıldı. Ya da daha kötüsü.”