Suriye’de 2012 yılından bu yana stratejik olarak hedeflenen “kurtarılmış bölgelerin” yalnızca askeri olarak “kurtarılması” değil, devlet işleyişi bazında da aynı şekilde faaliyet yürütmesi bekleniyordu.
Bu, Suriye devletinin kurumlarının ortadan kaldırılmasını ya da işlevsizleştirilmesini, Suriye’nin egemenliği içindeki topraklarda, uluslararası desteği de arkasına alan devletsi yapılanmaların ortaya çıkmasını sağlayacaktı.
Bu yapılanma kapsamında, 2013 yılında bir de “Özgür Suriye Polisi (ÖSP)” teşkilatlanmaya başlayacaktı. Batı destekli Suriye Ulusal Koalisyonu tarafından ilk olarak Halep’te kurulan bu yapı, ilk etapta silahsız ve ekipmansızdı. İşin ilginç tarafı, bunu gündeme getiren, dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond’du.
Özgür Suriye Polisi’ni örgütleyen, eğiten ve fonlayanlar, başta İngiltere olmak üzere Batı ülkeleri, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün ve Türkiye’ydi.
ÖSP’nin görevi, ordunun giremediği ve “muhaliflerin” kontrolünde olan bölgelerde asayişi sağlamaktı.
EĞİTİM TÜRKİYE’DE
4 Ekim 2014 tarihinde, Tom Perry imzasıyla yayımlanan bir Reuters haberinde, “General Edib el-Şallaf” isimli bir ÖSP liderinin görüşlerine yer veriliyordu.
Halep’teki ÖSP’ye komuta eden Şallaf, emrindeki bin kişinin maaşlarını, üniformalarını, araçlarını, jeneratörlerini ve bilgisayarlarını ABD, İngiltere ve Danimarka’nın sağladığını belirtiyordu.
Röportaj yapıldığı sırada Şallaf Adana’daydı. ÖSP liderinin Adana’da olmasının sebebiyse, BAE merkezli ARK isimli bir şirketin, Türkiye’de verdiği polislik eğitimlerine katılmasıydı. Haberde aktarıldığına göre ARK, İdlib, Halep ve Lazkiye’deki polis gücünü eğitiyordu.
İddiaya göre o dönem, ÖSP’ye bağlı bir polis 100 dolar, amir ise 300 dolar maaş alıyordu.
PHILIP HAMMOND’UN AÇIKLAMASI
3 Mart 2015 tarihinde bir açıklama yapan dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, 6 Şubat 2014 tarihinde ÖSP’ye “pilot proje” kapsamında yardım yapmaya başladıklarını söylüyordu. Proje, ÖSP’yi “eğitip donatmaktı.”
Açıklamada Hammond, eğitim, teknik destek, bakım hizmetleri ve temel ekipmanlar için Birleşik Krallık hükümetinin uluslararası bağışçılarla birlikte çalıştığını vurguluyordu.
O açıklamada, ÖSP’ye 750 bin pound “hediye” verileceği, ABD, Danimarka ve Hollanda’nın da benzer meblağlarda yardımda bulunacağı söyleniyordu.
Hammond, 2015 yılı için ÖSP’ye tüm bağışçılardan ayrılacak toplam bütçenin 2,5 milyon pound olacağını da sözlerine ekliyordu.
YİNE BEYAZ MİĞFERLER…
Esas olarak İdlib ve Halep kırsalında faaliyet yürüten ÖSP’nin, bir başka kötü şöhretli grup olan Beyaz Miğferler’le birlikte çalıştığı görülüyor.
El Kaide kontrolündeki İdlib’de faaliyet yürüten ve eğitimlerini AKUT ile Türk Kızılayı’ndan alan Beyaz Miğferler’e, “arama-kurtarma” faaliyetlerinde ÖSP mensupları da yardımcı oluyor.
DIŞ DESTEK
Yukarıda da bahsedildiği gibi, ÖSP’nin “projesini” yürüten esas ülkeler ABD, İngiltere ve Danimarka. Bu ülkeler maddi destek, eğitim, lojistik destek, ekipman ve maaş gibi kalemlerde ÖSP’nin esas sahipleri.
Eğitim konusunda da bölgeye dağılmış çeşitli üsler var. Bunlardan ikisi şu anda İdlib’de bulunuyor ve ÖSP eğitimleri burada veriliyor.
Ancak bazı ÖSP mensuplarının Türkiye’de hâlâ eğitim almaya devam ettiği belirtiliyor.
Geçen ay, Türkiye’nin eğitip Cerablus’a gönderdiği polis gücünün yemin töreninde, “Yaşasın Erdoğan!” sloganlarının atıldığı duyulmuştu.
İngiltere'nin ÖSP'ye olan desteği ise artarak sürüyor (geçen seneden bir tweet. İngiltere, ÖSP'ye eğitim ve ekipman desteğini güçlendirdiğini söylüyor):
