Bir NATO temsilcisi Almanya’da iltica talebinde bulunan, NATO’da görevli Türk subaylarına ilişkin açıklama yaptı.
Deutsche Welle Türkçe'nin aktardığına göre Fransız haber ajansı AFP'nin sorusunu yanıtlayan NATO temsilcisi, "iltica başvurularının ulusal kurumlar tarafından değerlendirilmesi gerektiğini" kaydetti. NATO temsilcisi "Bu süreçte NATO hiçbir rol oynamıyor" diye konuştu.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in geçmişte NATO’da görevli Türk askeri personelin iltica başvurusunu Türk hükümeti ile görüştüğünü kaydeden temsilci, Stoltenberg’in "darbe girişiminin sorumlularının mahkeme önüne çıkmaları gerektiği" görüşünü Ankara'ya açıkça belirttiğini iletti.
Temsilci, ancak Stoltenberg’in "önemli olan bunun hukuk devletine tam bir saygı çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğinin" altını çizdiğini sözlerine ekledi.
'KOMUTA KADEMESİNDEN 150 SUBAY AYRILDI'
NATO Başkomutanı Curtis Scaparrotti aralık ayında yaptığı açıklamada 15 Temmuz darbe girişiminin ardından NATO’nun komuta kademesinden yaklaşık 150 Türk subayın ayrıldığını duyurmuştu.
Scaparrotti, bu askerlerin bir kısmının tutuklu olduğu, bir kısmının geri çağrıldığı veya emekliye ayrıldığını kaydetmişti. Scaparrotti, NATO komuta kademesinde görev alan Türk askeri persone sayısının bu şekilde neredeyse yarıya indiğini bildirmişti.
NATO yetkilileri ocak ayı ortasında yaptığı açıklamada Ankara’nın boşalan kadrolara yeni personel atamaları yaptığını duyurmuştu.
BAKAN IŞIK: İLTİCA BAŞVURULARI KABUL EDİLMEMELİ
Alman medyasında yer alan haberlere göre ise NATO üslerinde görev yapan yaklaşık 40 Türk askeri personelinin Almanya'ya iltica başvurusunda bulunduğu ve Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) ile Almanya İçişleri Bakanlığı'nın bu askerlerin başvurularına ilişkin normal prosedürü uyguladığı belirtilmişti.
Bu haberin ardından pazar günü açıklama yapan Türkiye Savunma Bakanı Fikri Işık da söz konusu askeri personele ait iltica başvurularının Almanya tarafından değerlendirilmemesini ve Türkiye’ye iadesinin sağlanmasını talep etmişti. Bakan Işık söz konusu askerlerin Almanya tarafından himaye edilmesinin "kabul edilemez" olduğunu kaydetmişti.