Martin Schulz: Türkiye ile ilişkilerde zor bir dönemeçteyiz

Almanya’da Eylül’de yapılacak genel seçimlerin en güçlü adaylarından sosyal demokrat lider Schulz, Türkiye’deki referandum ve ilişkilerin geleceğiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Martin Schulz, Eylül’de yapılacak genel seçimlerden başarıyla çıkıp Başbakan olması durumunda Türkiye ile tüm meseleleri açık sözlü bir şekilde ele almak istediğini söyledi.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Berlin’de Yabancı Gazeteciler Cemiyeti (VAP) üyeleriyle bir araya gelen, Alman iç ve dış politikasına ilişkin soruları yanıtlayan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Schulz, Türkiye’deki referandum süreci ve ilişkilerin geleceğiyle ilgili açıklamalar yaptı.

'TÜRK HALKINA SAYGI'

Martin Schulz, Türkiye'deki Anayasa referandumu ile ilgili olarak, “Kararı Türk halkı verecektir, değerlendirme yapmak için sonucu beklemem de buna duyduğum saygı ile ilgili” diye konuştu.

Bununla birlikte Schulz, Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerinin geleceğinin, Türk hükümetinin atacağı adımlara bağlı olacağının altını çizdi.

SPD lideri Schulz, “Referandum sonucu her ne olursa olsun, ister şu andaki parlamenter sisteminin devamı yönünde karar çıksın isterse başkanlık sisteminden yana karar çıksın, Türkiye’nin Batı’nın değerlerinden uzaklaşıp uzaklaşmaması Ankara'ya bağlı. Bekleyip görmemiz lazım” dedi.

'SESSİZ KALMAMIZ BEKLENEMEZ'

Türkiye ile ilişkilerde çok zor bir dönemeçten geçildiğini ifade eden Schulz, son dönemde terörle mücadele yasalarının muhalif siyasetçi ve gazeteciler üzerinde baskı amacıyla kullanılmasını eleştirdi.

Kısa bir süre öncesine kadar Avrupa Parlamentosu Başkanı olarak görev yaptığını ve Türkiye ile yapıcı ilişkiler için yoğun çaba gösterdiğini söyleyen Schulz, bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir dizi görüşme gerçekleştirdiğine anımsatarak şunları kaydetti:

"Bu diyalog sürecini her daim ilişkilerde istikrarı ve sürdürülebilirliği temin etmek amacıyla yürüttüm. Ama şu da çok açık: Mevcut terörle mücadele yasasına dayanarak, meslektaşlarınıza karşı olduğu gibi adımlar atanlar, Almanya Federal Cumhuriyeti’nin ve Sosyal Demokrat Parti’nin lideri olarak benim sessiz kalmamız beklentisini taşıyamaz. Bunlar bizim tarafımızdan kabul edilemez gelişmeler. Ben bunları geçmişte de çok açık ifadelerle dile getirdim.”

ERDOĞAN İLE İLİŞKİLER

“Almanya Başbakanı seçilmeniz halinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile nasıl bir diyalog yürütmeyi, ilişkinizi nasıl şekillendirmeyi öngörüyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan Schulz, bugüne kadar Erdoğan ile çeşitli vesilelerle, birçok kez görüştüğünü hatırlatarak şunları kaydetti: 

“Sayın Erdoğan’ı iyi tanırım, sık bir araya gelmişliğimiz var. Sayın Erdoğan ile karşılıklı açık sözlülüğün ağır bastığı bir ilişkiye sahibim. Her iki tarafta da açık sözlülük var diyebilirim. Ben fikirlerimi dağın ardında saklamayan bir kişiyim, böyle tanınırım. Sizin bildiğiniz üzere Sayın Erdoğan da düşüncelerini gizleyen bir kişi değil. Bugüne kadar görüşmelerimiz de hep çok canlı gerçekleşmiş, bilhassa tüm konular açıklıkla dile getirilmiştir.”

'AB SURİYE İÇİN TÜM İMKANLARI DENEMELİ'

Suriye'deki gelişmeler hakkındaki soruları da yanıtlayan Schulz, kimyasal silah kullanılmış olunmasını insanlığa karşı işlenmiş suç olarak nitelendirdi.

Martin Schulz, Birleşmiş Milletler (BM) şemsiyesi altında gerekli soruşturmanın yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Uluslararası hukuku ihlal edenlerden hesap sorulmak zorunda” dedi.

SPD lideri, İran’ın nükleer programı ile ilgili yürütülen müzakere sürecine benzer bir modelin Suriye için de devreye sokulabileceğini, ABD ve Rusya ile birlikte İngiltere, Fransa ve Almanya’nın masada olduğu, bir müzakere sürecinin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Schulz, Suriye’de barış için AB’nin tüm imkânları zorlamak zorunda olduğunu, her yolun denenmesi gerektiğini, İran ile müzakerelerde sağlanan başarının Suriye konusunda da sağlanabileceğini kaydetti.