Fransa'da yolsuzlukla mücadele polisi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un atadığı Başkanlık Sarayı genel sekreteri Alexis Kohler hakkında, maliye bakanlığında memurken çıkar çatışması kurallarını ihlal ettiği yönündeki iddialarla ilgili bir ön soruşturma başlattı.
Savcılık tarafından ulusal mali suç birimi kapsamında yürütülen soruşturma, Alexis Kohler’in Fransa’nın ana tersanelerinden birinin önemli bir müşterisi olan İsviçre-İtalyan nakliye şirketiyle olan bağlantılarını inceliyor.
Fransız soruşturma web sitesi Mediapart, Kohler’in konteyner taşımacılığı ve gemi turu tatillerinde dünya lideri olan Akdeniz Denizcilik Şirketi (MSC) ile aile bağlarının olduğunu açıkladıktan sonra şeffaflık kampanyası grubu Anticor, cuma günü bir dava başlattı. Anticor, Kohler’i “nüfuzunu kullanma”yla suçladı.
Pazartesi günü, mali savcılık "kamu görevlilerinin özel sektör faaliyetlerine ilişkin kurallara uyulup uyulmadığını doğrulamak için" soruşturma açtığını açıkladı.
Kohler, 2012 ve 2016 yılları arasında maliye bakanlığında görev yapmaktaydı; son iki yılsa Macron hükümetinin kabine direktörü, sonradan da bakan oldu. 2016 yılında Macron, François Hollande’ın hükümetinden, başkanlık seçimlerine konsantre olmak için istifa edince Kohler de Macron’la beraber istifa etti. Kohler daha sonra MSC’nin yönetim kurulunda finans direktörü olarak görev yapmak üzere Cenevre’ye taşındı.
KOHLER'İN AİLE BAĞLARI DİKKAT ÇEKİYOR
Kohler’in annesi, MSC’nin kurucusu Gianlugi Aponte’nin eşi Rafaela Aponte’nin kuzeni. Mediapart’ın iddialarına göre Kohler, MSC’de göreve başlamadan önce Meclis’in etik komisyonundan aile bağlarını gizledi.
Mediapart’ın bir diğer iddiasıysa 2016'da maliye bakanlığından ayrılarak MSC'de yöneticilik yapan Kohler'in aynı zamanda Macron'un başkanlık seçimi kampanyası için çalıştığı dönemde Fransa'nın kamu destekli gemi yapım firması STX'in geleceği konusunda yapılan en az bir bakanlık toplantısına katıldığı iddiası. STX Kohler'in MSC'nin ana tedarikçilerinden biri.
Macron'un resmi ofisinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, iddiaların tümüyle temelsiz şüphelere dayandığı ifade edildi.