Lazkiye'ye göçen Halepliler: Çeteler şehrimizi, hayatımızı harap etti

Savaş nedeniyle Halep'ten kaçarak Lazkiye'ye sığınmak zorunda kalan Halepliler, silahlı çeteler için “Şehrimizi ve hayatımızı harap ettiler” diyorlar.

Suriye’de yaklaşık 5 yıldır devam eden savaş nedeniyle milyonlarca insan ya ülke içinde göç etti ya da ülke dışına çıktı. Ülke içinde yer değiştiren yaklaşık 7 milyon Suriyelinin bir kısmı kendi maddi imkanları ile bulunduğu şehir içinde başka mahallelere veya başka şehirlere taşınırken bir kısmı güvenli sayılan bölgelerde okullara, üniversitelere, kamu tesislerine hatta hastanelere yerleştirildi.

Sputnik Türkiye'den Hediye Levent'in haberine göre, Suriye’nin sahil kenti Lazkiye diğer kentlerden en fazla göçmen alan kentlerden biri. Kent nüfusunun 2011 yılına kadar 1 milyon 300 bin civarında olduğu ancak 4-5 yıl içinde kente akın eden iç göçmen sayısının 1 milyon 600 bine ulaştığı belirtiliyor. Lazkiye’de göçmen sayısı kentin yerli nüfusunu aşmış durumda.

Lazkiye’ye kent kırsalından, Humus, Hama, İdlip, Rakka gibi kentlerden göçler oldu ancak sayıları 700 bine ulaşan Halepliler kentteki en büyük göçmen kitlesi. Haleplilerin 2012 yılı ortalarından itibaren Lazkiye’ye göç etmeye başladığı belirtiliyor. En büyük göçmen dalgası da yine 2012-2014 arasında Halep kırsalından gelmiş.

Kentteki diğer göçmenler gibi Halepliler de maddi imkanlarına göre ya ev kiralayıp kendi işlerini kurmuşlar ya da okul, spor tesisi gibi yerlere yerleştirilmişler ve yardım kuruluşlarının desteği ile yaşıyorlar.

Lazkiye’nin Ras El Basit kasabası da yaklaşık 20 bin Haleplinin yaşadığı yerlerden biri. 2011 yılına kadar kamu çalışanları için tesislerin, şahsi yazlıkların ve otellerin bulunduğu tatil kasabası olarak bilinen Ras El Basit Lazkiye ile Kesep arasında deniz kenarında.

KİRALAR ASGARİ DÜZEYDE
Kasabada Haleplilerin kaldığı yerlerden biri İşçiler Birliği’ne ait tesisler ve lojmanlar. Sputnik’e bilgi veren tesislerin sorumlusu Basil Gasir, “Tesislerde ev olarak kullanılan 472 daire var. Hepsi dolu, bazı dairelerde birden fazla aile yaşıyor. Kiraları sembolik düzeyde tutuyoruz” dedi. Kasabaya göçlerin 2012’de başladığını belirten Gasir, göç edenlerin çoğunun Halep kırsalından olduğunu söyledi.

Sputnik’in konuştuğu Halepli göçmenlerin hikayeleri birbirine benzer, kimilerinin ailelerinden kayıplar var ancak hepsinin maddi durumu, ihtiyaçları aynı değil. Kasabada kendi işyerlerini açan Halepliler olduğu gibi uzun süreli tedaviye ihtiyacı olanlar, ailede çalışabilecek durumda birileri olmadığı için yardım kuruluşlarının yardımları ile yaşayanlar da var.

ÇOCUKLARINI FİDYE ÖDEYEREK KURTARDI
Halepli göçmenlerden Abdulkadir, “Buraya 2012’de geldik. Silahlı çeteler paramızı, işyerimizi gasp ettiler. Evimize baskın yaptıklarında ben evde değildim. 3 evladımı kaçırdılar. Fidye ödeyip kurtardık, şimdi evlatlarım benimle burada. Biz, buraya 3 aile, 20 kişi geldik. Evime ne oldu bilmiyorum, haberim yok. Dönme imkanı olursa döneceğim. Her gün evime dönmeyi diliyorum” dedi.

‘DEVRİM YOK NİFAK VAR’
Halep’in Kellase semtinden olduğunu söyleyen Muhammed Faruk da 2012 yılında evini terk edenlerden. “Bizim hikayemiz dinleyeni ağlatır. Evlerimizi, ailelerimizi, malımızı, işlerimizi terk ettik” diye söze başlayan Faruk, “Kellase’den çok şiddetli çatışmalar devam ederken çıktık. Çocuklarımdan biri diğer kardeşlerini kurtardı, gece yola çıkıp buraya gelebildik. 2 evim harap oldu, biz geldikten sonra oralara ne oldu bilmiyoruz, arabalarımız çalındı. Şimdi 5 çocuğum da yanımda. Bizim gördüklerimizi, yaşadıklarımızı kimse kabul etmez, devrim diye bir şey yok, nifak var sadece” dedi.

‘TEDAVİYE İHTİYACIM VAR’
Halep-Doğu Ansariye’den olduğunu söyleyen Mahmud Deneş şarapnel isabet ettiği için yaralanmış ve tekerlekli sandalyede yaşıyor. 4 yıl önce Ras El Basit’e göç ettiğini anlatan Deneş, tek isteğinin tedavi görmek olduğunu söylüyor. Sağlık durumu kötü olduğu için çalışamadığını vurgulayan Deneş, “4 yıldır buradayım, işim yok. 3 çocuğum var, bir tanesi de 5 yaşında. Şarapnel ile bacağımdan ve başımdan yaralandım. Tedaviye ihtiyacım var, istediğim tek şey tedavi olmak” dedi.

Kasabadaki Haleplilerin bir kısmı kasaba içinde dükkan açmış, bir kısmı ziraat işlerinde ya da serbest çalışıyor. Kamu görevlisi olup da görevine devam edenler de bulunuyor. Suriye’de iç göç dalgalarının başlaması ile birlikte bulunduğu yeri terk eden memurların göç ettikleri yerlerde işlerine devam etmeleri veya mesaiye devam şartlarının esnetilmesi için yasal düzenlemeler yapıldı.

‘ÇETELER HAYATIMIZI HARAP ETTİ’
Ras El Basit’e göç eden Elektrik İdaresi memurlarından Selahaddin Ziyad her ayın 15 gününü Halep’te geçirdiğini söyledi. Ziyad, “Silahlı çeteler geldi hayatımızı, evlerimizi harap ettiler. 4.5 sene kadar önce 5 kişilik ailemle birlikte buraya geldik. Hala ayın 15 günü Halep’te, 15 günü buradayım. Tehlikeli olduğunu biliyorum ama Halep’te elektrik yok, bize ihtiyaçları var, ben de görevliyim, gidip geliyorum” dedi.

'3 AYDA BİR YARDIM GELİYOR'
Halep Zibdiyye’den göç etmiş olan bir kadın ailesinde çalışabilecek durumda birilerinin olmadığını, eşinin hasta olması nedeniyle zorluk içinde yaşadıklarını anlattı. “Maaş yok, gelir yok, halimiz bu. Evlerimizi yıktılar, kalmadı bir şeyimiz geriye. 5 yıldır evimize ne oldu bilmiyoruz. Ramazan ayının 20’sinde çocukları da alıp çıktık. Kocam kalp krizi geçirdi, adam hasta gıdaya ihtiyacı var, gençler iş arıyor bulamıyor” diye konuşan kadın yardım kuruluşlarının desteği ile yaşadıklarını ancak kuruluşların 2-3 ayda bir yardım gönderdiğini söyledi.

‘ÇOCUKLARIM ASKERDE OLDUĞU İÇİN TEHDİT ALDIK’
Halep’in Bostan El Kasr semtinden göçtüklerini anlatan başka bir kadın çocukları askerde olduğu için tehditler aldıkları için göç ettiklerini anlattı. Ailesinden yaralananlar olduğunu belirten kadın, “Silahlılar girdi, çocuklarım askerdi, kaçırırız diye tehdit ettiler, artık kalınmaz oldu. Biz de çıktık. Evlerimizin harap olduğunu söylediler ama Allah var, Allah büyük ev onarılır, yeter ki her şey yoluna girsin” dedi.

Ras El Basit’te deniz kenarında oynayan Halepli çocuklardan biri 3. sınıfa gittiğini söyledi. Halep’in Eşrefiye semtinden olduğunu söyleyen kız çocuğu, çatışmaların çok korkutucu olduğunu ve saklandığını anlattı. Ras El Basit’te yeni arkadaşları da varmış ancak “Evime döneceğim, inşallah” dedi.