Küba'dan ABD'nin ticaret ambargosuna sert yanıt

Küba Dışişleri Bakanlığı ABD'nin Küba ile ticaret yapan yabancı şirketlere ABD mahkemelerinde dava açılmasına olanak tanıyan kararına sert tepki gösterdi. Ablukaya dayanak gösterilen Helms-Burton Kanunu'nun ABD'nin sömürgeci zihniyetini yansıttığı vurgulanan açıklamada 'Yasaya göre bu ekonomik abluka sadece bu sömürgeci tutku tatmin edildiğinde kaldırılabilir' denildi.

soL - Dış Haberler

ABD'nin Küba ile ticaret yapan yabancı şirketlere ABD'deki mahkemelerde dava açılmasına olanak sağlayan kararına Küba Dışişleri Bakanlığı'ndan sert tepki geldi.

ABD'nin yeni ticaret ambargosuna dayanak oluşturan Helms-Burton yasasının uluslararası platformlarda defalarca reddedildiği vurgulandı. Yasanın iki temel yalana dayandığını vurgulayan Küba Dışişleri Bakanlığı bun yalanların "devrimin zaferinin hemen ardından gerçekleştirilen kamulaştırma hamlesinin gayrimeşru ve uygunsuz olduğu" ve "Küba’nın ABD ulusal güvenliği için bir tehdit oluşturduğu" olduğunu kaydetti.

Küba Dışişleri Bakanlığı ABD'nin ablukanın sıkılaştırılmasına yol açacak kararına ilişkin açıklamasında şöyle denildi:

"Küba Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Küba’yla Gerginliği Yükseltme Girişimlerini Şiddetle Reddetmektedir

Bugün ABD Dışişleri Bakanlığı, bu yılın 19 Mart tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Helms-Burton Kanunu çerçevesinde ABD mahkemelerince Kasım 2017 tarihinde yayınlanmış olan ve bir yıl sonra güncellenen Kayıtlandırılmış Şirketler Listesi'nde yer alan Kübalı şirketlere karşı dava açma izni veren bir karar açıkladı. Bu keyfi ve gayrimeşru liste, ablukanın sıkılaştırılmasına ve ABD toprakları dışındaki etkisinin artırılmasına yöneliktir ve ABD vatandaşlarının yukarıda bahsedilen kurumlar ile finansal ilişkiler kurmasını yasaklamaktadır.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Küba ile ekonomik ve ticari ilişkilerini devam ettiren Kübalı kurumlara veya yabancı şirketlere aynı amaçla yasal işlem başlatılma ihtimalinin en fazla 30 gün erteleneceğine işaret edilmiştir.

YASA KÜBA'YA ABD ÇIKARLARINA HİZMET EDECEK BİR HÜKÜMETİN DAYATILMASINI AMAÇLIYOR

1996 yılında yürürlüğe girdiğinden beri, Helms-Burton Yasası ABD tarafından üçüncü ülkelere, hükümetlere ve şirketlere uygulanan vahşi ve yasadışı baskılar ile ekonomik ablukanın uluslararası hale getirilmesinin yolunu aramıştır. Bu yasa Küba ekonomisini boğarak halk arasında ekonomik yoksunlukların yaratılmasını ve derinleştirilmesini ve bu sayede Küba’ya ABD çıkarlarına hizmet edecek bir hükümetin dayatılmasını amaçlamaktadır.

BM GENEL KURULU'NDA 10 KEZ REDDEDİLDİ

Helms-Burton Kanunu ve abluka, gerek amaçlarının gayrimeşru karakteri gerekse uluslararası hukuka aykırılıkları sebebiyle neredeyse otuz yıldır en önemli bölgesel ve uluslararası platformlarda defalarca reddedilmiş ve uluslararası bir dirence takılmıştır. Bunun en güncel örneği 1 Kasım 2018 tarihinde gerçekleşen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 10. Kez üst üste tasarının reddedilmesi sonucunda ABD’nin tamamen yalıtılmış bir halde bırakılmasıdır.

KAMULAŞTIRILAN MÜLKLERİN İADESİ İSTENİYOR

Helms-Burton Kanunu’nun ikinci kısmı, devrimci hükümetin devrilmesinin ardından, ABD himayesinde Washington’un emrine tabi bir şekilde kurulacak olan karşı devrimci hükümetin tartışmasız bir biçimde, kamulaştırma sürecinde ilgili mülklerin sahiplerinin ABD vatandaşı olmasından veya o mülkleri terk etmesinden bağımsız olarak, kamulaştırılan bütün mülklerin eski sahiplerine veya mirasçılarına iade edilmesi için veya ilgili mülklerin tazmin edilmesi için uğraşacağını öne sürmektedir. Bu dönem boyunca, ekonomik abluka tamamen uygulanmaya devam edecektir.

KÜBA'YI HÂL SÖMÜRGE SANAN ZİHNİYET

 Bunun sonucunda Kübalılar, içerisinde yaşadıkları evleri, mahallelerin kurulduğu arsaları, tarım yapılan toprakları, çocuklarının okuduğu okulları, ücretsiz sağlık hizmeti aldıkları hastaneleri ve poliklinikleri, çalıştıkları yerleri veya kendi işyerlerini, sübvanse edilerek yararlandıkları elektrik, su ve iletişim hizmetlerini, ABD’li talepkarlara vermek veya bunlar için talepkarlara ödeme yapmak zorunda kalacaklardır.

Bu hayaller, sadece Küba’yı hala bir sömürge sanan zihinlerin ürünü olabilir. Helms-Burton Yasasına göre bu ekonomik abluka sadece bu sömürgeci tutku tatmin edildiğinde kaldırılabilir.

Bu yasa iki temel yalana dayanmaktadır: Devrimin zaferinin hemen ardından gerçekleştirilen kamulaştırma hamlesinin gayrimeşru ve uygunsuz olduğu ve Küba’nın ABD ulusal güvenliği için bir tehdit oluşturduğu.

Küba’da kamulaştırmalara kanuna uygun bir biçimde, Anayasa ve uluslararası hukuk kurallarına sıkı bir biçimde bağlı kalınarak gerçekleştirilmiştir. Tüm kamulaştırmalar adil ve uygun tazminatlar sağlanarak gerçekleştirilmiştir ve ABD hükümeti bu gerçeği göz ardı etmektedir. Küba bugün İspanya, İsviçre, Kanada, Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa gibi birçok ülke ile uluslararası tazminat anlaşmaları imzalamıştır ve bu anlaşmalara göre hareket etmektedir.

MONROE DOKTRİNİ

Bölgesel barış ve güvenliğe yönelik gerçek tehdit ABD hükümetinin sorumsuz açıklamaları ve eylemleriyle birlikte Monroe Doktrinini dayatmak için Latin Amerika ve Karayiplere yönelik istikrar bozucu planlarıdır.

24 Aralık 1996 tarihli Küba Onurunun ve Egemenliğinin Yeniden Kabulü Yasası, Helms-Burton yasasının yasadışı ve uygulanamaz olduğunu ve bu nedenle herhangi bir yasal değerinin ve etkisinin olmadığını belirtmektedir. İlgili yasaya dayanarak gerçek ve tüzel kişiler tarafından ortaya atılacak talepler boş ve hükümsüzdür.

Bu yasaya göre kamulaştırılmış mülklere ilişkin tazminat talepleri ancak Küba ve ABD hükümetleri arasında eşitlik ve karşılıklı saygıya dayanan bir değerlendirmenin konusu olabilir ve ABD hükümetinin sorumlu olduğu her türlü saldırganlık ve abluka dolayısıyla Küba Devleti’nin ve halkının yaşadığı zararların tazmin edilmesi ile birlikte değerlendirilebilir. Ayrıca yasa, Helms-Burton yasasında tanımlanan mekanizmalar ve prosedürlerle başkalarının zarara uğramasına yol açanların gelecekteki olası anlaşma süreçlerinin dışında bırakılacağını net bir biçimde ortaya koymaktadır.

YABANCI YATIRIMLAR ANAYASA GÜVENCESİNDE

Küba Hükümeti tüm ekonomik ortaklarına ve Küba’da faaliyet gösteren yabancı şirketlere, Küba’ya yapılacak yabancı yatırımlar ve ortak projeler için tam garanti vereceğinin altını bir kez daha çizmektedir. 24 Şubat 2019 tarihinde ezici bir çoğunluk tarafından kabul edilen Küba Anayasası'nın 28. maddesi bu garantileri güvence altına almaktadır ve aynı garantiler 118 Sayılı ve 29 Mart 2014 tarihli Yabancı yatırımlar Kanununda da tanımlıdır.

Bugünün kararları ekonomik gelişimimize ve ilerleme hedeflerimize ilave engeller dayatmaktadır, ancak ABD temel amacı olan Kübalıların egemen iradesini ve sosyalizmi kurma kararlılıklarını teslim almakta başarısız olmaya devam edecektir. Küba ve ABD halklarının çoğunluğunun yönelimi ilişkilerin iyileştirilmesi ve saygılı, medeni bir şekilde birlikte var olmadan yanadır ve bu yönelim galip gelecektir.

Havana, 4 Mart 2019"