Bu sabah güncellenen sonuçlara göre İspanya'da Kasım 2019 genel seçimlerine halkın katılım oranı bir önceki Nisan seçimlerine göre yüzde 5 oranında düştü. Seçimlere yüzde 70'e yakın katılım gösterildi ve yirmi dört milyonun üzerinde yurttaş oy kullandı, senato için kullanılan oylar da benzer sayılara işaret ediyor. İlk sonuçlara bakılacak olursa Nisan ayında birinci sırada gelen fakat bir hükümet kuramamış olan sosyal demokrat PSOE, sandıktan yine ilk parti olarak çıkmasına rağmen Nisan ayına göre oylarının yüzde ikisini kaybetti. Hükümet krizi sonrası tekrar yapılan seçimin dikkat çeken sonucu ise Hrıstiyan Demokrat Halk Partisi (PP) ve geçen seçimlerde ilk kez meclise giren faşist Vox partisinin oylarını yükseltmesi oldu.
PSOE'nin bir azınlık hükümeti kurmak için destek istediği görülüyor; ki bunun Nisan sonrası tablodan bir farkı yok. "Sol blok" PSOE ve PODEMOS'un toplam sandalye sayısı 146'ya ulaşırken üç sağ partinin (PP, Vox ve Ciudadanos) toplamı 150'yi buluyor. İki türlü de mutlak çoğunluk olan 176 sağlanamıyor. PSOE ve PP ise "büyük koalisyon"u kurmak için iş birliği yapacak mı belirsiz. Ancak altı aydır hükümetsiz olan İspanya'da sermaye sınıfı daha fazla istikrarsızlığı tolere etmeyebilir.
PCTE: YENİLENEN SEÇİM SAĞA YARADI
İspanya İşçileri Komünist Partisi'nin oy sayısı önceki seçimle hemen hemen aynı düzeyde; ancak seçime katılım düşük olduğu için oran olarak yüzde yirmi düzeyinde bir artış söz konusu. İspanya işçileri Komünist Partisi Siyasi Bürosu tarafından yapılan açıklamada; ilk olarak seçim boyunca gösterilen militanca emeğe ve bu sayede partinin örgütlenebilmiş olmasına vurgu yapılıyor. Kesinleşmemiş sonuçlara göre alınan oy sayısının, oranın artmasından bağımsız olarak yetersiz olduğu tespiti yapılıyor. Sosyal demokrasinin izlediği stratejinin başarısızlığına dikkat çekirken, PSOE'nin yeniden seçimlere gitme çağrısının krizi aşmayı ve hükümetin oluşmasını kolaylaştırmadığı üstelik de Vox gibi aşırı sağcı bir gücün yükselmesine yol açtığı ifade ediliyor.
KRİZ İLERLEYECEK, EGEMEN BLOK RADİKALLEŞECEK
Açıklamada gelişmekte olan ekonomik krizin daha büyük oranda kesintiler ve halkın çoğunluğuna daha büyük saldırılar getireceği paylaşılırken, "halkın bir başka güce değil kendi gücüne güvenmesi gerektiğini bir kez daha açıkça görüldü" deniyor. "Sosyal demokrasinin iflası, aşırı sağcılar ve aşırı liberallerin ilerlemesi gösteriyor ki egemen blok radikalleşiyor, eğer böyleyse işçi sınıfı da buna aynı şekilde yanıt vermek zorunda" saptaması yapılırken, partinin de işyerlerinde, okullarda, mahallelerde, kapitalizmin bu yeni krizinden en çok etkilenecek olan halk kesimlerinde örgütlülüğünü arttırmak zorunda olduğu bir hedef olarak ortaya konuyor.
İŞÇİ SINIFINA SÖZÜMÜZÜ TUTACAĞIZ
PCTE, açıklamasını bir örgütlenme çağrısı ile tamamlıyor: "İşçi sınıfı için bir ülke kurma sözümüz bakidir. Bu ülkemizin bütün işçilerine sözümüzdür. Onun yolu ise partiyi ve sınıfı güçlendirmekten geçmektedir."
