KKE'den Brexit yorumu: AB karşıtı mücadele kapitalizmin yıkılışına bağlanmalıdır

Yunanistan Komünist Partisi, Britanya'nın AB'den çıkış referandumu hakkında bir açıklama yaparak, işçi sınıfının sahte bayraklar altında toplanmasının fayda vermeyeceğini, AB karşıtı mücadelenin sosyalizm mücadelesi ile birleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Dış Haberler

Britanya'nın AB'den çıkış yönünde karar almasının ("Brexit") ardından, Avrupa'da işçi sınıfı mücadelesi de yeni bir evreye girecek.

Yunanistan Komünist Partisi (KKE) Merkez Komitesi tarafından yapılan açıklamada, referandum sonuçlarının işçi sınıfı ve halk güçleri içerisinde, AB'ye ve onun halk düşmanı politikalarına karşı artan hoşnutsuzluğu gösterdiği vurgulandı.

Ancak KKE, bu güçlerin kendilerini burjuvazinin bir bölümünün tercihlerinden ayırması, radikal ve anti-kapitalist bir karakter kazanması gerektiğini vurguladı.

KKE, referandum sonuçlarının, Yunanistan dahil tüm burjuva partileri tarafından pompalanan "AB içinde refah" söyleminin dağıldığını gösterdiğini söyledi.

Britanya büyüklüğündeki bir ülkenin AB'den çıkması tartışmasının bu denli yoğun yaşanmasını, bir yanda AB'nin iç çelişkilerine ve ekonomilerin eşitsiz gelişimine, diğer yanda ise ekonomik krizin koşullarını keskinleştiren emperyalist merkezlerin kendi içlerindeki karşı karşıya gelişlerine bağlayan KKE, bu eğilimlerin "Avroskeptizm" ve aynı zamanda AB-Avro'ya yeni bir biçim kazandırma uğraşlarını güçlendirdiğine dikkat çekti.

Gerici Avroskeptizm'in araçlarının milliyetçi, ırkçı ve faşist partiler olduğunu vurgulayan Yunan komünistler, aynı zamanda bu görüşün "sol" etiketini kullanan partileri tarafından da kullanıldığını, bunların da kapitalizmin çerçevesi içinde kalarak AB ve Avro'yu eleştirdiğini ya da reddettiğini, ulusal para birimini desteklediğini ve başka emperyalist ittifaklar arayışında olduğunu belirtti.

Bu çelişkilerin AB üye ülkelerinin tamamının burjuvazilerine yayıldığını kaydeden KKE, AB ile Britanya arasındaki müzakerelerin, Britanya burjuvazisi ile AB arasında geçici bir anlaşmayla sonuçlanabileceğine dikkat çekti.

KKE, üretim araçları üzerindeki kapitalist mülkiyet ve burjuva iktidarı sürdükçe, gelişmelerin işçi sınıfı ve halk güçleri için yeni acı verici fedakarlıklar anlamına geleceğini vurguladı.

Brexit'in, Yunanistan açısından önemine de değnen KKE, AB'ye üyeliğin "geri döndürülemez bir süreç" olduğunu iddia eden burjuva partilerinin de, "AB'de kalalım ama Avro'dan çıkalım" diyen "sol" görünümlü partilerin de argümanlarını çürüttüğünü söyledi.

Önümüzdeki günlerde hem SYRIZA-ANEL hükümeti, hem de diğer burjuva partilerde "AB'yi yeniden kuralım", "AB kendi köklerine dönmeli" sızlanmalarının sesinin yükseleceğine dikkat çeken KKE, AB'nin en başından beri gerici bir ittifak olduğunu, kapitalist eşitsiz gelişim nedeniyle geçici olduğunu hatırlattı.

Yunan, İngiliz ve bütün Avrupa halklarının çıkarlarının "sahte bayrak" altında toplanmakta olmadığını savunan KKE, AB'ye karşı mücadelenin ve tek tek ülkelerin AB'den çıkışı için mücadelenin zorunlu olarak kapitalizmin yıkılarak işçi-halk iktidarının kurulmasına bağlanması gerektiğini vurguladı.