Ünlü basketbolcu Kareem Abdul-Jabbar, Time dergisinde Cumhuriyetçi aday Donald Trump’la IŞİD arasındaki ortak noktaları yazdı.

Webster İngilizce sözlüğün terörizmi “bir siyasi amaca ulaşmak üzere belirli bir bölgedeki insanları korkutmak için şiddet içeren eylemlere başvurmak; özelikle baskı amacıyla sistematik olarak teröre başvurmak” şeklinde tanımladığını aktaran Abdul-Jabbar, şöyle devam etti:

Eğer şiddet bir soyutlamaysa, ki öyle olabilir, tehdit bu anlama gelir; Trump’ın kampanyası bu tanıma uyuyor. Dolayısıyla IŞİD’in en büyük zaferi Donald Trump’tır. O, özgün ve gerçekçi politikalar önermek yerine halkın korkularını kullanan, IŞİD’in işini onlar için yapan tam bir mayın eşeğidir. Arkadaşı Cumhuriyetçi Jeb Bush bile Trump’ın amacının ‘insanların öfkesini ve korkularını manipüle etmek” olduğunu kabul etmiştir.

MEYHANEDEKİ KABADAYI

Ünlü basketbolcu, Trump’ın davranışlarının “nefret suçu” olarak değerlendirilebileceğini belirterek şöyle devam etti:

11 Eylül’den bu yana dünya çapında yılda 30 Amerikalı terör saldırılarında öldürülmüş olsa da, The Atlantic’in belirttiğine göre bu sayı ‘tepesine düşen bir eşyanın altında kalarak ölenlerin sayısıyla kabaca aynı’, o tiz bir şekilde kıyamet çanlarını çalıyor. Trump’ın sorumsuz, tahrik edici dili ve kasıtlı bir şekilde yanlış bilgiler yayması, insanları şiddete özendirebilecek bir korku ve düşmanlık atmosferi yaratıyor. O, eski Westernlerde insanları linçe çağırırken meyhanedeki herkese birer içki söyleyen kabadayı tipe benziyor.

BÖYLESİNE BEYNİ YIKANMIŞ BİR DAVRANIŞ ÜLKEYE ZARAR VERİYOR

Kareem Abdul-Jabbar, Trump’ın önerdiği “çözümlerden” daha da utanç verici olanın takipçilerinin bu fikirleri kabul etmesi olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

Böylesine beyni yıkanmış bir davranış takipçilerini alçalttığı gibi ülkeye de zarar veriyor. Belki de Trump, bir tanesi web sitesinde ‘Donald Trump’a selam olsun! En büyük kurtarıcımıza selam olsun!' diyen ve ‘Amerika’yı yeniden beyaz yap!’ çağırısı yapan birkaç beyaz ırkçısı örgütün desteğini aldığı için memnundur. Merak etmeyin, elinden geleni yapıyor.