İsrail'de seçim sonrası belirsizlik sürüyor

27 Eylül'de yapılan seçimin sonuçları, İsrail'de dengeleri değiştirebilecek nitelikte. Netanyahu'nun hükümet kurma görüşmeleri henüz sonuç vermezken, İsrail Komünist Partisi'nin de içinde bulunduğu Ortak Liste'nin daha fazla inisiyatif alabileceği belirtiliyor.

soL - Dış Haberler

İsrail Komünist Partisi 27 Eylül seçim sonuçları üzerine bir değerlendirme mektubu paylaştı. İsrail’de henüz hükümet oluşturma görüşmeleri başlamışken hissedilen pat durumu akıllara şu soruyu getiriyordu; 2019 Nisan seçiminden Eylül seçimine değişen dengeler, 2020’de, bir yıl içinde üçüncü bir seçimin yapılması ihtimalini doğuruyor mu? İsrail Komünist Partisi’nin değerlendirmesi, Arap vatandaşlarını ve İsrail ilericilerini Netanyahu’ya karşı bir araya getiren Ortak Liste’nin bu süreçte kazandığı inisiyatifi ilerisi için kullanmaya çalıştığına işaret ediyor.

Nisan 2019 seçiminde Arap vatandaşları üzerine Netanyahu’nun kurduğu baskı ve Ortak Liste bileşenlerinin seçime bir arada girememesi, Arapların seçime katılımını yüzde 50’nin altına düşürmüştü. Ancak İsrail devletini Arap vatandaşlarını dışlayan bir Yahudi devletine dönüştürme çabasının hız kazanması, Filistin topraklarındaki işgalin sürmesi ve emekçilerin yaşam şartlarının ağırlaşması erken seçimi zorunlu kılmıştı. Temmuz ayında İsrail Komünist Partisi’nin başını çektiği Hadaş, Ortak Liste bileşenlerini bir araya getirdi. Eylül seçimlerinde Ortak Liste 2015’ten sonra ilk defa Knesset’te tekrar üçüncü ana blok haline geldi.

Seçim sonrası Binyamin Netanyahu’nun lideri olduğu Likud partisi, oylarını kıl payı geçen Mavi ve Beyaz ( “Kahol-Lavan”) merkez sağ partisiyle hükümet görüşmeleri yürütmeye çalışıyor. Mavi ve Beyaz’ın lideri Benny Gantz, Ortak Liste’yle dirsek teması kurup Likud’la hükümet kurma görüşmelerindeki pazarlık payını yükseltirken Likud’u ırkçı ve dinci ortaklarını bırakıp kendisiyle daha zayıf bir elle masaya oturmaya zorluyor. Netanyahu’nun Ekim’in ilk haftasında yolsuzluk soruşturması nedeniyle ifade verecek olması da Likud açısından durumu zorlaştırıyor.

ARAPLARIN AĞIRLIĞI VE HÜKÜMET KRİZİ

İsrail Komünist Partisi’ne göre seçim sonuçları sadece Siyonist partilerin geriletilmesi açısından değil 1948 yılı Nakba’sından beri topraklarını terk etmeyen Arapların tek sesle hareket etmeyi başarmasından dolayı önemliydi. 470 bin oyla yüzde 10,6’luk bir başarı elde ederek Knesset’e 13 milletvekili girdi. Ortak Liste bileşenleri içerisinde en fazla milletvekili kazanan hem Arap hem Yahudi kökenli 5 milletvekiliyle İsrail Komünist Partisi oldu. Ancak parlamenter etkisinin ötesinde İsrail Komünist Partisi’nin iki seçimdir süren hükümet krizini derinleştirme ihtimali bulunuyor.

Hadaş’ın Gantz’ın hükümet oluşturmasına sıcak baktığı yönündeki haberler geçtiğimiz günlerde haberlere yansımıştı. Öte yandan şu anda hükümet oluşturmak için görüşmeleri yürütme yetkisi Netanyahu’da ve altı haftalık bir süresi var. İsrail Komünist Partisi’ne göre sandığa da yansımış olan ırkçı ve dinci saldırganlığın geriletilmesi beklentisi olası bir sağcı koalisyon oluşmasını engelleyebilir. Bu yüzden şimdilik Netanyahu’nun saf dışı bırakılması ortak stratejisi izleniyor. Aslında Likud’dan çok da farklı olmayan Gantz’a altı hafta sonunda hükümet oluşturma yetkisinin geçmesi sonrası sene sonuna kadar o da başarısız olursa Şubat-Mart 2020’de yeniden seçimler gündeme gelecek.

İsrail Komünist Partisi, Hadaş ve Ortak Liste’nin sağcı, faşist, dinci ve neo-liberal tüm hükümetlere direneceğini ilan ediyor. Gazze’deki işgali sürdüren, bölgedeki Arap ülkeleri ve anti-emperyalist güçleri parçalamaya çalışan her türlü hükümeti devirme kararlılığını vurgulayarak Netanyahu gericiliğinin İsrail’de sosyal adalet, barış ve demokrasiden yana ilerici güçlerin birliğiyle süpürülebileceğini ifade ediyor.