İsrail'de pazar günü yapılacak olan seçimler öncesindeki kampanyalarda Filistin sorununa ilişkin bir başlığın gündeme girmeyişine dikkat çekildi.

Başbakan Benjamin Netanyahu'nun Likud Parti'sinin ülkenin en yaşamsal sorunu olan Filistin sorunuyla ilgili hiçbir plan sunmazken, gerici ortakları daha önce akla bile getirilmesi mümkün olmayacak şekilde Batı Şeria'nın tümünün ya da bir kısmının işgalinden bahsediyor. Rakipleriyse çok belirsiz şekilde “ayrılma” hakkında konuşuyor. Son yıllarda uluslararası çevrelerde çözüm adına konuşulan “Filistin Devleti”yse seçim kampanyalarında adeta yok.

Geçmiş dönem seçimlerinde “Filistin'le barış” başlığı seçimlerin en önemli konusu olurdu. İsrail'in saldırganlığının dizginlenemez bir şekilde yükselmesine karşın konunun gündemden düşürülmesinin Netanyahu'nun Trump yönetiminin desteğiyle elde ettiği bir “başarı” olduğu yorumları yapılıyor.

"BARIŞ  SÜRECİ KOMADA"

Jewish Policy Institute'den bir üstdüzey yetkili Şmuel Rosner “Barış süreci komada. Görünür gelecekte uygulanabilir bir çözümün canlandırılabileceğine dair kimsenin umudu yok ve insanlar da bu konuyu kenara itti” diye konuştu.

Filistinli yetkili Ahmed Macdalani de, “Filistin davası İsrail seçimlerinde mutlak olarak yok, gündeme gelirse de olumsuz bir bağlamda geliyor. Kaygı verici çünkü bu durum, kötüden daha kötüye gidiyoruz demek” dedi.

Seçimlerdeki bu tablonun kısa vadede Filistinlilere ama uzun vadede İsrail'e zarar vereceğini vurgulayan eski bir barış görüşmecisi Filistinli Hasan Katib “Bu iki devletli çözümün sonu anlamına geliyor. Alternatifiyse apartheid düzenidir ve bu İsrail demokrasisine ve İsrail'in imajına büyük zarar verecek” diye konuştu.