İsrail, askerlerinin görüntülerinin kayda alınmasını yasaklamaya hazırlanıyor

İsrail Parlamentosu’ndaki ilk oturumda geçen yasa tasarısı, İsrail ordu mensuplarının filme alınmasını veya fotoğraflarının çekilmesini yasaklıyor. Bu adımla İsrail, işlediği insan hakları ihlallerinin belgelenmesinin ve öğrenilmesinin önüne geçmeyi planlıyor.

Dış Haberler

İsrail askerlerinin kameraya alınmasını suç sayan yasa tasarısı İsrail Parlamentosu’nda ilk oturumda 45'e 42 oyla geçti. Tasarının yasalaşması için iki oturumda daha görüşüldükten sonra oylanması gerekiyor.

Yasa tasarısının açıklamasında “Uzun yıllar boyunca İsrail devleti, İsrail karşıtı ve Filistin yanlısı gruplar tarafından belgelenen İsrail Savunma Gücü askerlerinin sıkıntı verici görüntülerine tanık oldu” ifadeleri yer aldı. Gazetecilerin ve “İsrail karşıtı örgütlerin” sürekli İsrail askerlerini takip ettikleri ve İsrail’i “kötü göstermek” için yanıltıcı görüntüler kaydettikleri iddiasının yer aldığı açıklamada basına sızan görüntülerin “tek taraflı” olduğu ve tek amaçlarının İsrail’in “imajını bozmak” ve askerlerin “moralini bozmayı” amaçladığı gibi ifadeler yer aldı.

Milletvekili Robert İlatov, tasarının konuşma özgürlüğünü sınırlandırmak gibi bir amacı olmadığını iddia ederken, “konuşma özgürlüğü anarşi değildir” sözlerini sarf etti.

İsrail bu yasayla insan hakları ihlallerinin belgelenmesinin önüne geçmeyi amaçlıyor. Tasarı basın özgürlüğünü sınırlandırdığı için de tartışmalara yol açtı.

10 YILA KADAR HAPİS CEZASI ÖNGÖRÜLÜYOR

Dün İsrail Parlamentosu Knesset'ten ilk aşamayı geçen tasarıya göre “askerlerin moralini bozan” görüntüleri kaydeden ya da paylaşan kişiler, beş yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek. Paylaşılan veya kaydedilen görüntülerde “devletin bekasına zarar verecek” bulgulara rastlandığı takdirde hapis cezasının 10 yıla kadar çıkabileceği belirtiliyor.

Tasarının, 100'ün üzerinde Filistinlinin İsrail ordusu tarafından öldürüldüğü, 14 binin üstünde Filistinlinin yaralandığı, ABD’nin Kudüs’te elçilik açtığı 14 Mayıs gününde çekilen görüntülerin dünya çapında yayılmasının ardında gelmesiyse İsrail’in suçlarını gizlemek için basın ve konuşma özgürlüğünü hiçe saymayı hedeflediğini gösteriyor.