İbrahim Kalın: Türkiye Batı'yı terk etmedi

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Bloomberg’de yayımlanan yazısında Türkiye’nin S-400 aldığı için artık NATO için güvenilir olmaktan çıktığı görüşünün yanlış olduğunu söyleyerek ABD’ye yönelik Türkiye’nin müttefikliğine sahip çıkması gerektiğini belirtti.

soL - Haber Merkezi

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Bloomberg’de yayımlanan yazısında, NATO’yla Türkiye ile ilişkilerinin bozulmasından ABD ile AB'nin sorumlu olduğunu söyledi. Recep Tayyip Erdoğan'ın Sözcüsü İbrahim Kalın'ın Rusya'dan S-400 alımı üzerinden Batı ile yaşanan gerilime dair yazısı Bloomberg’de “Hayır, Türkiye Batı'yı terk etmedi" başlığıyla yayımlandı. Bloomberg yazıyı, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözcüsü Türkiye ile ilişkilerin içinde bulunduğu durumdan ABD ile AB'nin sorumlu olduğunu savunuyor" ifadesiyle servis etti.

‘ERDOĞAN’A YÖNELİK SUÇLAMALAR TEMELSİZ’

Türkiye'nin Batı'dan uzaklaşıp uzaklaşmadığına dair vakti çoktan geçmiş bir tartışmanın yeniden başlatıldığını söyleyen Kalın, suçlamaların Erdoğan'ın içerideki otoriterliğinden dışarıda NATO'ya zarar vermesine dek uzandığını, ama bu suçlamaların temelsiz olduğunu yazdı.

Bunların Türkiye'nin meşru güvenlik endişeleri, içinde hareket ettiği bölgesel dinamikler ve daha büyük jeopolitik gerçeklikleri kasten görmezden gelme ve anlamada temelden başarısızlığa uzandığını söyleyen Kalın, "Türkiye'nin artık güvenilir bir NATO müttefiki olmadığı iddiası temelsizdir" dedi.

‘TÜRKİYE'Yİ KAYBETMEK BÜYÜK BİR JEOPOLİTİK HATA OLUR’

Kalın yazısında "Türkiye'nin NATO'daki duruşunu sorgulamak NATO'nun bütünlüğünü ve 21. yüzyıldaki önemini sorgulamaktan farksızdır. NATO'nın eski müttefik kuvvetler yüksek komutanı amiral James Stavridis'in belirttiği gibi 'ittifak içinde ikinci büyük orduya sahip ülkeyi kaybetmek büyük bir jeopolitik hata olur” ifadelerine yer verdi.

Kalın aynı zamanda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de sondaj faaliyetlerine devam etme kararlı olduğunu, bunun da AB’yle krize yol açtığını söyledi. Bu son krize sürükleyen meselelerin sadece bundan ibaret olduğunu düşünmenin yanlış olacağını, acilen daha geniş bir perspektiften bakmak gerektiğini ifade etti.

NATO, TEKELLEŞME DEĞİLMİŞ

NATO’nun tekelleşme, bazı üyelerin kendi gündemlerini diğerlerine dayatması anlamına gelmediğini, tüm üyelerin güvenlik endişeleri ciddiye alınmazsa NATO'nun doğru düzgün işlemeyeceğini, Türkiye'nin de bir istisna olmadığını dile getiren İbrahim Kalın, Türkiye'nin Avrupalı güçlere karşı kanlı bir bağımsızlık savaşı vermiş olmasına karşın bir asır önce Batı ittifakına katıldığını, çok partili demokrasi, hukukun üstünlüğü, serbest piyasa, dünyaya açıklık ilkelerine büyük oradan bağlı kaldığını söyledi.

'TÜRKİYENİN ORTA DOĞU VE AFRİKA’DA DAHA FAZLA HAKKI VAR'

Son on yılda ABD, Fransa, Almanya, İngiltere ve diğerleri gibi Türkiye'nin de dış politika bakış açısını çok kutuplu dünyada genişlettiğini, bunu dış politikanın biri kazanırken diğerinin kaybettiği bir oyun olmadığı anlayışına dayandırdığını, ilerlemek için karşılıklı birbirini güçlendiren bir perspektif gerektiğini iddia eden Kalın, Türkiye'nin Ortadoğu ya da Afrika'da çıkarlarını korumaya Fransa ya da ABD'nin bu ve diğer bölgelerde yaptığından daha fazla hakkı olduğunu belirtti.

"2011 Suriye iç savaşının ardından Türkiye'nin güvenlik endişeleri tırmandı" diyen Kalın, yakın zamanların en büyük sığınmacı krizinin yükünü taşımasına rağmen Türkiye'nin çok az mali ve siyasi destek gördüğünden şikayet etti. Obama yönetiminin Kürt hareketiyle Suriye'de ittifak yapma kararının iki müttefik arasındaki güven ilişkisine daha da zarar verdiğini, Trump yönetiminin bu politikayı devam ettirmesinin Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine ciddi tehdit teşkil ettiğini ve ülkeyi etnik-mezhep çizgileri üzerinden vekalet savaşlarına açık hale getirdiğini yazdı.

'ABD PATRİOT VERMEDİĞİNDEN...'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Türkiye'nin ABD'den Patriot füze sistemi almak için tekrar eden girişimleri maalesef anlaşmayla sonuçlanmadı" dedikten sonra Türkiye’nin Suriye’deki savaşın tehdidi altında olduğunu söyleyerek 2015 yılında Obama yönetiminin Patriotları çekme kararının Rusya’dan füze alımını gerekli kıldığını iddia etti.

"Türkiye'nin ABD'den Patriot füze sistemi almak için tekrar eden girişimleri maalesef anlaşmayla sonuçlanmadı" diyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, daha da kötüsünün Türkiye Suriye savaşının tehdidi altındayken 2015 yılında Obama yönetiminin Patriotları çekme kararı olduğunu, iki yıldır ABD'den Patriot alamayan Türkiye açısından Rus hava savunma sistemi almanın, tercih değil, gereklilik haline geldiğini belirtti.

'BİZİ ENSTRUMAN OLARAK KULLANMAYIN'

Son olarak Türk tarafının Doğu Akdeniz'deki kaynaklar için adil ve eşit paylaşım rejimi kurulması teklifinin de reddedildiğinin söyleyen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, yazdığı yazıya son verirken şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye Batı'dan ya da dünyanın başka bir kısmından uzaklaşmıyor. Tam tersine, dış politika seçeneklerini genişletip çeşitlendiriyor. Ama NATO'nın bütünlüğü ve güvenliği pahasına bir kenara itiliyor. Batılı dostlarımız ve müttefiklerimizin, kısa vadeli çıkarlar için Türkiye'yi enstrüman olarak kullanmak yerine Türkiye'ye eşit ortak muamelesi yapmasına ve güvenlik endişelerine ciddi tavırla karşılık vermesine ihtiyaç var."