Hulusi Akar, ABD Savunma Bakanı Esper ile görüştü

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD Savunma Bakanı Mark Esper ile telefon görüşmesi yaptı. Görüşmenin gündeminde İdlib'deki gelişmeler yer aldı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD Savunma Bakanı Mark Esper ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Görüşmenin ardından Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Bakan Akar ve ABD’li mevkidaşı Esper, İdlib sorunun çözümü başta olmak üzere ikili ve bölgesel savunma ve güvenlik konularında görüş alışverişinde bulundu" denildi.

ESPER: ABD'NİN TÜRKİYE İLE BİRLİKTE ÇALIŞMASININ YOLLARINI ARAŞTIRIYORUZ

ABD Savunma Bakanı Esper de daha sonra yaptığı açıklamada "Türkiye Savunma Bakanı Akar ile telefon görüşmemizde Rusya ve İran tarafından desteklenen Esad rejiminin İdlib'deki vahşi saldırısını, bunun sonucunda ortaya çıkan insani krizi ve Libya'yı ele aldık. ABD'nin Türkiye ve uluslararası toplumla birlikte çalışmasının yollarını araştırıyoruz" dedi.

Akar bugün İdlib'deki gelişmelere dair yaptığı açıklamada hava sahasının İHA ve SİHA'lara açılması için Rus yetkililerle görüştüklerini duyurmuş, ABD Savunma Bakanı Esper ile de bir görüşme yapacağını söylemişti.

RUS HEYETLE GÖRÜŞME SONA ERDİ

Akar ile Esper'in görüşmesi Ankara'da Türk ve Rus heyetlerinin Dışişleri Bakanlığı'nda 3 buçuk saat süren görüşmesinin ardından gerçekleşti.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin başkanlığındaki heyetler, İdlib konusundaki üçüncü tur görüşmelerin ikinci gününde Dışişleri Bakanlığında bir araya gelmişti. 3 buçuk saat süren görüşmenin ardından Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaptı.

Açıklamada "Heyetler arası görüşmelerde İdlip'deki durum tüm boyutlarıyla ele alındı. Tarafımızdan bir an evvel ateşkes sağlanması gerektiği belirtildi. Bu amaçla sahada atılması gereken adımlar üzerinde duruldu. Soçi Anlaşması'nın tam olarak uygulanmasına atfedilen önem tarafımızca kayda geçirildi. İnsani durumun felaket halini almasının ve olası bir kitlesel göçün engellenmesi lazım geldiği vurgulandı" denildi.