Honduras'daki darbenin arkasında Hillary Clinton varmış

Hillary Clinton, ABD Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Honduraslı zenginlerle kişisel ilişkileri ve çıkarları sebebiyle darbeyi desteklemiş.

Dış Haberler

Salon'un haberine göre dışişleri bakanlığı zamanında pek çok yasadışı iş yaptığı ortaya çıkan Hillary Clinton, Honduras darbesiyle de ilişkiliymiş. Haberde Clinton'ın Honduras'da 2009'da gerçekleşen darbenin sorumlusu olan oligarşi ile ilişkide olduğuna ve darbenin durdurulmaması için çalıştığına işaret ediliyor.

28 Haziran 2009'da iki yüz silahlı kişinin dönemin Honduras Devlet Başkanı Manuel Zelaya'nın odasını bastığı darbeyle, Zelaya ABD tarafından kullanılan bir askeri üsse götürülmüş ve ülkenin dışına çıkartılmıştı. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği olayı darbe olarak tanıyıp harekete geçmişti. Ancak ABD, darbeye karşı sesini çıkartmamıştı.

Wikileaks tarafından sızdırılan bir belgede Honduras'daki ABD yetkililerinin devleti olayın askeri bir darbe olduğuna dair uyarmasına rağmen ABD Başkanı Barack Obama, olayın arkasından Zelaya'nın görevden alınmasını "darbe" olarak nitelendirmiş, ancak olayın askeri olduğunu belirtmemişti. Bu sayede ABD'nin Honduras'a askeri desteği de sürebilmişti. 

Olaydan aylar sonra bile, Clinton yönetimindeki ABD Dışişleri Bakanlığı darbe hükümeti ve Zelaya arasında taraf tutmadıklarına dair açıklamalar yapmıştı. Haberde, Clinton'ın dışişleri bakanlığının adım atmasını engellemenin yanı sıra Zelaya'nın görevine dönmemesi için aktif olarak çalıştığı söylenirken, bunun sebebinin de ülkedeki oligarşi ile kişisel bağlantıları ve şirket çıkarları olduğuna işaret ediliyor.

Honduras'ın %65'inin yoksulluk sınırının altında olduğu söylenirken, ülkedeki oligarşinin darbeyi Zelaya'nın asgari ücreti arttırmak istemesi sebebiyle tasarladığı belirtiliyor. Ülkedeki zenginlerin açık olarak bunu dile getirdiklerine de işaret edilirken, Zelaya'nın kendileriyle uzlaşmak yerine maaş artışını "zorla" yaptırdığını söyledikleri de belirtiliyor.

Haberde ABD tarafından eğitilen ve desteklenen isimlerin sürekli olarak bu ülkelerde sosyalist adaylara karşı liberal adayları desteklediği ve halkçı politikaları engellediği söylenirken, Clinton döneminde benzer şekilde Haiti'de de asgari ücretin artırılmasını engellemek için uğraşıldığı söyleniyor.