FP: İran anlaşması Suriye'deki durumu daha da kötüleştirecek

Foreign Policy (FP) dergisi, İran’la yapılan nükleer anlaşmanın Suriye’deki duruma olası yansımalarını değerlendirdi.

Dış Haberler

ABD’nin etkili dış politika dergisi Foreign Policy’de Hassan Hassan imzasıyla İran’la varılan anlaşmanın Suriye’deki duruma etkisini değerlendiren bir makale yayımlandı. “İran anlaşması Suriye anlaşmasını beraberinde getirebilir mi?” başlığını taşıyan makalede, Türkiye’nin pozisyonunu da yakından ilgilendiren değerlendirmelere yer verildi.

İKİ TARAF DA BASTIRACAK

İran’la varılan anlaşmanın Körfez devletleriyle İran arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri canlandırabileceğini savunan Hassan, Suriye başta olmak üzere jeopolitik başlıklarda durumun farklı olacağını ifade etti.

Hassan, nükleer anlaşmanın Suriye’de hem İran’ın hem de Suudi Arabistan’ın politikalarına daha da büyük bir güçle yüklenmeleri sonucunu beraberinde getireceğini ileri sürdü. “İran anlaşmasının Suriye savaşı üzerindeki en önemli etkisi, Riyad’ı bölgede İslamcı güçlerin rolü konusunda geçmişte tatsız anlaşmazlıklar yaşadığı Türkiye ve Katar’la ittifaka zorlaması olabilir” diyen Hassan, aslında Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar arasındaki ittifakın temellerinin bu yılın başlarında atıldığının da işaretlerini verdi.

Hassan Hassan, Riyad, Ankara ve Doha’nın Suriye’de “ortak düşmana” karşı birlikte çalışmak için “farklılıklarını geride bıraktıklarını”, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mart ayında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette ittifakın temellerinin atıldığını yazdı. Hassan, bu noktadan sonra Suudi ittifakının Fetih Ordusu adlı oluşumu yarattığını belirtti. Hassan’ın Fetih Ordusu’nun ana bileşenlerinin El Kaide’yle bağlantılı olduklarını “es geçmesi” gözden kaçmadı.

‘SAHADAKİ İTTİFAK HALEN ŞEKİLLENME AŞAMASINDA’

FP yazarı sahadaki ittifakın halen şekillenme aşamasında olduğunu, İran’la nükleer anlaşma sonrasında bu sürecin hızlanacağını ileri sürdü. Türkiye’deki seçimlerin bu süreci bir miktar yavaşlattığını yazan Hassan Hassan, Riyad’ın bir yandan da Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ı ittifakın içine çekme çabasını sürdürdüğünü kaydetti.

İttifakla birlikte Suudi Arabistan’ın Katar ve Türkiye himayesindeki Müslüman Kardeşler’e yaklaşımını değiştirdiğini hatırlatan Hassan, Riyad’ın örgütün Yemen’deki kolu El Islah Partisi’yle işbirliği yaptığının altını çizdi.

Hassan, makalesini “Riyad, nükleer anlaşma konusunda fikrinden bağımsız olarak Tahran’ın fırsatı değerlendirerek bölgede daha da geniş bir rol üstlenmesini engellemeyi hayati önemde görecektir. Önümüzdeki aylarda iki taraf da, muhtemelen, hafife alınmaması gereken bölgesel birer oyuncu olduklarını göstermeye çalışacak. Böylece bir sonraki hamlede ne olursa olsun, Suriye’deki durum iyiye gitmeden önce, tabi iyiye gideceği varsa, daha da kötüleşecek” diye tamamladı.