Felaketlerde kadınlar daha çok yaşamını yitiriyor

Çevresel felaketlerde kadınlar, erkeklere nazaran daha fazla ölüyor, daha büyük maddi kayıplar yaşıyor.

Dış Haberler

21 yıllık bir süreyi kapsayan ve 141 ülkenin verileriyle yapılan bir çalışmada,  çevre felaketlerinde kadınların erkeklere nazaran daha yüksek oranlarda yaşamını yitirdiği ortaya çıktı.

Örneğin 2004'te Hint Okyanusu'nda meydana gelen tsunami, dört kat daha fazla kadını öldürdü. Bazı durumlarda, kadınlar çocukları ve akrabalarını aramak için geride kaldılar. Bazılarında ise yüzmeyi hiç öğrenmemiş olmanın getirdiği sonuç ölüm oldu.

Çevresel felaketlerin kadınları daha büyük şiddetle etkilediği gerçeği, güney yarım küreye özgü bir gerçek de değil. 

Japonya'daki 1995 Kobe depreminde, erkeklerden 1.5 kat daha fazla sayıda kadın yaşamını yitirdi, çünkü çok yaşlı ve yalnız yaşayan kadın nüfusu, ağır hasar gören yoksul yerleşim bölgelerinde daha fazlaydı.  

Kadınlar, sosyoekonomik statüsünün düşük olduğu ülkelerde hep daha fazla öldü ve kadın yoksulluğunun etkisi, bu tabloyu kuvvetlendirdi. Yoksulluk ve yerleşik güç dinamikleri, sosyal roller, kadınların risk eğitimi ve hazırlık konusundaki yeterliliklerini de sınırlamış oldu.

Bir diğer ilginç veri ise, kadınların acil durumlar için aile üyelerini hazırlama ve uzun vadeli iyileşme süreçlerinde toplumsal dayanışma ihtimalini daha yüksek gösterirken, felaketler sırasında erkeklerin başkalarını kurtarmaya çalışmasının daha olası olduğuna işaret etti. 1998 yılındaki Mitch kasırgası sırasında, cinsiyet rolleri nedeniyle erkeklerin kahramanlığı beklentisinin, risk algısını bozduğu ve daha fazla sayıda erkeğin ölümüne neden olduğu belirtildi.

KADINLAR DAYANIŞMA İÇİN DAHA FAZLA BİR ARAYA GELDİ

Gelişmekte olan ülkelerde, felaketlerde kritik bir beceri olan su kaynaklarının yerini belirlemek, kalitelerini ve güvenilirliğini değerlendirmek, aileler için su tedarik etmek hep kadınların görevi oldu. Ancak kadınların sesleri, genellikle erkek egemen olan felaketle mücadele kuruluşlarında ve devlet kurumlarında pek de duyulmadı.

Yine 2013'te Kolorado'da yaşanan sel felaketlerinde, tek başına yaşayan yaşlı kadınların devlet kredilerine başvurma sayısı daha fazlayken, onay görmeleri daha azdı. 

Belki de bunun bir sonucu olarak, kadınlar afetlere tepki vermek için daha sık bir araya geldi.

Miami'de 40'dan fazla kadın kuruluşu bir araya gelerek Andrew Kasırgası sonrasında "kasırga koalisyonu"nun yeniden yapılandırılması için kurtarma sırasında göz ardı edildiğini düşündükleri "kadınların sesi olma" ve gençlik konuları için buluştu. 

Araştırmacılar ellerindeki verileri dikkate alarak, afetlere yaklaşım pratiklerinin, kadın-erkek eşitliği bakış açısıyla dizayn edilmesi gerektiğini öne sürüyor.