El Kaide, İhvan, Mısır, Türkiye... Hepsi bir arada!

ABD'nin Suriye'de hava saldırısında öldürdüğü bir ismin "macerası", bölgedeki ABD müttefiklerinin El Kaide şebekesiyle ne kadar içli dışlı olduğunu kanıtlar nitelikte.

Dış Haberler

ABD, geçen hafta iki kez Suriye'deki El Kaide liderlerini hedef alan hava saldırıları düzenledi.

ABD Merkez Komutanlığı CENTCOM tarafından yapılan açıklamada, hedef alınan El Kaidelilerin "çekirdek ekip"ten olduğu ve ABD ulusal güvenliğini tehdit ettiğini vurgulandı.

İlk saldırıda, Nusra Cephesi'nin sözcülüğünü de yapan Ebu Firas es-Suri öldürüldü.

İkinci saldırıda öldürülen isimlerden birisi ise, 80'li ve 90'lı yıllar boyunca Usame bin Ladin ve Ayman el-Zevahiri ile birlikte çalışan Mısırlı cihatçı Rifai Ahmed Taha Musa'ydı.

İşte bu Musa'nın hikayesi, ABD ve müttefiklerinin El Kaide şebekesiyle nasıl içli dışlı olduklarını da gösteriyor.

LUXOR KATLİAMININ SORUMLULARINDAN
Cemaat-i İslami isimli örgütün lideri Taha Musa, 1997 yılında Luksor kentinin Deyr el-Bahri bölgesinde çoğunluğu turist 62 kişinin öldürülmesinden sorumluydu.

Bazı İslamcı örgütler, saldırının büyüklüğü ve vahşiliği nedeniyle o dönem suçu İsrail'e ya da Mısır polisine yıkmak istese de, Musa "militanlar aslında yalnızca rehine alacaktı" açıklaması yaparak, bir şekilde katliamı üstlenmiş oldu.

Musa, 1999 yılında başlayan dava sonucunda ölüme mahkûm edildi ve 2001 yılında Şam Havaalanı'nda yakalanarak Mısır'a iade edildi.

Musa, Mısırlı El Kaideciler tarafından, Mısır El Kaidesi'nin "ruhani lideri" olarak değerlendirilirken, 2012 yılında, Hüsnü Mübarek'in devrilmesi ve Müslüman Kardeşler'in iktidarının başlaması ile birlikte hapisten salıverildi.

İLK DURAK TÜRKİYE, SONRA SURİYE
Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle devrilmesinin ardından Mısır'ı terk eden deneyimli El Kaideci, El Kaide'ye bağlı "Horasan Grubu"ndan Musa İslambuli ve başka El Kaide mensupları ile birlikte Türkiye'ye yerleşti.

Musa'nın ölümünün ardından Facebook sayfasında bir açıklama yapan Cemaat-i İslami lideri Asım Abdülmecid, eski liderlerinin Suriye'deki görevinin Ahrar'uş Şam ile Nusra Cephesi'ni birleştirmek olduğunu söyledi.

Musa, 1998 yılındaki ünlü "Bin Ladin Fetvası"nın da imzacıları arasındaydı. Bu fetva, ABD ve İsrail hükümeti ile bu ülkenin sivil vatandaşlarını tehdit ediyordu.