Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu yaz kampı Belgrad’da yapıldı

Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu'nun yaz kampı 25-29 Temmuz'da Belgrad'da gerçekleştirildi. Yugoslavya'nın bombalanmasının 20. yılında 'Barışın ve özgürlüğün düşmanı NATO!' ana başlığıyla yapılan kampta temsil edilen 15 gençlik örgütünün arasında Türkiye Komünist Gençliği de yer aldı.

soL - Haber Merkezi

Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu (WFDY) Avrupa ve Kuzey Amerika Komitesi'nin (CENA) yaz kampı 25-29 Temmuz'da Belgrad’'da gerçekleştirildi.

YUGOSLAVYA KOMÜNİST GENÇLİK BİRLİĞİ EV SAHİPLİĞİ YAPTI

Yugoslavya Komünist Gençlik Birliği'nin (SKOJ) ev sahipliğinde düzenlenen kampa katılan 15 gençlik örgütünün arasında Türkiye Komünist Gençliği (TKG) de yerini aldı. Dört konu başlığında düzenlenen panellerde gençlik örgütleri birçok sunum gerçekleştirirken, kampın ana başlığı "Barışın ve özgürlüğün düşmanı NATO! Yugoslavya Cumhuriyeti’ne NATO bombardımanının 20. yılı - işgal ve yeni savaşlar başlatmaya dönük NATO politikaları" olarak belirlendi.

26 Temmuz’da açılış oturumu ana başlığın tartışılmasıyla gerçekleştirilirken, NATO bombardımanında kullanılan kimyasal silahlara ve bugün bu silahların etkisini ciddi ölçüde sürdürdüğüne dair detaylı bir sunum yapıldı. Aynı gün "Demokrasi ve insan hakları maskesi altında NATO’nun propaganda mekanizmaları" başlık ikinci oturumda tartışıldı.

NATO BOMBARDIMANI 20. YILINDA PROTESTO EDİLDİ

1999’da NATO tarafından bombalanan Belgrad’daki devlet televizyon binası önünde “NATO Balkanlardan Defol!” eylemi 27 Temmuz’da düzenlendi.

GÖÇE ZORLAYAN EMPERYALİZME KARŞI SOSYALİZM MÜCADELESİ

Aynı gün gerçekleşen “Savaşın ve ekonomik göçün ana sebebi emperyalizm – Anti emperyalist gençliğin cevabı” başlıklı etkinlikte söz alan Türkiye Komünist Gençliği delegeleri, “Bugün başta ülkemiz Türkiye olmak üzere birçok ülke ciddi bir göçmen nüfusuna sahip. Bu toplamın çok büyük çoğunluğu göç ettikleri ülkenin işçi sınıfının bir parçası haline gelmiş durumda. Bu tabloda, başta kötü yaşam koşulları ve burjuva siyaseti tarafından kuşatılmış göçmenler olmak üzere, tüm işçilere sınıf siyaseti taşımak ve milliyetçiliğin kök salmasını engellemek biz komünistlerin acil bir görevidir” diyerek insanları göç etmeye zorlayan emperyalizme karşı sosyalizm için mücadelenin gerekliliğine vurgu yaptı.

KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKI VE EMPERYALİST İŞGALLERDE KULLANILMASI ÜZERİNE ÇİFTE STANDART

28 Temmuz’da kampın son oturumu “Kendi kaderini tayin hakkı - Emperyalist işgallerde kullanılması üzerine çifte standart” başlığıyla düzenlendi. Birçok gençlik örgütünün sunum yaptığı etkinlikte ev sahibi örgüt SKOJ, NATO’nun saldırganlığına karşı Balkan ülkelerinin sosyalizm mücadelesi ile ortak bir cevap üretmesinin gerekliliğinden bahsetti. Kosova’nın NATO bayrakları eşliğinde Yugoslavya’dan koparılması ve bölgedeki milliyetçi provokasyonların başladığını belirten SKOJ’un ardından söz alan Türkiye Komünist Gençliği delegasyonu sunumuna kısa bir tarihsel anlatıyla başladı. TKG emperyalizmin tek kutup haline geldiği andan itibaren işçi sınıfı adına “ulusal dinamik”in hızlıca “ulusal soruna” dönüştüğünü vurguladı. Farklı uluslardan ve etnik kökenlerden gelen işçi sınıfının ülkelerindeki sermaye sınıfına karşı verecekleri mücadelenin hem sermaye ideolojisi hem de emperyalist merkezler tarafından sürekli biçimde bölündüğünü, işçi sınıfının her zaman ilk sıraya yazması gereken siyasal iktidar mücadelesinin ulusal sorunların ardından gerçekleşebileceği iddiasıyla önemsizleştirilmeye çalışıldığını vurguladı. TKG temsilcileri son olarak her ülkede komünistlerin işçi sınıfını örgütlemesi ve işçi sınıfının sözünü kendi ülkesinde acilen inşa etmesi gerektiğine işaret etti.