İdlib için yapılan mutabakatı değerlendiren The Atlantic, Suriye ordusunun harekat için yaptığı hazırlıkları hatırlatarak, bölgede 3 milyon sivil yaşadığını öne sürdü.
Yazıda "Batılı bir diplomatın" verdiği bilgi aktarılarak, ""Kabus senaryosunda rejim ve Rusya 1 milyonun üzerinde insanı Türkiye'ye gönderebilirdi" deniliyor.
'İKİ GÜÇ ARASINDA ÇATIŞMA KAÇINILMAZ'
Rusya ile Türkiye arasındaki mutabakata göre El Kaide'nin bölgeden çekilmek zorunda olduğu hatırlatılan yazıda, Türkiye'nin bölgeye kurduğu gözlem noktalarına ve Rusya'nın operasyon olmayacak açıklamalarına karşın "iki güç arasındaki çatışmanın kaçınılmaz olduğu" savunuluyor.
Yazıya göre Suriye güçleri ve El Kaide, bölgede karşı karşıya gelecek. Bu durumda Rusya da Suriye'den yana tavır almak durumunda olabilir.
RUSYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ KORUNDU
Rusya açısından mutabakatın Türkiye ile ilişkiler bakımından önem taşıdığı belirtiliyor. Yazıya göre İdlib mutabakatı Rusya-Türkiye ilişkilerinin zarar görmesini engelledi ve iki ülkenin diğer konularda birlikte çalışabilmesini mümkün kıldı.
Ayrıca Rusya, İdlib harekatının Rusya ve Suriye hükümetine karşı doğuracağı tepkileri engellemiş oldu.
'TÜRKİYE'NİN ÇEKİLMEYE NASIL İKNA EDECEĞİ BELİRSİZ'
Yazıya göre mutabakat İdlib için yalnızca geçici bir çözüm sağlayacak. Türkiye'nin "radikal isyancı grupları" bölgeden nasıl çıkaracağı konusu belirsizliğini korurken, Rusya'nın Türkiye'yi bu grupları diğerlerinden ayırması için baskı altında tuttuğu bildiriliyor.
Türkiye'nin bunu yapabileceğine dair çok az işaret olduğunu vurgulayan The Atlantic, Rusya ve Türkiye'nin kimi konulardaki ortak tutumuna rağmen İdlib konusunda kökten ayrımları olduğunu da dikkat çekti.
SPIEGEL: ABD ALMANYA'YI SAVAŞA ÇEKİYOR
Alman yayını Spiegel ise, Almanya'nın "ABD'nin baskısıyla" Suriye'ye karşı askeri operasyon sinyali verdiğini iddia etti.
ABD'nin yeni Almanya büyükelçisi Richard Grenell'in konuyla ilgili girişimlerine dikkat çeken Spiegel, ABD'li büyükelçinin "Halihazırda çok güçlü bir koalisyon var, geçen seferkinden de güçlü olacak" sözlerini aktardı.
Grenell'in, "geçen sefer" derken Duma'nın ardından İngiltere, Fransa ve ABD'nin Suriye'ye karşı birlikte gerçekleştirdiği saldırıyı kast ettiği belirtiliyor.
'DİĞER ÜLKELERE KATILMALARI İÇİN YALVARMIYORUZ'
ABD büyükelçisi Grenell, "diğer ülkelere katılmaları için yalvarmıyoruz" demesine karşın, Almanya'nın sesinin "güçlü" çıkması gerektiğini savundu.
Yazıya göre Almanya sürekli "daha fazla sorumluluk alması gerektiğini" söylese bile, askeri konularda şimdiye kadar çekingenlik göstermişti.
Ancak bu kez Almanya Şansölyesi Angela Merkel ve Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, Suriye'nin "kimyasal silah kullanması" durumunda Suriye'ye askeri müdahale yapılmasını öngören plana onay verdi.
ALMANYA'NIN SALDIRIYA KATILMASI PLANI SIZDIRILDI
Merkel'in onayladığı plan, Alman basınına sızdırılınca tehlikeye girdi. Planı sızdıranın Grenell'in kendisi olduğu öne sürüldü.
Spiegel, Grenell'in planı sızdırma gerekçesinin bilinmediğini aktarırken, bunun muhtemelen "siyasi alıklık" sebepli olduğunu belirtiyor.
ABD yönetimi planı kendilerinin sızdırdığını kabul etmezken, Almanya Savunma Bakanı plana sahip çıkarak, "kimyasal saldırıya sessiz kalamayacaklarını" yineledi.
ABD SAVUNMA BAKANI: ESAD UYARILDI
ABD basının aktardığına göreyse, Suriye yönetimi İdlib harekatı konusunda uyarılmıştı. Wall Street Journal, Suriye'nin harekat durumunda "kimyasal silah kullanacağını" ve buna karşılık verileceğini yazdı.
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, harekat konusunda yaptığı açıklamada Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad için "O uyarıldı. Akıllanmış mı göreceğiz" dedi.
Mattis, İdlib'e harekat durumunda saldırı yapıp yapmayacaklarının sorulması üzerine "Bu konuyu netleştirmeyeceğim" diye konuştu.
ABD İDLİB MUTABAKATINDAN MEMNUN
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsüyse, İdlib'de Türkiye ile Rusya arasında varılan mutabakata dair açıklama yaptı.
ABD'li sözcü mutabakatı "memnuniyetle karşıladıklarını" ifade ederek, "Umarız çatışmasızlık kalıcı olur" ifadelerini kullandı.
Pentagon sözcüsü Sean Robertson, Türkiye ile Rusya arasındaki İdlib mutabakatına ilişkin; "ABD Suriye'de şiddetin azaltılmasına, engelsiz bir şekilde insani yardımların girişine, IŞİD ve diğer teröristlerin yenilmesi ile güvenli bir siyasi çözüme yönelik her ilerlemeyi destekliyor." diye konuştu.