Charlie Hebdo ihalesi Türkiye'ye mi kalacak: Hayat'ın oteli, katliamdan önce polislerce basılmış

Charlie Hebdo katliamı ve Koşer Market'teki rehine kriziyle ilgili olarak oklar Türkiye'yi işaret etmeye başladı. Katliamın firari şüphelisi Hayat'ın İstanbul'da kaldığı otelin katliamdan bir süre önce polis tarafından basıldığı ortaya çıktı.

Haber Merkezi

Paris'te düzenlenen Charlie Hebdo katliamının ardından, şüphelilerin bağlantılarına dair ilginç bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor.

Fransa'daki Koşer Market saldırısında öldürülen Amedy Coulibaly'nin imam nikahlı eşi olduğu söylenen firari Hayat Boumeddiene’in İstanbul'da kaldığı otelin, katliamdan bir süre önce polis tarafından basıldığı ortaya çıktı.

POLİS OTELDEKİ TÜM KAMERA KAYITLARINI ALDI
Hürriyet'ten Eyüp Serbest'in haberine göre, Cezayir asıllı Fransız vatandaşı Hayat Boumeddiene’in 2 Ocak’ta Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’ndan İstanbul’a geldiği, 4 Ocak’ta Şanlıurfa’da olduğu, 8 Ocak’ta ise Suriye’ye geçtiği geçtiğimiz günlerde açıklanmıştı.

Polis Hayat Boumeddiene’in Kadıköy’de kaldığı otele 5 Ocak’ta geldi. Otelde yapılan aramanın ardından bilgisayarlardaki tüm dijital kayıtların yanı sıra güvenlik kamerası kayıtlarını da aldı. Oteldekilere de istihbaratla ilgili çalışma yaptıklarını söyledi. Otel sahibi ve çalışanlar polislerin hangi olay nedeniyle otele geldiklerini 7 Ocak’ta gazetecilerden öğrendi.

'ÖYLE BİR KADINI HATIRLAMIYORUM'
Otel Sahibi Naim Sönmez yaşananlarla ilgili şunları söyledi:

“Polisler tüm kayıtlara el koydu. Burada kim kaldı, ne kadar kaldı artık bilmemiz mümkün değil. Ben öyle bir kadının geldiğini bile hatırlamıyorum. Biz gelen yabancı konuklardan pasaportlarını alıyoruz ve bu bilgiler anında polise gidiyor. Polis sadece geçmiş tarihli değil, gelecek tarihli rezervasyon bilgilerimizi de aldı. Pos makinesindeki slip bilgilerimizi bile aldılar. Otele hangi misafir, ne zaman gelecek artık bilmiyoruz. Mağdur olduk.”

ÖDEMELER TÜRK LİRASI OLARAK YAPILMIŞ
“Polisler gittikten sonra kasamıza baktık. Ay başından 5 Ocak'a kadar hiç yabancı para yoktu. Demek ki Türk Lirası olarak ödeme yapılmış.” 

GÖRÜNTÜLER POLİSTE 
İngiliz Sun gazetesinden muhabir Gary O’Shea, otelin yöneticilerinin Boumeddiene’e Suriye’ye yaptığı yolculukta yardımcı olan terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) bağlantılı kişilerin otele gelip gelmediğini açıklamayı reddettiğini belirtti ancak terör şüphelisinin birlikte yolculuk ettiği 23 yaşındaki terör şüphelisi Mehdi Sabri Belhoucine’nin de aynı otelde kaldığını doğruladı. Gazete otel yetkililerinin, “Polis güvenlik kameralarının kaydettiği görüntüleri aldı. Şu anda bir açıklama yapmamız mümkün değil” dediğini belirtti.

COULIBALY'NİN SİLAHI TÜRK ASILLI BELÇİKALIDAN MI?
Türkiye'yi işaret eden bir diğer gelişme ise, Amedy Coulibaly’nin kullandığı silahlardan birini Türk kökenli bir Belçikalı’dan almış olabileceği iddiası.

Dün, Belçika’nın Charleroi kentinde yaşayan ve adının Metin K. Olduğu belirtilen bir kişi kendiliğinden polise giderek yakın tarihte Coulibaly’yle temas kurduğunu bildirdi.

Daha önce işlediği bazı suçlar nedeniyle poliste kaydı bulunan kişinin, olayların aldığı boyut nedeniyle polise başvurduğu belirtiliyor. Şüphelinin evinde yapılan aramada silah satışı konusunda pazarlık yapıldığını gösteren belgeler bulundu. Pazarlığa konu olanın ise Fransız makamlarının Coulibaly’nin baskında kullandığını açıkladığı Tokarev tipi silah olduğu belirlendi. Pazarlığa konu olan aracın da Coulibaly’nin imam nikahlı eşi Hayat Boumeddiene’e ait olabileceği vurgulanıyor.

BULGARİSTAN ŞÜPHELİSİ
Öte yandan, Fransa'daki Charlie Hebdo mizah dergisine saldırıda bulunan Cherif ve Said Kouachi kardeşlerin suç ortağı olduğu şüphesiyle Türkiye'ye geçmek isterken Bulgaristan'da tutuklanan Fritz Jolie Joaquin, suçlamaları reddetti.

Şu ana kadar Bulgar medyasından sadece özel TV kanalı BTV'ye demeç veren Joaquin, yaptığı açıklamada "Je Suis Charlie" (Ben Charlie'yim) sloganını kullanarak, suçsuz olduğunu savundu.

Kouachi kardeşleri gerçekten tanıdığını ancak onların terörist faaliyetlere karıştıklarından haberdar olmadığını iddia eden Joaquin, Suriye'ye değil, turistik amaçla İstanbul'a gitmek isteğini savundu.