Hürriyet Daily News'a yazan Burak Bekdil, Türkiye'nin Suriye'ye verdiği askeri karşılığın gerçekliğini sorguladı. Suriye'nin attığı Scud füzesinin Reyhanlı'da bir kaç binaya çarptığını ve 15 metre genişliğinde bir krater yarattığını hatırlatan Bekdil, aynı gün 25 Mart'ta Türkiye'nin iki obüsle Suriye'deki füze bataryalarını vurduğunu söylediğini belirterek, bunun mümkün olmadığını söyledi.

Açıklamanın Türkleri rahatlattığını söyleyen Bekdil, obüslerin 40 kilometre menzili olduğunu söyleyerek, hedefin 180 kilometre uzakta olduğunu hatırlattı. Böyle konularda yalan söylemenin yeni bir gelenek olmadığını söyleyen Bekdil, ABD'nin İncirlik, Kahramanmaraş ve Gaziantep'e yerleştirdiği Patriot füzelerinin savunma sağlayacanın söylendiğini anca bunun da doğru olmadığını söyledi. Bekdil'e göre bütün güneyi ve güney doğuyu koruyacağı söylenen bu sistemler, sadece kendi çevrelerindeki dar bir yeri koruyabiliyor.

Patriot sistemlerinin kitleleri veya çiftçileri değil Kürecik'teki NATO radarını koruduğunu söyleyen Bekdil, Suriye füzesi yüzlerce sivili vursaydı ne olacağını soruyor. Türkiye'nin "Atamızı Kaçırma Operasyonu" ile çok sert olabildiğini belirten Bekdil, böyle bir durumda da 40 kilometre menzilli obüslerle 180 kilometre ötedeki hedeflerin vurulmaya çalışılmayacağını veya halka hem Suriye bataryalarının hem de Beşar Esad'ın Şam'daki sarayının vurulduğunun söylenemeyeceğini vurguluyor. 
"Saraydan Kaçırma Operasyonu" ile Esad'ın Ankara'ya getirilmesinin de mümkün olmadığını söyleyen Bekdil, tek alternatif olarak hava saldırılarının iyi bir seçim yatırımı olacağına işaret ediyor. Türk uçaklarının kalkış sahnelerinin ardından Şam'daki "diktatörü" bombalamasının ve sarı basında destansı "Nusayrilere Sünni Tokatı Operasyonu" olarak yansıtılmasının da bu seçenek askeri ve siyasi olarak mümkün olmadığı için yapılamayacağını söylüyor.

Türkiye hava kuvvetlerinin yüzlerce jeti Suriye'ye gönderebileceğini söyleyen Bekdil, bunun Suriye'yi koruyan Rus hava savunma sistemleri yüzünden 50 uçağa malolacağını söylüyor. Ayrıca Suriye'nin elinde 750 kilometre menzilli füzeler olduğunu da hatırlatarak, Türkiye'nin bunlara karşı bir şey yapamayacağını, bu füzelerin Ankara'yı bile vurabileceğini söylüyor.

Bekdil, Ankara'daki Sünni üstünlüğü coşkusuna rağmen hala mantık kırıntıları olduğunu söyleyerek, Türklerin hükümetleri intihara meyilli değil sadece deli olduğu için şanslı olduğunu iddia ediyor.