Avrupa Komünist İnisiyatifi'nden 8 Mart açıklaması

Aralarında Yunanistan Komünist Partisi, İrlanda İşçi Partisi, İspanya Halklarının Komünist Partisi'nin de olduğu 29 komünist ve işçi partisinin oluşturduğu Avrupa Komünist İnisiyatifi 8 Mart'la ilgili bir açıklama yayımladı.

Dış Haberler

Türkiye'den de Komünist Parti'nin üyesi olduğu Avrupa Komünist İnisiyatifi'nin 8 Mart açıklaması şu şekilde:

Kapitalist sistem, sömürücü karakteri dolayısıyla, işçi ve emekçi sınıflardan kadınlara karşı bir ayrım uygulamaktadır ve kadınlar sistem tarafından cifte sömürüye uğramaktadır. Bu eşitsizlik, düşük ücretler ve kadınların hamilelik dolayisiyla issiz kalma veya isten atılma tehlikesi yaşadığı istikrarsız istihdam seklinde kendisini göstermektedir. Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere yönelik saldırılar, bu hizmetlerin büyük kapitalin eline bırakılması, çocuk bakimi konusundaki yetersiz destekler kadınları evde kalmaya, çocuk ve yaşlı bakımına zorlamaktadır ve dolayısıyla harekete katılımları sinirli olmaktadır.

Kapitalizm bir sistem olarak cinsiyetler arasındaki eşitsizliği sürdürür ve ayrım yapısal bir bileşendir. Kadınların eşitliği cinsiyetlere dair yasalar sonucunda değil, ancak sömürücü sınıf ilişkilerinin ortadan kaldırıldığı bir çerçevede mümkün olabilir. Emperyalist müdahalelerin gerçekleştiği ve savaşların sürdüğü ülkelerde kadınlar her türlü şiddete maruz kalmaktadır. Aşağılanma, kaçırılma veya bir mülteci kampında yoksullaştırılmış bir hayat.

Küresel bir olgu olarak dinin büyüyen etkisi, kadınların temel sosyal, politik ve kültürel haklarını elinden almak, özellikle de kürtaj konusunda çağdışı fikirleri beslemek suretiyle durumu kötüleştirmektedir. Kadınlara yönelik bütün bu gerici saldırılar, kapitalist sınıfın çıkarlarıyla çelişki içinde değildir; çünkü din bugün arkaik değil burjuvazinin ekonomik ve ideolojik ihtiyaçlarını karşılayan modern bir olgudur.

Doğu Avrupa'daki sosyalist ülkeler ortadan kalkar ve bu ülkelerdeki kadınların kazanımları yavaş yavaş terk edilirken, tekeller ve onların hükümetleri tarafından isçi ve emekçi kadınların problemlerinin kapitalist gelişim yolu ve AB çerçevesinde çözüleceği sanrısı yayıldı. Fakat bugünün dünyasında kapitalizm, bütün haklara sahip olarak yaşanan onurlu bir yasam sunabilmenin aksine işçi ve emekçi kadınlara yeni acılar ve ıstıraplar getirmektedir.

Kadınların bilinci ve kurtuluş için mücadele etme azimleri hala önemli boyutlardadır. Clara Zetkin, Rosa Luxemburg gibi öncüler kadın hakları mücadelesine büyük bir tarihsel katkıda bulunmuştur. Kadınların sınıf temelli işçi hareketlerine ve militan kadın hareketlerine katilimi güçlendirilmelidir. Fakat belirleyici soru sudur: kadınlar devrimci dönüşümler için mi çabalayacak, yoksa kadın temsiliyetinin kapitalizmi değiştirebileceği fikri ile yanlış mi yönlendirilecektir?

Temsiliyet konusunun emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda nasıl kullanıldığına dair bir örnek BM 1325 numaralı kararnamesidir (Kadın, barış ve güvenlik). Bu kararname, kadınların uluslararası anlaşmazlık süreçlerine dahil olmasının barış ve istikrarı sağlamaya büyük bir katkısının olacağı iddiasıyla bos umutlar uyandırmıştır. Analizleri sınıfa değil cinsiyete dayanmaktadır. NATO bu fikri benimsemiş ve Kararname 1325'i stratejik olarak uygulamaya geçirmiş, emperyalist savaşlar için kadınları mazaret olarak kullanmıştır.

Kadınların barış mücadelesi, ayrılamaz şekilde kapitalist sisteme ve emperyalist planlara karşı mücadeleyle bağlantılıdır.

Sınıfsal sömürünün ve kadınların maruz kaldığı cifte baskının kapitalizm koşulları altında ortadan kaldırılamayacağı bir kez daha görülmüştür. Özel mülkiyete dayalı bir sistem eşitsizliğin temel kaynağıdır. Kapitalist bir sistemde, gelişim düzeyinden bağımsız olarak, kadınların eşitlik kazanması mümkün değildir. Bu sebeple, kadınların kurtuluşunun sosyalizm mücadelesi olmadan elde edilemez. Kapitalizmi reforme ederek kadınların durumunu iyileştirmeyi hedefleyen bütün diğer seçenekler eşitsizliği ortadan kaldırmak konusunda başarısız olacaktır.

Bütün isçi ve emekçi kadınların Uluslararası Kadınlar Günü'nü  kutluyoruz. Bir kez daha, daha iyi ve eşit bir dünyanın gerekliliğine ve mümkünlüğüne olan inancımızı yineliyoruz. bu ancak kadınların kapitalizme karşı ortak cinsiyet eşitliği mücadelesine katılmalarıyla sağlanabilir.

Kadınların kurtuluşu kapitalizme karşı sert bir mücadele verilmeden elde edilemez.

Sınıf mücadelesiz kadın mücadelesine hayır - kadın mücadelesiz sınıf mücadelesine hayır.