AB'den Varna yorumu: Türkiye ile çözüm veya uzlaşma sağlayamadık

Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye, 'müşterek çıkarları' görüşmek üzere Bulgaristan'ın Varna kentinde bir araya geldi. Görüşmeye ilişkin AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, 'Türkiye-AB ilişkilerinin ilerlemesi için bu konulardaki duruşumuz net. Ancak bugünkü görüşmede bir uzlaşı sağlayamadık, mutabakata varamadık'' açıklamasını yaptı.

Akşam yemeği formatında düzenlenecek toplantıya Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Dönem Başkanı Bulgaristan Başbakanı Boyko Borissov, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker katıldı.

Görüşmenin ardından Erdoğan, Borissov Tusk ve Juncker gazetecilerin karşısına geçti.

TUSK: HALA BAZI ENDİŞELER VAR:

İlk sözü Tusk alarak, ''Türkiye’nin mülteciler konusundaki çalışmaları dolayısıyla kendilerini takdir ettiğimizi belirtmek istiyoruz. Türkiye’nin darbe girişimi sırasındaki olaylardan büyük zarar gördüğünü biliyoruz. Türkiye ve üye ülkeler arasındaki iyi ilişkiler de önemli bir husustur ve Türkiye’nin üyelik sürecinin önemli bir kısmıdır. Hala bazı endişeler var. Ege Denizi’ndeki eylemler konusunda, Kıbrıs konusunda ve bazı AB vatandaşlarının tutuklanması konusunda… Kıbrıs kendi kaynaklarını araştırma hakkına sahiptir. Türkiye’nin Afrin’deki harekatıyla ilgili çekincelerimizi ilettik. Türkiye’nin bu hareketlerini iyi yönlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz'' ifadelerini kullandı.

Görüşme sonrası gazetecilere konuşan Tusk, New York Times’ın aktardığına göre, şöyle dedi:

''Görüşmede, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü, Suriye’deki durum konularındaki endişelerimizi dile getirdik. Türkiye-AB ilişkilerinin ilerlemesi için bu konulardaki duruşumuz net. Ancak bugünkü görüşmede bir uzlaşı sağlayamadık, mutabakata varamadık. Ancak hala ilerleyen zamanlarda bunun mümkün olabileceği umudunu taşıyorum.''

ERDOĞAN: VİZE SERBESTİSİ ADIMI BİZİ RAHATLATACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şu açıklamayı yaptı:

''Türkiye-AB ilişkilerinde zorlu bir dönemi geride bırakmayı umuyoruz. AB ile önceki görüşmelerimizde ortak meselelerimizin çözümüne ilişkin karşılıklı taahhütlerde bulunmuştuk. Türkiye’nin başta düzensiz göç olmak üzere sorumluluklarını fazlasıyla yerine getirdiğini söylemek gerekir. 3 milyar avroluk taahhüdün 1 milyar 800 milyon avroluk kısmı iletilmiştir. Ülkemizdeki Suriyeliler için bu adım çok daha rahatlatıcı olacaktır. İnsani krizlerde bürokratik hantallığa tahammül yoktur. Ülkemizin üzerinde düşeni yaptığı bir diğer konuysa, vize serbestisidir. AB bu noktada adımını bir an önce atarsa bizi rahatlatacaktır. Bu, siyasi bir mesele haline getirilmemelidir. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çalışmasına başlanması konusundaki beklentimizi de dile getirdik. AB adil bir tutum takınmadığı sürece Kıbrıs meselesinin çözümünde katkısı olamayacaktır. Adanın etrafındaki doğal kaynaklara dair karar alma mekanizmalara Kıbrıslı Türklerin dahil edilmesi, uluslararası hukukun gereğidir. AB’yi Kıbrıs konusunda hakkaniyetli olmaya çağırıyoruz. AB ülkelerine bir kez daha seslenmek istiyorum: Gelin Balkanlarda birlikte çalışalım, gelin uluslararası konularda işbirliğimizi genişletelim.''