ABD'de oyları Küba saysın!

ABD'de Donald Trump'ın seçim sonuçlarını tanımayabileceğini ima etmesi tartışmalara neden olurken, akıllara Fidel'in ABD'ye yaptığı öneri geldi.

Dış Haberler

ABD'de, 8 Kasım'daki başkanlık seçimleri öncesi son düzlüğe girilirken, "hile" tartışması gündemi belirliyor.

Önce Demokratların, Rusya'yı "seçimleri etkilemek" amacıyla Demokratik Ulusal Konvansiyonu'nun (DNC) e-posta sunucusunu hacklemekle suçlaması, sonraysa Donald Trump'un seçimlere hile karıştırılacağını öne sürmesi ABD seçimlerini başka bir boyuta taşıdı.

Son TV münazarasında Donald Trump, moderatör Chris Wallace'ın, seçim sonuçlarını tanıyıp tanımayacağına ilişkin sorusuna "Bunu o vakit söyleyeceğim" yanıtını verdi.

Trump, üç gün önce yaptığı bir konuşmada da, Demokratların seçimlerde hile yaptığını ve yapacağını, 1.8 milyon ölüye oy kullandırtacaklarını iddia etmişti.

KOMPLOCULAR ÇIKTI MEYDANE...

Peki Trump'ın bu konuyu sürekli gündeme getirmesinin nedeni ve kaynağı ne? Trump'ın bunu neden yaptığını ilişkin de komplo teorileri gündeme getiriliyor.

Örneğin Slate muhabiri Jeremy Stahl'a konuşan ünlü milyarder patron Mark Cuban'a göre, Trump kampanya CEO'su Steve Bannon tarafından manipüle ediliyor.

Cuban'a göre Bannon, bu tartışmayla, kendi web sitesi Breitbart'ın seçim günü sonrası trafiğini artırmayı hedefliyor.

Jesse Jackson ise, Trump'ın bu vesileyle kendi partisini kurmaya hazırlandığını, 4 yıl sonra üçüncü bir partinin de seçimlere katılacağını ileri sürüyor.

Lincy Institute and of Brookings Mountain West Direktörü Robert Lang ise, daha akla yatkın bir neden sunuyor. Ona göre Trump, Clinton'ın başkan olduğu bir seçim sonrası kriz yaratmaya hazırlanıyor.

OY KULLANMA KURALLARI VE AÇILAN DAVALAR

Öte yandan Trump'ın "seçimlerde hile var" iddialarının kaynağı da tahmin ediliyor. Burada, eyaletlerdeki oy kullanma kurallarında yapılan değişiklikler rol oynuyor.

Bu noktada düğüm, bir yurttaşın oy kullanabilmek için hangi kimlik kartının kullanabileceği noktasında atılıyor. Örneğin Teksas'ta, silah taşıma ruhsatı geçerli bir kimlik sayılırken, öğrenci kimliği geçerli sayılmıyor.

Buradaki iddia, silah ruhsatı bulunanların çoğunlukla Cumhuriyetçi, öğrenci kimliği bulunanların ise çoğunlukla Demokrat olduğu varsayımıyla birlikte değerlendirilmeli.

Bu kurallara karşı eyaletlerde açılan davaların bir bölümü, Cumhuriyetçilerin aleyhine sonuçlandı. Bu mahkeme kararları, Cumhuriyetçi saflarda "hile" olacağına dair kuşkuyu artırıyor.

FİDEL HAKLI OLABİLİR...

ABD'de 2000 yılında yapılan başkanlık seçimlerine, Florida'daki oyların defalarca yeniden sayılması damga vurmuştu.

Demokratların adayı Al Gore ile Cumhuriyetçilerin adayı Bush arasındaki yarış, Anayasa Mahkemesi tarafından 537 oy farkla Bush lehine tescil edilmişti.

Bu kargaşa sırasında, Küba Devrimi'nin lideri Fidel Castro, ABD'ye gözlemci göndermeyi ve oyların sayımına nezaret etmelerini önermişti. 

Amerikan basınında şimdi de, Trump'un sözleri ile 2000 yılındaki seçimlerde yaşanan tartışmaların aynı olmadığına ilişkin onlarca "haber" yayımlanıyor...