ABD ile Suudi Arabistan'ın İran komplosu açığa çıktı

2011 yılında, İran'ın, Suudilerin Washington büyükelçisine suikast düzenlemek için plan yaptığı iddia edilmiş ve bir İranlı gözaltına alınmıştı. Wikileaks'in yayımladığı belgelerde, bu suikastin bir ABD-Suud komplosu olduğu açığa çıktı.

Dış Haberler

2011 yılının Ekim ayında, Suudi Arabistan'ın Washington büyükelçisi Adil el-Cubeyr'e yöneldiği iddia edilen bir suikast planı ortaya çıktı.

11 Ekim 2011 tarihli New York Times haberine göre, İranlıların planı vahimdi. İran kökenli bir ABD'li ikinci el otomobil satıcısı aracılığıyla, Meksikalı uyuşturucu karteli Los Zetas da işin içine dahil edilmişti. 

Kartelden bir buçuk milyon dolara suikastçi kiralayan İran, ayrıca Kudüs Gücü ile Los Zetas arasında da, Amerika kıtasından gelen afyonun Ortadoğu'ya transferi hususundaki bir anlaşmayı müzakere etmişlerdi.

Kartelle birlikte yapılan planın içinde, Washington'daki İsrail büyükelçiliğini ve Arjantin'deki İsrail ve Suudi Arabistan elçiliklerini bombalamak da vardı.

Planın merkezinde ise, Mansur Erbabsiyer isimli Kudüs Gücü yetkilisi yer alıyordu.

ABD-SUUD KOMPLOSU
O dönem, ABD ve Suudi Arabistan, iddia olunan bu planı büyük bir gürültüyle kınarken, İran, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a bir mektup göndererek, iddiaları "uydurma" olarak nitelendirmişti.

Wikileaks'in yayımladığı Suudi gizli belgelerine göre ise, iddia olunun suikast planı, tamamiyle bir ABD-Suudi Arabistan komplosuydu.

2012 yılına ait Arapça belgeyi bulan kişi, Al Monitor için İran yazıları kaleme alan Arash Karami oldu. 

Belgeye göre, İran'ın suçlanmasından bir hafta önce, o dönem Suudi Arabistan'ın istihbarat şefi olan Prens Mukrin bin Abdülaziz, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile görüştü.

Toplantının ana gündemi, ABD'de yaşayan Erbabsiyer adındaki bir İranlının odağında yer aldığı, İran'a karşı bir medya ve siyaset kampanyasıydı.

Senaryonun amacı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin İran'a karşı alacağı yeni kararın önünü açmasıydı. Ayrıca, İran'ın bölgesel siyasetindeki rolü nedeniyle, kampanyanın Kudüs Gücü'nü hedef alması kararlaştırıldı.

MANSUR'UN HİKAYESİ
Öte yandan, planın merkezinde duran isim olduğu öne sürülen Mansur Erbabsiyer, 2013 yılında 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ancak Erbabsiyer'in başarısız bir "girişimci" ve çoraplarını bile birbirine eşleştirmekten aciz birisi olduğu tanıklar tarafından dile getirilirken, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı da gündeme gelmişti.

Erbabsiyer'in İran rejimine düşman ve yalnızca parayı önemseyen birisi olduğuna da dikkat çekilmişti.