Yalan rüzgarı yine başladı: Panik halinde yalan söylüyorlar

Reyhanlı’daki patlamanın ardından AKP hükümeti yalanları sıralıyor. MİT “bombalı araçlar Rakka’da yüklendi” iddiasını ortaya attı ama Rakka, Mart’tan beri muhaliflerin elinde.

Hükümet Cilvegözü’ndeki patlamadan sonra “sınırda kuş uçurtmuyoruz” demişti, şimdi “bombalar sınırdan geçti” diyor. AKP gerçeği açıklayacağına, basına “yayın yasağı” getirmeye çalışıyor.

soL Gazetesi'nin haberine göre, Reyhanlı’da yaşanan bombalı saldırıların ardından, AKP hükümeti bir yalan kampanyası yürütmeye başladı. Tıpkı daha önceki benzer olaylarda olduğu gibi hükümet, sonradan kanıtlayamayacağı ve üstünü örteceği iddiaları arka arkaya sıralıyor.

Saldırının ardından hükümet yetkilileri, örgütün ismini telaffuz etmeksizin, Suriye’de devletin yanında silahlı çetelere karşı savaşan Acilciler örgütünü işaret etti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün Almanya’da yaptığı basın toplantısında “Eski bir Marksist örgütün işi” dedi. Bu kapsamda, 9 Türk vatandaşı gözaltına alındı.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), eylemde kullanılan bombalı araçların iki hafta önce Suriye’nin Rakka kentinde yüklendiğini tespit ettiklerini açıkladı. Oysa Rakka kenti, El Kaide’ye bağlı El Nusra Cephesi örgütünün kontrolünde ve Türkiye sınırına çok uzak. Hükümetin işaret ettiği Acilciler örgütü ise Hatay’a çok daha yakın olan Lazkiye kenti kırsalında bulunuyor.

MİT’e göre bombalı araçlar, Hatay’ın Yayladağı Sınır Kapısı’ndan sokuldu. Rakka-Yayladağı arasındaki güzergah savaşın en yoğun olduğu bölge ve yol üzerinde hem Suriye devletinin hem de silahlı grupların çok sayıda kontrol noktası bulunuyor. Araçların buralardan nasıl geçtiği belli değil.

MİT’in söz konusu istihbaratı, olaydan önce de kamuoyuna sızdırılmıştı. Patlamadan bir gün önce Sabah gazetesinde çıkan “İkinci Cilvegözü planı” başlıklı haberde, “Güvenlik birimleri Suriye Rakka’da 23 Nisan günü üç otomobile bomba yüklendiğini ve zanlıların kişisel eşya kamuflajıyla Türkiye’ye dönük saldırı planladığını deşifre etti. Zanlıların tespit edilmemek için Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa’da üç ayrı sınır kapısını kullanmayı planladığı saptandı” denilmişti.

Cilvegözü Sınır Kapısı’nda düzenlenen bombalı saldırının ardından hükümet, “sınır kapılarında kuş uçurtmayacağını” açıklamıştı. Davutoğlu da “Türkiye her türlü güvenliği sağlayacak güçtedir ve sağlamaktadır” dedi. Bu durumda ya MİT’in açıklaması, ya Davutoğlu’nun açıklaması ya da ikisi birden yalan olmak durumunda.
Davutoğlu’nun “her türlü güvenlik önleminin alındığı” iddiasının yalan olduğu ise kesin. Patlamanın yaşandığı Reyhanlı’nın Suriye’yle sınırının sıfır noktasında yer alan Sansarin Karakolu, AKP tarafından kapatıldı. Suriye sınırı delik deşik halde. Silahlı muhaliflerin Reyhanlı’da yaşanan patlamayı kameralarla görüntüleyip haber ajanslarından önce Youtube’da paylaşması da Reyhanlı’da silahlı militanların cirit attığını kanıtı oldu.

2 Mayıs’ı unuttular bile
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki bombalı saldırılara ilişkin, “Ülkemize ve vatandaşımıza yönelik olaylarda hiçbir şey karşılıksız kalmadı. Bu olayın da karşılığının verileceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

Ahmet Edip Uğur, yalan söyledi. 2 Mayıs günü, Akçakale Sınır Kapısı’na yapılan saldırıda bir polis öldürüldü, beş vatandaş yaralandı. Saldırıyı yapanlar, Suriye’den gelen silahlı muhalif gruplardı. Sınır kapısından pasaport kontrolüne girmeksizin geçmek istemişler, görevliler izin vermeyince kontrol noktasına uzun namlulu silahlarla ateş açmışlardı. Olayla ilgili kimse tutuklanmadı, olayın üzerine gidilmedi, hükümet tam bir sessizliğe büründü. Bir polis memurunun yaşamını kaybetmiş olmasına rağmen, olay tamamen “karşılıksız kaldı”.

Davutoğlu uydurdu: Bu Türkiye’ye ilk saldırı
Ahmet Davutoğlu, TRT Türk’te dün katıldığı programda, Türkiye’de ilk defa Suriye’deki çatışmalarla bağlantılı bir saldırı yaşandığını iddia etti. Daha 11 gün önce Akçakale Sınır Kapısı’na Suriye’den gelen silahlı grupların açtığı ateş sonucu 1 polis öldü, 5 vatandaş yaralandı. Olay tamamen geçiştirildi.

Davutoğlu, programda şöyle konuştu: “Hepimizin yüreği yandığı, bir kardeşimizin canı daha yanmasın denildiği sırada olayı önceden sanki biliyormuş gibi bazı çevreler iki konuya odaklandı. Birincisi mülteciler. ‘Türkiye, mültecileri kabul ederek bir grup suçluyu ülkesine almıştır, bu olayı onlar yapmıştır’. Twitter’dan, sosyal medyadan bu haberi yaydılar. İkincisi, bazı muhalefet çevreleri Türkiye’ye açık bir saldırı niteliği taşıyan terör olayının failleri yerine, Türkiye’nin Suriye politikasını tartışmayı, hükümet yetkililerini sorumlu tutan açıklamayı yaptı. İlk defa Türkiye’ye dönük olarak böylesine bir cani saldırı planlanmışken, bazı çevreler bu saldırıyı planlayanlar daha belirginleşmemişken dahi bu iki hedefe yöneldiler.”

Reyhanlı’daki patlamayı eleştirenler, “mülteciler”e değil, Hatay sınırları içindeki silahlı gruplara odaklanmıştı.

Davutoğlu ayrıca, “Reyhanlı halkı hiçbir zaman onlarla çatışma içine girmedi” dedi. Oysa patlamanın ardından, tüm ilçede kavgalar çıktı.

Delilleri toplamıyorlar, yok ediyorlar!
Olay yerine giden CHP’li vekiller, delillerin toplanmadığına aksine iş makineleriyle yok edildiğine şahit oldu.

Reyhanlı’daki patlama yerini ziyaret eden CHP heyetinde bulunan Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, soL’a tanık olduğu tabloyu aktardı.

Polis önce CHP heyetini engellemeye çalıştı ancak vekiller olay yerine girdi. Eryılmaz, “Delil toplama işiyle uğraşan herhangi bir kişi görmedik. Greyderlerle topladılar her şeyi. Biz sabah gittiğimizde, kalıntıların yarısı toplanmıştı, öğleden sonra hepsi toplandı” dedi.

Hükümet, her şeyin iş makineleriyle yok edildiği olay yerinin görüntülenmesini ise yasakladı. Dün sabah saatlerinde bölgede çekim yapan iki kameraman gözaltına alındı.

Eryılmaz, “Akçakale’de bir olayımız öldürüldü, bu olayla ilgili kimsenin gözaltına alındığını, tutuklandığını duydunuz mu ” diye soruyor. Akçakale’de sınır kapısını kontrolsüz geçmek isteyen Suriyeli grup, görevliler izin vermeyince tüfeklerle ateş açmıştı. Daha önce benzer olayların hiçbirinin aydınlatılmadığına dikkat çeken Eryılmaz, “Bölgeyi öyle bir hale getirdiler ki, köktenci grupları buradan atmak da zor artık. Sınır güvenliği diyorlar. Nasıl sağlayacaksınız? Sınırın öbür tarafı silahlı grupların elinde, Suriye askeri yok. Bu tabloda güvenlik sağlanamaz” dedi.

Günün tek doğrusu
Pazar günü boyunca AKP yetkililerinin yaptığı açıklamalar arasındaki tek doğruyu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dile getirdi. Erdoğan, “Bizi Suriye bataklığına çekmek isteyenler var” dedi.

AKP’nin Suriye politikasına muhalefet edenler de aylardır aynı gerçeği dile getiriyordu. Hükümetin politikası, Türkiye’yi Suriye’deki savaşın parçası haline getirdi.