Vali'nin ağzından doğru söz çıkmıyor: İşte parktaki halk!

Vali Mutlu'nun “Parkta kimse çimlerde oturmuyor, yayılmıyor sürekli bağırıyorlar” diyerek halka kapattığı, polis tarafından savaş alanına çevrilmesini savunduğu Gezi Parkı bugün açıktı. Ne insanlar "şiddetli gösteriler" yaptı, ne de bir olay çıktı. Çünkü ortada halka saldıran, emirler veren polis yoktu.

Neslihan Koçaslan/soL gazetesi

Gezi Parkı Vali Mutlu'nun keyfine göre bir açılıp, bir kapandı. Kimse valinin ne yaptığını anlayamadı. Dün Vali Mutlu Taksim Meydanı'na girmeye çalışan Taksim Dayanışması, siyasi parti ve kitle örgütleri temsilcilerinden 48 kişiyi gözaltına aldı. İstiklal Caddesi'nde ise tüm gece şiddeti, su, biber gazı ve platik mermiyi kullanan polis, toplam 82 kişiyi göz altına aldı ve birçok yaralı var. Gezi Parkı'nın açık bir saatinde içinde olan yurttaşlar polis zoruyla dışarı çıkarıldı, Vali ve polis Taksim'i yine savaş alanına çevirdi.

Vali: Parkı provoke ediyorlar
Bugün ise Vali Mutlu'nun dün söylediği “Parka girenler izinsiz eylem, gösteri yapıyorlar, parkı provoke ediyorlar. Parkta kimse çimlerde oturmuyor, yayılmıyor sürekli bağırıyorlar” sözleri yalanlandı. Gezi Parkı bugün açıktı. Ne insanlar "şiddetli gösteriler" yaptı, ne de bir olay çıktı. Çünkü ortada halka saldıran, emirler veren polis yoktu. Çocuklar parkta oyunlar oynuyor, insanlar çimlere yatıp uzanıyor, bazıları sevgilisiyle sohbet ediyor, kimisi kitap okuyor, yaşlılar gölgede dinleniyor ve köpekler koşturup oyun oynuyorlar. Parkta eksik olamayan bir diğer şey ise taraftar grupları, çimlere uzanıp Çarşı ve “siyah-beyaz” sloganları atıyorlar.

Ellerinde fotoğraf makinesi ile sonunda meşhur parka gelip, "burası ne güzelmiş" diye heyecanla etrafa bakanlar, aman yine bir şey olur, kesin fotoğraf çektirelim diyenler çoktu. Parka gelen insanların hepsi çok mutlu, "sonunda istediğimiz oldu" diyorlar, kimisi de "parkı aldık ama çok kaybımız oldu" burukluğunda... Ama genel hava “parkı almamız ile istediğimizi yapabileceğimizi gördük, bundan sonra bize sormadan bir şey yapamazlar." İnsanların yüzlerinden gülümeseme eksilmiyor. Özellikle bu sıcakta İstanbul'da rahat vakit geçirilebilecek, bir hayli esen seyrek yerlerden birisi Gezi Parkı...

İşte 'provoke eden' halk...
Parkta insanlara neden parka geldiklerini, Gezi Direnişi hakkında ne düşündüklerini, hislerini sorduk. Röportajlar esnasında izleyen, dik dik bakan, süzerek geçen sivil polisler dikkat çekiyordu. Etrafta sürekli dolanıp insanların ne yaptığına bakan sivil polisler var. İnsanlar “Siviller sürekli geziniyor, aman gezinsinler, ne yaptığımız ortada” diye pek aldırış etmiyor. Park tam bir park, nasılsa öyle, insanlar parkta neler yaparsa onu yapıyorlar, etrafı süzen sivil polisler bile insanların huzunu kaçıramıyor. Çoluk, çocuk, yaşlı, genç, her yaştan ve her kesimden insan parkta vakit geçiriyor.

Banu Baldar-23
Daha önce de buraya gelip kitap okurdum, ondan yine geldim. Çok mutluyum, çok güzel şu an burası. İnsanları aptal yerine koyuyorlardı. Konuştukça lafları gevelemelerinden mantıksız konuştukları ve sıkıştıkları belli oldu. İnsanlar aptal olmadıklarını gösterdiler. Park açık ama insanlar çok acı çekti, ölenler oldu, gözünü kaybedenler. Şimdi de halk ne istediğini göstetiyor, mesele sadece park meselesi de değil, bundan sonra halk istediklerini daha fazla söyleyecektir.

Yaşar Kazanç - Uğur Orhanlı - İffet Orhanlı
Parkı çok merak ediyordum, çok beğendim, çok hoşuma gitti. Yazık olurdu böyle bir yere bina dikmek. Ne güzel dinleniyoruz. Yaşam dolu. Zaten tüm İstanbul AVM ve bina dolu, anlamıyorum neden böyle istiyorlar. Yeşil kalması daha güzel. Gençler çok aklı başında, onlarla gurur duyuyoruz,
bravo diyoruz.

Yelda-İrem-Ece-Devrim
Parkı çok beğendik. Ben daha önce, bir sene önce gelmiştim, sprey boyalar yapmıştık, çok güzel.

Berkay Dinç
40 gün boyunca kahramanlar direndi, sonunda zaferle bitti, Bize parkı tekrar armağan ettiler. Halk da sokaklarda her yerde, olabildiğince buraya da katıldı destek verdi. Park açılınca bakın kötü bir şey olmuyor. Yukardakiler ne yaptıklarını bilmiyorlar. Ağır bedeller ödendi. Ama güzel zaferler ağır bedeller ödenmeden elde edilmez. Bundan sonra da halk her istediğini yapacak, sonuna kadar mücadeleye devam. Ben işten çıkıp geliyordum hep direnişe, hergün o kadar çalışmanın ardından burada direnmek güç veriyordu. Hiç yorulmadık. İyi ki gelmişiz. Şimdi çocuklarım parkta oyun oynuyor. Hani tutamadığı %50'si vardı, hani bölmeye çalışıyordu bizleri Tayyip Erdoğan, buraya gelsin dinlensin onlar da...