Tutuklu gazeteci Baha Okar'a destek mesajları

Devrimci Karargâh davasından 19 aydır tutuklu yargılanan Bilim ve Gelecek editörü Baha Okar için yazarlar, aydınlar, akademisyenler, sanatçılar, yayıncılar, siyasi parti temsilcileri destek mesajlarıyla Okar’ın akılalmaz gerekçelerle geçirdiği tutukluluk günlerine itiraz ediyor.

19 aydır Devrimci Karargâh davasında tutuklu yargılanan Bilim ve Gelecek editörü Baha Okar’ın haksız yargılamasına karşı destek mesajları artıyor. Akıl dışı suçlamalarla “terör örgütü üyeliği” ile suçlanan Okar’ın neden tutuklu olduğunu, Okar’ı yakından tanıyan dostları, yazarlar, akademisyenler, sanatçılar, siyasi parti temsilcileri özetliyor.

Gazeteci Okar’a verilen destek mesajlarından bazıları şu şekilde:

TKP MK üyesi Erkan Baş: Baha tutuklandığında, konuyu bilen, başta Bilim ve Gelecek okurları olmak üzere, tanıyan-tanımayan hepimiz bu kadar mantıksız bir tutuklama olamaz diyorduk. Dava dosyası açıklandığında bu konuda haklı olduğumuzu hep beraber görmüş olduk. Başka bir suçu olmadığına inanıyorduk, artık biliyoruz. Ortada mevcut hukuk düzleminde işlenmiş bir suç yoksa Baha başka bir “suç” işlemiş olmalı. Sanırım bu “suç” ülkenin hızla bir felakete sürüklendiği, emperyalizmin ve sermayenin çıkarlarına daha uygun karanlık bir rejim inşa edildiği bir sırada, bilimden ve aydınlanmadan yana taraf olmak. Üstelik taraf olmakla kalmayıp, bir bilim dergisi çıkararak bu düşüncelerin yaygınlaşması için çaba harcamak eklenirse günümüz Türkiye’si için epey ağır bir “suç” işlediğini söyleyebiliriz. Baha’nın bu suçuna ortak olmak, ortak olanların sayısını hızla artırmak, bu ve benzeri karanlık saldırılara boyun eğmemek gerektiği çok açık değil mi?

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mine G. Kırıkkanat: Sayın Baha Okar, karanlıkların içinde ateş böceği olmak suçundan sanık. Baha Okar, devrimci karargah safsataları için değil, aklın yolunu izlemeye teşvik eden “evrimci güzergah”a ışık tuttuğu, kapana kısılmış zavallı beyinlere, zekaya, gerçeğe, özgürlüğe çıkış yönünü gösterdiği için suçludur. Sayın Okar, okullardan kaldırılan felsefe bilimine Bilim ve Gelecek dergisinde yer verdiği için sanıktır. Ortadan kaldırılmak istenen “felsefi düşünce”den söz ettiği için suçludur. Özetle Baha Okar, kararan Türkiye ufkuna hala ışık tutmaya çalışanlara gözdağı vermek için özgürlüğünden mahrum bırakılıyor.

Prof. Dr. Afşar Timuçin: Bizler gizli kapaklı muhalifler değiliz açık muhalifleriz. Biz kendimizi aydın olarak gördüğümüz sürece bu görevimiz kesintisiz sürecektir. Baha sen ne ilksin ne de kısa erimde son olacaksın kardeşim. Namuslu olmak yaman iştir, bunu herkes kolay kolay göze alamıyor. Temiz zamanlarını hey gidi günler hey diye ananlar da var, o zaman amma çocukmuşuz diye anlatanlar da. Onlar çocuklarının yüzüne nasıl bakabiliyor, ben bilemem. Sevgiyle gözlerinden öperim.

Türkiye PEN Başkanı ve Uluslar arası PEN Yönetim Kurulu üyesi Tarık Günersel: Sayın Baha Okar ile geçen yıl tanışmış ve olumlu kişiliğinden son derece etkilenmiştim. Uğratıldığı bu büyük haksızlığın derhal giderilmesini PEN Başkanı ve bir okur olarak talep ediyorum.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof Dr. İzge Günal: Baha’nın tutuklanmasını, akla, mantığa ve her türlü ahlaki değerlere karşı bir durumdur. Neden Baha’nın hedef seçildiğini anlayabilmiş değilim. Baha mutlaka iyi bir şeyler yapmış olmalı ki, tutukladılar onu. En kısa zamanda Baha’nın özgürlüğüne kavuşmasını diliyorum. Her zaman Baha’nın yanındayız. Duruşmada da onun yanında olacağız.

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Prof. Dr. E. Rennan Pekünlü: “Telefonlarınızla istediğiniz kişiyle istediğiniz konularda konuşun, kitap taslakları hazırlayın, özgürsünüz ama ne olur bizden özgürlük garantisi istemeyin, emperyalist babalarımızın bu konudaki tavrı kesin! Sınıf savaşımında insanların sınıfsal bilince ulaşmamaları için özgürlük garantisini sürümden kaldırdılar!” Baha Okar ve arkadaşları özgürlük garantisi için savaşıyorlar… Yalnız değiller!

Sanatçı İbrahim Hakkı Demircioğlu: Baha’yı yaklaşık 3 yıldır tanıyorum, Bilim ve Gelecek Dergisi’ne geldiğimde sohbet etme fırsatımız olmuştu, bende yarattığı ilk intiba çalışkanlığı ve samimiyeti olmuştu. Daha sonra derginin yemeklerinde gördüm, herkesle tek tek ilgileniyor, bir aksilik çıkmaması için koşturuyordu. Baha’nın tutuklanması ve diğer tutuklanmalardan anladığım bu işin çığırından çıkmış olduğu.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu: AKP hükümeti, dinci gericiliğin, kapitalizmin boyalarının hızla dökülmeye yüz tuttuğu bir dönemde yaşanan sorunların yeniden alternatifi olarak sosyalizmin talep edilememesine katkı sağlamak amacıyla devrimcileri, sosyalistleri suçlu ilan etmeye, göstermeye çabalıyor. Bu oyunu hep birlikte boşa çıkarmalıyız. Dostlarımıza selam olsun…

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Yaman Örs: Bu genç ve yetenekli, çalışkan yazarın bir an önce özgürlüğüne kavuşacağı konusunda umudumuzu yitirmiyoruz. Onun en kısa zamanda görevinin başında olmasını diliyorum.

Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yar. Doç. Dr. Hasan Aydın: Baha’nın kesinlikle suçsuz olduğunu düşünüyorum. Bir yanlış anlaşılma nedeniyle bu davaya Baha’nın da eklendiğini düşünüyorum. Umarım bu hukuksuzluk en kısa zamanda sona erer. Baha’ya selamlarımı gönderiyorum.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğr. Gör. Fatih Yaşlı: Baha, kurban edilmek isteniyor. Baha, herkesin potansiyel suçlu haline geldiği, herkesin muhtemel düşman kategorisine dahil edildiği, suçun tanımının değiştiği ve hukukun ayaklar altına alındığı bir rejim inşası projesine kurban edilmek isteniyor. Buna izin vermeyelim. Baha’nın özgürlüğü için mücadele etmekten vazgeçmeyelim, çünkü Baha’nın tutsaklığı bizim de tutsaklığımız, özgürlüğü bizim de özgürlüğümüzdür.

Bilim ve Gelecek Kitaplığı Yayın Yönetmeni Nalan Mahsereci: Yıllardır yanı başımızda, gözümüzün önünde olan, Bilim ve Gelecek dergilerini ve kitaplarını birlikte ürettiğimiz Can Baha’mızın yaşamının, uydurma senaryolarla nasıl gasp edildiğinin yakın tanığıyız. Bu bir anlamda onun yaşamını paylaştıklarının hayatının da gaspıdır. İsyanımız, öfkemiz büyük. Baha’nın bir an önce bırakılmasını talep ediyoruz. Baha gibi özgür akıllar için uğraş verenleri değil tüm toplumu korkutmaya, sindirmeye çalışıyorlar. Sinmeyeceğiz.

Yordam Kitap Genel Yayın Yönetmeni Hayri Erdoğan: Faaliyetini yakından izlediğimiz Baha arkadaşımızın böyle bir komployla Devrimci Karargah davasına dahil edilmesini şiddetle kınıyorum. Bunun tüm muhaliflere yönelik bir gözdağı olduğunu düşünüyorum. Bu dayanıksız tutuklamanın bir an önce son bulmasını ve Baha’nın eskisi gibi kültür dünyamıza katkılarını sürdürmesini bekliyoruz.

(soL – Haber Merkezi)