Türkiye borulara tutsak hale geliyor

Türkiye, Nabucco boru hattı konusunda AB'ye yönelik tüm taleplerinden vaz geçti. Abdullah Gül'ün Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'ya anlaşmanın önkoşulsuz olarak birkaç hafta içinde imzalanacağı yönünde söz verdiği belirtiliyor.

soL (HABER MERKEZİ) İngiltere'de yayınlanan The Guardian gazetesi tarafından yapılan özel haberde, Türkiye'nin Orta Asya doğalgazını Rusya'yı by-pass ederek Avrupa'ya ulaştıracak olan Nabucco boru hattı konusunda öne sürdüğü tüm koşulları geri çektiği belirtildi.

Habere göre Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kendisine anlaşmanın önümüzdeki haftalar içerisinde imzalanacağı sözü verdiğini belirtti. Anlaşmaya Çek Cumhuriyeti'nin Başkenti Prag'da yapılan ve cuma günü sona eren AB Güney Koridoru Zirvesi'nde varıldığı belirtiliyor.

"Enerji koridoru"ndan "yol geçen hanı"na
AB ile Türkiye arasındaki Nabucco görüşmeleri, Türkiye'nin transit geçen gazın yüzde 15'ini indirimli fiyattan satın alma ve standart transit geçiş ücretinin üzerinde bir vergi talep etmesinden dolayı tıkanmıştı. AB tarafı, bu taleplerin Nabucco'yu kârlı olmaktan çıkartacağını savunuyordu.

The Guardian'ın haberine göre, Türkiye Prag'da bu taleplerinin hepsinden vazgeçti. AB Komisyonu'nun Enerjiden Sorumlu Üyesi Andris Piebalgs "yüzde 15 şartı geri çekildi" açıklaması yaparken, ismi verilmeyen bir Çek yetkili ise süreci "transit ücret konusunda anlaştık ve sonuca varmaya çok yakınız. Aynı İstanbul'da bir pazar yerinde pazarlık yapmak gibi" sözleriyle tasvir etti.

Bir başka yetkili ise "sorunları tam anlamıyla aştık, Türkiye bizim şartlarınızı kabul etti ve hiçbir önkoşul sunmuyor" şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, kimi kaynaklarda yer alan "Türkiye AB ile üyelik müzakerelerinde ilerleme şartıyla Nabucco'ya razı oldu" şeklindeki haberlerin doğruluğunun sorgulanır olduğunu gösteriyor.

Abdullah Gül'ün rolü

Abdullah Gül'ün son bir yıl içerisinde enerji ve Güney Kafkasya konularında adeta Dışişleri Bakanı gibi davranıyor olması dikkat çekiyor. Türkiye'nin enerji konulu dış ilişkilerini bizzat yürüten Gül, Ermenistan ve Azerbaycan ile ilişkilerde de aktif rol üstleniyor.

Ayrıca, kabineye yeni alınan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın, Abdullah Gül ile hemşehrilikten öte bir yakınlığı olduğu, hatta partiden Gül'e yöneltilen terfi, atama, tayin vb. "arz"ların Yıldız tarafından iletildiği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Gül, bu başlıklarda Cumhurbaşkanı'ndan beklenmeyecek miktarda yurtdışı ziyaretinde bulunuyor. Bu durum, kimi başlıklarda Cumhurbaşkanlığı konumunun saygınlığıyla ters düşerken, hükümetin sorumluluğunda olan enerji ve dış politika konularında Gül'ün bu kadar rol alması ise cumhurbaşkanlığı makamının tarafsızlığına gölge düşürüyor.

Rusya'nın hegemonyası kırılıyor mu?
Öte yandan, The Guardian'da yayınlanan haber için ilginç bir başlık seçilmiş. "Türkiye ile AB arasındaki gaz anlaşması Rus boyunduruğunu kırdı" şeklinde bir başlık ile yazılan haberde, varılan anlaşmanın Rusya'nın AB üzerindeki enerji hegemonyasını kıracağı ve Türkiye'nin "AB'nin enerji kapıcısı" olacağı savunuluyor.

Ne var ki, Nabucco hattının halen hangi doğalgaz kaynaklarından besleneceği açıklığa kavuşmuş değil. Son aylarda Rusya ile arasındaki mesafeyi kısaltmış olan Azerbaycan'ın Şahdeniz rezervlerini Nabucco'ya yönlendirme konusundaki isteksizliği biliniyor. Ayrıca Orta Asya ülkeleri halen enerji konusunda en güvenli rota olarak Rusya'nın boru hatlarını görüyor. Irak doğalgazının Nabucco'ya eklemlenmesi ise halen proje aşamasında bulunuyor.

Bu algı, geçtiğimiz yıl yaşanan Gürcistan-Rusya savaşında güçlenmişti. Savaşın bir bölümünde Gürcistan'ın Başkenti Tiflis'in bombardıman altında kalması, her ikisi de bu şehirden geçen Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ile Nabucco doğalgaz boru hatlarının güvenliği konusunda soru işaretleri doğurmuştu.