Tayyip'in serveti, içerdiği birçok özellik açısından ayrı bir değere sahip. Başbakan olmadan hemen önce servetinin 1 milyar dolar olduğu söylenen bir siyasetçi, aradan geçen sekiz yılda, servetini bildiğimiz kadarıyla iki katına çıkarıyor. Bu özelliklerin varolmasına neden olan kapitalist düzenin kurumları ve kamuoyu "değirmenin suyunun nereden geldiğini" soramıyor, sor(a)maz da... Tayyip'in serveti hakkında ilk konuşan kişi olan Rahmi Koç, hiç aynaya bakmayı düşünmüyor daha sonra, Tayyip ile arayı nasıl ve kimlerin aracılığıyla düzelttiğini açıklayamıyor. Şimdi ikisi birbirini çok iyi anlıyor!
Patronların serveti "doğal", Tayyip'in serveti "sıradışı" değildir. Bu servetlerin hepsi insanlık dışı olup, kapitalizmde edinilmiştir. Bu düzende Tayyip gibilerin serveti ile patronların serveti arasındaki bağlantı (korelasyon) hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Sadece Tayyip değil, Menderes'den Demirel'e, Özal'dan Tayyip'e kadar, bildiklerimizin hepsi, patron siyasetçidir.
Aşağıda vereceğimiz örneği bir de bu gözle okumanızı salık veririz.
Ülkemizin ormanları - Rahmi'nin üniversitesi
Bilindiği gibi, Sarıyer'de Mavramoloz Devlet Ormanı içerisinde kalan ve imar izni bulunmayan 160 hektarlık bir arazi Özel Üniversite Kampüsü kurulmak üzere Bakanlar Kurulu’nun 1992 yılında 49 yıl süre ile Koç Üniversitesi'ne tahsis edilmişti. O dönem Başbakan Demirel'dir. 1994 yılında arazi Büyükşehir Belediye sınırlarından çıkartılıyor. O dönemde Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'dır. Geçen zaman içinde, Koç ailesi bu tahsis konusunda iki kez yargı sürecinde kaybetmesine rağmen, istediğini elde ediyor. Çevreci geçinen, denizlerin temizliğiyle uğraşan (!) Koç, orman yağmasında sınır tanımıyor.
160 hektarlık bu alanı tekrar ağaçlandırmak (meşe) istense, uluslararası standartlara göre, hektar başına yaklaşık (10 bin TL.) maliyet üzerinden 1.600.000 TL harcanması gerekiyor.
Tayyip'in serveti yeşile yetmiyor
Bugün Tayyip'in 2 milyar dolarlık servet ile, Türkiye'nin ormanlık alanlarının ne kadarını ağaçlandırabileceğimizi hesaplayacağız. Bu hesaplamamızda meşe ağacını esas alacağız. Meşe, ülkemizin her coğrafi bölgesine yayılmış 18 türünün bulunduğu, kerestesi dayanıklı ve "palamut" adı verilen meyvesinin ve şırasının sanayide kullanıldığı bir ağaç.
Hektar başına 10.000 TL. maliyetiyle, 300.000 hektarın meşe ile ağaçlandırılmasını sağlayabiliyor Kocaeli ili büyüklüğünde bir alanı ormanlık alan içine katabiliyoruz. Bir hesaba göre, (5 m2'de bir) meşe palamut olabildiği düşünülürse, 600 milyon meşe ağacı dikebiliyoruz.
Zamanında 50 milyon hektar olduğu tahmin edilen orman sahalarımız, bugün 20.7 milyon hektara inmiş bulunmaktadır. Bu alanların da % 52’si (10 milyon 764 bin hektar) bozuk orman sahası durumundadır. 300.000 hektar ile bu bozuk alanlarımızın %3'ünü ağaçlandırabiliyoruz.
Anlaşılan daha çok servete göz konulması gerekiyor!
soL