Şura’ya yandaş sendika damgasını vuruyor

Bugün sona erecek 18. Milli Eğitim Şurası’nda etkili bir güç olarak dikkat çeken Eğitim Bir Sen’in önerileri bir bir kabul görüyor.

Pazartesi günü başlayan 18. Milli Eğitim Şurası bugün sora ererken Şura’ya AKP’nin yandaş sendikası Eğitim Bir Sen damga vuruyor. Eğitim Bir Sen’in “isteğe bağlı din öğretimi verilmesi” ve “8 yıllık kesintisiz eğitimin” sona ermesi önerileri Genel Kurul toplantısında kabul edildi.

18. Milli Eğitim Şurası’nın dün gerçekleşen dördüncü gününde Genel Kurul toplantısına devam edilirken, Şura’da gerici ve AKP destekçisi sendika Eğitim Bir Sen’in önerileriyle eğitimin geleceğini etkilyecek çok kritik kararlar Genel Kurul’da kabul gördü. Her ne kadar Şura’da alınan kararların bağlayıcılığı olmasa ve öneri niteliği taşısa da AKP’nin elindeki Milli Eğitim Bakanlığı, bu kararları eğitimi daha da gericileştiren politika belirleniminde meşrulaştırma aracı olarak kullanıyor. Şura’nın dünkü Genel Kurul toplantılarında Eğitim Bir Sen’in önerisiyle alınan iki önemli karardan birincisi “isteğe bağlı din öğretimi verilmesi” olurken, diğeri 8 yıllık kesintisiz eğitimi kesintili hale getiren karar oldu.

Şura’nın dünkü toplantılarında Spor, Sanat, Beceri ve Değerler Eğitimi Komisyonu raporunun görüşülmesi sırasında söz alan Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun “Anayasa’nın 24. maddesinin ‘Din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi, ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlıdır’ hükmü gereğince, isteyen anne babaların çocuklarına seçmeli din eğitimi verilerek, ahlaki ve manevi değerlerin korunması” şeklindeki önergesi kabul edildi. Zorunlu din dersinin kaldırılmasına yönelik mücadelenin sürdüğü şu günlerde, Gündoğdu “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin bütün sınıflarının müfredatına eklenmesine” yönelik bir öneri de getirirken, bu öneri kabul edilmedi.

Gündoğdu önergelerle ilgili konuşurken, “tek tip insan yetiştiren eğitim sistemi yerine, düşünen, karar veren, kendi zekâsıyla hareket eden bir nesil yetiştiren sisteme geçilmesi gerektiğini” söylerek aksi yönde gelişmelere yol açacak önergesini savundu.

“Kesintisiz eğitim” kesilecek mi?
Yandaş sendika Eğitim Bir Sen’in 8 yıllık kesintisiz eğitimi bölen, zorunlu eğitimin 1+4+4+4 şeklinde kademeli olarak 13 yıla çıkarılması yönündeki önergesi de Şura Genel Kurulu’nda kabul edildi. “İlköğretim ve Ortaöğretimin Güçlendirilmesi, Ortaöğretime Erişimin Sağlanması” komisyonunda alınan kararlar görüşülürken Gündoğdu bir kez daha “sahneye çıkarak”, “Eğitim süreleri 1 yıl okul öncesi eğitim, 4 yıl temel eğitim, 4 yıl yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık eğitimi, 4 yıl ortaöğretim olmak üzere zorunlu eğitim 13 yıl olacak” önerisini sundu. Öneri Genel Kurul’da oylanarak kabul edildi.

Hem piyasacı hem gerici
Gündoğdu önergenin kabul edilmesine ilişkin değerlendirmesinde 28 Şubat döneminin bir eseri olarak eğitim sisteminde yer alan kesintisiz 8 yıllık eğitimin, getirdiği sorunlarla birlikte, yapılacak düzenlemeyle ortadan kalkacağını söylerken, şöyle konuştu: “28 Şubat sürecinde hiçbir bilimsel toplantı olmaksızın 16 tane Milli Eğitim Şurası’nın kararları devre dışı bırakılarak, ideolojik bir şekilde sadece İmam Hatip liselerinin orta kısmını kapatma gayesi ile getirilen 8 yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitim dayatması var. Biz, Türkiye’nin bütün dayatmalardan kurtulmasını istiyoruz.” Gündoğdu, önergesini “uygulamanın mesleki teknik eğitime büyük darbe vurduğunu” söyleyerek gerekçelendirmeye çalışırken şu sözleri dikkat çekti: “Bu durumda piyasaya duyarlı, ekonomiye duyarlı, değerlere duyarlı, yüzde 99’u Müslüman olan bu ülkenin Anayasası’nın 24. maddesine göre, isteyen anne-babalar çocuklarına din eğitimi aldırabilirler.”

İmam hatip yetmiyor, daha fazlası isteniyor
Gündoğdu 1+4+4+4 olarak önerdikleri sisteme ilişkin olarak ilk 4 yılı sadece sınıf öğretmenlerinin gireceği temel eğitim olarak planladıklarını söylerken şu açıklamalarda bulundu: “İkinci 4 yılı, yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık. Daha önceki Milli Eğitim şuralarında alanın kararlar gereği, akademik liseler, imam hatip liseleri, mesleki ve teknik liseler gibi okul türlerinin de azaltıldığı bir sistem kurgusu var. Buna paralel ortaöğretime hazırlık ve yönlendirme. Yönlendirmeden, bu öğrencilerin gelecekte akademik bir ortaöğretimle, üniversite mi düşünüyorlar, mesleki eğitimle, kalifiye eleman olarak kısa sürede işe atılmayı mı düşünüyorlar Sosyal bilimler, Sosyal liseler, İmam Hatip liseleri ya da daha çok din eğitimi almak mı istiyorlar, onlara tercih sunulacak bir 4 yıl ve ortaöğretimde 4 yıl olmak üzere 13 yıla çıkartılan zorunlu eğitim önerimiz var.”

Eğitim Bir Sen konuya ilişkin yaptığı açıklamada, zorunlu eğitimin artırılmasını öne çıkarırken, Şura’da alınan tavsiye niteliğindeki kararların uygulamaya geçmesi halinde, eğitimdeki gerici kuşatma düşünüldüğünde öğrencilerin yönlendirilmesinde imam hatip liselerinin ana hedef olacağı kuşkusuz görünüyor. Alınan kararın uygulamaya geçmesi halinde, özellikle ikinci dört yıllık yönlendirme döneminde “imam hatiplerin orta kısmını” aratmayacak uygulamaların olmasının kaçınılmaz olduğu kaydediliyor. Bu durumun da imam hatip liselerine giden öğrencilerin sayısının ve eğitimdeki gerici kuşatmanın artmasıyla sonuçlanacağının çok açık olduğu belirtiliyor.

(soL-Haber Merkezi)