'Şu anda yansıyanlar olayın yüzde 10'luk kısmı'

Rıza Sarraf'ın üst düzey bir siyasiye rüşvet vererek görevden alınmasını sağladığı iddia edilen Emniyet Müdür Yardımcısı Orhan İnce, "Şu anda yansıyanlar bu olayın yüzde 10'luk kısmı bile değil" dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “yolsuzluk ve rüşvet” soruşturmasından kamuoyuna yansıyan iddialardan biri de, Rıza Sarraf’ın kendisini ihbar eden bir emniyet müdür yardımcısının görev yerini rüşvet karşılığı değiştirttiğiydi.

Milliyet gazetesinden Burcu Ünal’ın haberine göre Sarraf, üst düzey bir siyasi ve oğluyla bu konuda görüşmeler gerçekleştirdi ve Fatih Emniyet Müdür Yardımcısı Orhan İnce’nin 400 bin dolar rüşvet karşılığı başka bir ile atanmasını sağladı. Sarraf’ın müdürün meslekten atılması için 3 milyon dolar daha rüşvet verdiği ve bu işlem için müdür hakkında suç duyurusunda da bulunduğu dosyadaki iddialar arasında yer aldı. Dosyada ismi mağdur olarak anılan İnce, Milliyet’e konuştu. Şu an Zonguldak’ta görev yaptığı öğrenilen İnce, “Zonguldak’a tayininiz geldiğinde böyle bir sebebi olduğunun farkında mıydınız” şeklinde soruya, “Bu konudan herkesin haberi vardı. Cumhurbaşkanı’nın masasındaki herkese bilgi gitmiştir herhalde... Bilgisi olmaması imkansız” yanıtını verdi. İnce, tayinin kendi talebi ya da beklediği bir şey olmadığını da dile getirdi.

İnce’nin avukatı Ünal Güler ise, müvekkilinin çocuğunun Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tedavi gördüğünü ve bu tedavinin devam ettiğini belirterek, apar topar gerçekleşen atama nedeniyle ailenin zor durumda kaldığını söyledi.

Müvekkilinin önce Osmaniye’ye atandığını ancak çocuğunun rahatsızlığı nedeniyle talebi üzerine İstanbul’a daha yakın olan Zonguldak’a geldiğini kaydeden Güler, “Biz o zaman İnce’nin nasıl tayin edildiğini çok araştırdık ama çözemiyorduk. Başarılı, namuslu, şerefli bir müdürken birden apar topar atanıyor. Artık neden atandığını kesin olarak biliyoruz” dedi.

Müvekkilinin 25 sayfalık bir ifade verdiğini de söyleyen Güler yaşananları şöyle anlattı: “İnce, Fatih İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı iken, birinin vasıtası ile Sarraf ile tanışıyor. Bir defa görmüş. Direkt muhatap Sarraf’ın yardımcısı aslında... Şüpheleniyor. Bunun üzerine amiri ile görüşüyor ediyor ama kimse takmıyor. Bana da ‘Nereye gidersem duvarla karşılaştım’ dedi. Şu anda yansıyanlar bu olayın yüzde 10’luk kısmı bile değil. İsmi geçen kişilerle ilgili beklediğimiz şeyler var, eğer onlar gerçekleşmezse ona göre harekete geçeceğiz.”

Bugüne kadar kimseyi itham altında bırakmamak için bir başvuruda bulunmadıklarını fakat emniyet kayıtları ile her şeyin ortaya çıktığını dile getiren Güler, “Gördüğüm kadarıyla olayın bu şekilde gündeme gelme sebebi müvekkilim. Bu işin gizlenmesi için bu adamlar mücadele ederken bizim müdürümüz de namusu şerefiyle ülkesine milyonlarca dolar zarar verilecek bir işi açığa çıkartmak için çaba sarf etmiş. Ama engellemişler” diye konuştu.

Güler, Asayiş Şube Müdürlüğü’nde Rıza Sarraf’ın yaklaşık 3 ay önce yazdığı “gayri resmi” bir dilekçe ile karşılaştıklarını da anlatarak dilekçede yazanları da şöyle aktardı “Rıza Sarraf diyor ki, ‘Bu adam benimle uğraşıyor. Bu adam benim ticari hayatımı bitirecek.’ Bakanlar da ‘Biz gereğini yapacağız’ falan diyorlar. Gitmişler Asayiş Şube Müdürlüğü’ne gayri resmi şikayet dilekçesi vermiş. Gayri resmi diyorum çünkü bir insan birinden şikayetçi olacaksa gider Cumhuriyet Savcılığı’na dilekçe verir, şikayet dilekçesi vermiş. Bizim Sarraf’ın verdiği şikayet dilekçesinden hiç haberimiz yoktu. 2-3 ay önce vermiş. ‘Tehdit ediliyorum, darp edileceğim’ falan yazmış. Çünkü bir soruşturma açılması lazım ki İçişleri Bakanı görevden alsın.”