Sözde Kürt açılımı

Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül, dün yaptıkları açıklamalarla “tarihi” Kürt açılımını “tanıdık” şartlara bağladılar. DTP ise “zaten beklentimiz yok” açıklamasında bulundu.

soL (HABER MERKEZİ) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından dün yapılan açıklamalar, bir süredir "tarihi fırsat" olarak lanse edilen Kürt açılımının ne olduğunu ortaya koydu.

Özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kamuoyuna sıkça "çözüm olacağı" ifade edilen, ancak içeriğinin ne olacağı konusunda hiçbir somut açıklamada bulunulmayan Kürt politikasının mahiyeti, dün ayrı ayrı yapılan açıklamalarda "netlik" kazandı.

Gül'den "tanıdık" şart
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,DTP'ye karşı daha önce defalarca dillendirilen bir talebi yineleyerek "terörü kınayın" dedi.

Tacikistan resmi ziyaretinin ardından, Ankara'ya dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, Çukurca'daki mayın saldırısının ardından DTP'nin açıklamalarının tatmin edici olup olmadığının sorulması üzerine, "Şiddetin, terörün, kanın olduğu yerlerde demokratik açılımlar standartlarını yükseltmek daima zordur. Bu her yerde böyledir. Ben bu konulara o yüzden hep dikkat çekiyorum ama şiddet ve terör olduğunda herkes topyekun kınar ve herkes bunun karşısında açık bir şekilde durursa o zaman bu programlara devam etme cesareti olur" dedi.

Gül, Meclis dışındaki siyasi partilerle de görüşebileceğini söyledi.

"Kimlik siyaseti ihanettir"
Partisinin il kongresine katılmak üzere Bingöl'e giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şehir stadında halka hitaben yaptığı konuşmada, AKP'den Kürt açılımı bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Erdoğan, "Kimlik siyasetine öncelik vermek bu ülkeye ihanettir" dedi.

DTP'ye de üstü kapalı mesaj gönderen Erdoğan, "Çözüm süreçlerini baltalamak isteyenlere karşı herkese düşen, sağduyuyu, fazileti, iyi niyeti ortaya koymaktır. Bütün siyasi partilerden bunu bekliyoruz. Diyoruz ki, herkes sorunun değil çözümün parçası haline gelmek, çözüm süreçlerine katkıda bulunmak, sorumluluk duygusuyla hareket etmek durumundadır" diye seslendi.

Erdoğan, geçen Perşembe Hakkari'nin Çukurca ilçesinde düzenlenen mayınlı saldırıda hayatını kaybeden Bingöllü Er Özkan Dumlu'nun ailesini de ziyaret ederek taziyede bulundu.

DTP: Zaten beklentimiz yok
Gül ve Erdoğan'ın bu açıklamaları yaptığı gün Diyarbakır'da konuşan DTP Eşbaşkanı Emine Ayna, Kürt sorunun çözüleceği konusunda "çok da büyük beklentileri olmadığını" söyledi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın düzenlediği "Kültür ve Sanat Festivali" kapsamında "Kürt Sorununda Demokratik Çözüm Modeli" konulu panelde konuşan Ayna, "2007 yılından sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 1999 yılından önceki konseptine döndü. Yine inkarı, askeri operasyonları fazlasıyla çoğaltan bir sürece girdik. İmhanın yanına yine inkarı koydu. 29 Mart seçimlerinden sonra bu sefer Erdoğan'dan daha çok Cumhurbaşkanı Abdullah Gül üzerinden Kürtler içerisinde beklentili ruh hali açığa çıkarma çabası içerisine girildi. Çünkü 2 yıl içerisinde önemli şeyler olcak. Avrupa Birliği'nin Türkiye ile ilgili raporu ve yaklaşan genel seçim ile cumhurbaşkanlığı seçimleri söz konusu, bunları değerlendirdiğimiz zaman çokta büyük bir beklentimiz yoktur. Kürt sorununu çözeceği anlamda çokta büyük beklenti umutlarımız yok" dedi.

Kürtlerin azınlık olmadığını, çünkü azınlık olarak görülen toplulukların her birinin koruyucu bir devlete sahip olduğunu söyleyen Ayna, "Kürtler kendileri açısından 'sahipsiz bir halktır'. Bu yüzden PKK'yi koruyucu güç olarak gördükleri için sırtlarını dönmezler. Güç olarak görüyorlar" ifadesini kullandı.

Tören bölüğü slogan attı
Çukurca'daki saldırıda hayatını kaybeden Piyade Er Deniz Demirci için dün Ankara'da düzenlenen törende, bir ilk gerçekleşti.

Meclis Başkanı Köksal Toptan, CHP lideri Deniz Baykal ve kuvvet komutanlarının katıldığı törenin sonrasında, Kocatepe Camii önünden araçlarına kadar silahları havada yürüyen Merkez Komutanlığı Tören Bölüğü, hep bir ağızdan ''Vatan sana canım feda'', ''Şehitler ölmez vatan bölünmez'' ve ''Akan kan bayrak için'' sloganları attı.