soL (HABER MERKEZİ) Haziran ayı içersinde her hafta sonu merkezi sınavlar olması nedeniyle dershaneler tartışılır hale geldi. Bugün de 7. Sınıf öğrencileri SBS'ye girdi. Yüz binlerce küçücük çocuk ne için olduğunu bile bilmeden ter dökerken, AKP onların geleceğini karartmaya devam ediyor. Başbakan'ın "garabet" açıklamasıyla da gündeme gelen dershaneler tartışılırken, bir başka "garabet" özel okullar gözden kaçıyor. AKP'nin tartışılmaktan uzak tutmaya çalıştığı en büyük gerçek ise, öze öğretim altında toplanabilecek bu iki tip garabetin de sayılarının AKP döneminde çığ gibi büyüdüğü.
Garabet kimin eseri?
Daha önce özel dershanelerin sayılarına ilişkin kimi istatistikleri soL'da vermiştik. 2002-2003 eğitim döneminde, yani AKP'nin hükümet olduğu yıl başlayan dönemde, 2 bin 122 dershanede 606 bin 522 öğrenci okurken, 2007-2008 eğitim döneminde dershane sayısı 4 bin 31'e, öğrenci sayısı da 1 milyon 12 bin 861'e yükseldi. Bu oranlar, Başbakan'ın "dershane garabeti" açıklamalarının yeterince anlamsız kılıyor. Başbakan'ın ve AKP'nin gözden kaçırmaya çalıştığı bir başka garabet daha var ki o da, sayıları yine AKP döneminde hızla artan özel okullar. Özel okulların sayısındaki artışın nedeni, AKP'nin ve yönetimindeki MEB'in özel "sevgisi" ve bu sevginin özel okullara her türlü kapıyı açması olarak görülüyor. AKP'nin özel okullara sağladığı teşvikler sonrasında 2002-2003 eğitim döneminde toplam bin 235 olan özel okul sayısı ise 2007-2008 eğitim döneminde 2 bin 553'e çıkarken, öğrenci sayısı da son altı yılda 218 bin 854'ten 344 bin 769'a yükseldi. Bu sayılar son 6 yılda dershane sayısının yüzde 89,9 oranında, öğrenci sayısının da yüzde 85,1 oranında arttığını gösteriyor. Özel okulların sayısındaki artış da aynı yıllar arasında yüzde 90'ı bulurken, bu okullarda okuyan öğrenci sayısı son 6 yılda yüzde 57,5 arttı.
AKP özeli çok seviyor
Genel olarak özel öğretim kurumlarının sayısındaki bu artışın temel nedeni hükümetin bu kurumlara sağladığı ayrıcalıklar ve teşvikler. Kamusal eğitime her gün yeni darbeler vuran AKP hükümeti, devlet okullardan esirgediği kaynakları özel kurumlara aktarıyor. Özel okulların yaygınlaşması ve bu okullarda okuyan öğrenci sayısının artması için Maliye Bakanlığı tarafından birçok mali kolaylık sağlandı. Örneğin, 1 Ocak 2004 tarihinden itibaren faaliyete başlayan eğitim ve öğretim işletmelerinin kazançlarının belli şartlarla gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmesi bunlardan sadece biri. Bunun yanında 2005 yılında yapılan düzenlemeyle hem dershane hem de özel okullardan alınan KDV oranları AKP tarafından yüzde 18'den yüzde 8'e çekildi.
Gerek Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik gerekse de Başbakan Erdoğan, "özel sevgilerini" her fırsatta dile getirmekten çekinmiyor. Çelik 2005 yılı Temmuz ayında yaptığı bir açıklamada "Sayın Başbakan'ın özel okulları teşvik ettiğini biliyorum" sözleriyle Erdoğan'ın "özel" duygularını dile getirmişti. Çelik'in bu duygularını görmek içinse, konuşmalarından herhangi birine bakmak yetiyor. Özele karşı durmak, küreselleşmenin eğitim üzerindeki etkilerini sorgulamak gibi düşüncelere dalanlara da Çelik'in cevabı açık: "Akıntıya karşı durulmaz. Ulusalcı olmayın, çıkın artık kabuğunuzdan."