#saldırmadanduramayanadam Başbakan Erdoğan...

Başbakan Erdoğan, milyonların tepkisine, halkın sokağa dökülmesine yine tehdit ve yalanlarla dolu bir grup konuşmasıyla yanıt vermeye çalıştı.

Başbakan Erdoğan bugün partisinin grup toplantısında yine oldukça skandal bir konuşma yaptı.

İşte o konuşmadan bazı başlıklar:

-Erdoğan sokaklara çıkarak istifasını isteyen milyonlara “polisimizin müdahale gücünü daha da arttıracağız” diyerek tehdit savurdu.

-Polis tarafından vurulan Ethem’in görüntülerine rağmen, “polisimiz kurşun mu sıktı, yok” demeyi başardı.

-Ankara’da ve İstanbul’da bindirilmiş kıtalara rağmen istediği sayıyı bulamayan Erdoğan, #direnmatematik dedirterek “Kazlıçeşme mitingine bir milyonu aşkın katılım” olduğunu öne sürdü.

- “Hukuk devletinde yapılması gereken neyse, Taksim’i, Gezi Parkı’nı bu işgalcilerden temizledik” diyerek milyonları “işgalci” ilan etti.

-Muhalif basın dışında tüm basın kurumları ağız birliği yaparak AKP’yi korudu ancak Erdoğan basının organize olarak eyleme destek verdiğini öne sürdü.

-Milyonlar sokağa çıkarak istifasını isterken eylemi “faiz lobisine” bağlamayı başardı.

-Polisin biber gazı sıkmasının en doğal hakkı olduğunu öne süren Erdoğan, ölümlere ve binlerce yaralamaya rağmen polisin demokrasi sınavını başarıyla geçtiğini söyledi.

-Erdoğan üniversite öğrencilerine burs verdiğini söyleyerek “Bunu solcuysan eğer komünist ülkelerde göremezsin” dedi.

-Grup konuşmasında “Mücahit Erdoğan” ve “Vur vur inlesin çapulcular dinlesin” sloganları atıldı.

-Halka büyük bir çabayla yardım eden doktorları da hedef alan Erdoğan, TTB’ye de tehdit savurdu.

-Erdoğan şehir müzesi için kullandığı şu ifadeyle ise söyleyecek söz bırakmadı “Topkapı Sarayı’nda TBMM depolarında çürümeye terk edilmiş binlerce obje var.”

İşte Erdoğan’ın grup konuşması:

‘Bir milyonu aşkın katılım’ balonu
Bir milyonu aşkın katılımla, hem AKP tarihinin, hem Cumhuriyet tarihinin belki de tarihimizin en büyük mitingini gerçekleştirdik. Bir haftalık çalışmanın neticesinde bu kadar insanın Kazlıçeşme’ye toplanması, heyecanı sloganı canlı tutması, milletimizin bu olaylara karşı tepkisini ortaya koyuyordu.

Farklı partilere gönül vermiş kardeşlerimizin bulunması da mitinglerimizin anlamını daha da pekiştiriyordu. MHP’den, BDP’den, BBP’den Saadet Partisi’nden partililer, büyük Türkiye’ye sahip çıkanlar, yakıp yıkmaya karşı çıkmak için orada bulunuyordu.

"Faiz lobisi, içerde dışarda belli örgütler bu iş için hazırlıklıydı"
Üç haftadır hem aziz milletimize hem dünyaya çok farklı bir Türkiye fotoğrafı verilmek istendi. Taksim Meydanı, Ankara’da Kızılay, İzmir’de Alsancak, sanki ortak bir tavrı gösteriyor gibi anlatılmak istendi. Bunun son derece örgütlü biçimde yapıldığını hatırlatmak istiyorum.

Ülkemizdeki medya kuruluşları bu tertip için hazırlıklıydı, uluslararası medya hazırdı. Sosyal medya bu iş için donanımlı hale getirilmişti. Ülkemizin belli sermaye grupları faiz lobisi, içerde dışarda belli örgütler bu iş için hazırlıklıydı.

"Her şey çok profesyonelce hazırlanmıştı"
Dikkat edin Taksim’de diğer illerde polise karşı, kamu binalarına, sivillere karşı çok ağır şiddet uygulanırken, bu vandallık, bu barbarlık çarpıtılarak, masum bir çevre eylemi gibi lanse edildi. Her şey çok profesyonelce hazırlanmıştı. Taktikler, mesajlar ve tweetler kullanılacak ve hazırlanan fotoğraflar filmler adım adım hesaplanmıştı.

Bazı uluslararası çevreler bu tertibin içindeyken, olmayanları kandıracak, yalan haberlerle bu tertibin içine çekecek hazırlıklar yapılmıştı.

Bu olaylar, daha en başından itibaren, polisin çevreci gösterilere şiddet uygulaması gibi sunuldu ve sunuluyor. Bu tamamen yanlıştır.

“Polis demokrasi sınavından başarıyla geçti”
Güvenlik güçlerimiz, demokrasi ve hukuk sınırları içinde son derece sabırlı şekilde, şiddet eylemlerine karşı başarıyla mücadele vermişlerdir. Hatta polisimiz sistemli bir şiddet hareketi karşısında, demokratik bir tavır sergilemiş ve demokrasi sınavından başarıyla geçmiştir.

"Biber gazı en doğal hakkıdır sıkar"
Biliyorsunuz gelenler oldu, kendilerini dinledim. Hepsinin hep söylediği, polis şöyle şiddet uyguladı, şunu yaptı bunu yaptı. Şiddet uyguladı da ne yaptı dedim? Biber gazı sıktı. En doğal hakkıdır sıkar.

"Kurşun mu attı? Yok"
Laf dinlenmediği zaman polis bu yetkisini kullanır. Kalkıp da kurşun attı mı, silah attı mı? Yok. Bakın iş 16. 17. Güne gelince, işte Adana’da yaşanan olay. Ve daha ileri gitti Mecidiyeköy’de bir komiserimiz silahlı bir, maalesef mermi neticesinde midesinden yaralandı. Bir diğer kardeşimiz ayağından yaralandı. Rabbim onları milletimize sağlığıyla lütfetti. Biz yine şifa diliyoruz.

"Anarşistler şiddet uyguluyor"
Şiddet uygulayan kim? Terörist, anarşistler şiddet uyguluyor. Efendim orada çevreci gençler de var, AKP’liler de var. Olabilir. Ak Parti'ye geçmiş, oy vermiş de olabilir. Bu onu temize çıkarmıyor ki. Kişi arkadaşının dinindendir. Kişi sevdikleriyle beraberdir. Bütün vaka budur.

"Gezi'dekilerin yüzde 76'sı CHP’ye oy vermiş"
Kamuoyu araştırmasında gördük ki, Gezi Parkı içinde olanların yüzde 76’sı CHP’ye oy vermiş. Yüzde 16’sı AK Parti, MHP 1,2 tablo bu. Bu tablo içerisinde bize oradan girmek suretiyle yumuşatacaklar, buraya böyle bakın diyecekler. Yanlış yanlıştır. Kimden gelirse gelsin. Bizi ilgilendirmez, yapılan iştir önemli olan. Ne yapıyor bunlar? Terör mü estiriyor, yoksa barışa mı çağrı yapıyor. Bu bizim için önemli.

"İçerdeki hainlere, dışardaki işbirlikçilere"
Taksim’de bir eylemciyi gösterip Türkiye ayakta yaygarası çıkaranlar, milyonlar sokağa çıktığında bunu görmemiştir. Biz kusura bakmasınlar bunu göstermeye devam edeceğiz. Hem içerdeki hainlere, hem dışardaki işbirlikçilerine göstermeye devam edeceğiz.

Cuma günü Kayseri’de Cumartesi günü Samsun’da, Pazar günü Erzurum’da devam ettireceğiz. İçerideki hainler, dışarıdaki işbirlikçiler Türkiye’nin gerçek fotoğraflarını görmek istiyorlarsa, buyursunlar Kayseri’ye Samsun’a Erzurum’a baksınlar.

Tabipler Birliği'ni hedef aldı
Bir şeyi de açık açık konuşmak durumundayız. Bazı sendikalar, bazı STK’lar var. Dün iş bırakma çağrısı yaptılar. Ne oldu? Vaka bu. Hani ne oldu? Çünkü yaptığınız çağrı kanunsuz. Yaptığınız çağrı hukuka aykırı. Hele hele, hele hele, Tabipler Birliği’yle alakalı söylüyorum. Sen kanunsuz bir eyleme nasıl destek verirsin? Sen hastaneleri boşaltma içine nasıl girersin yahu? Sizin insan sevgisi nerede? Hastalarla ilgilenme aşkınız nerede? Bunlarda insan diye bir dert yok. Bunların her şeyi menfaate dayalıdır. Aklıselim gaip geldi ve beklediklerini alamadılar. Bunlar güya solcu, emeğin alın terinin halkın yanındalar.

Ergenekon eyleminde en ön safta
Aidatlarıyla besledikleri bu örgütlerin üst yönetimlerinin her toplumsal olayda nerede durduklarına dikkat etsinler. Ergenekon eylemlerine dikkat edin, en ön saftalar. Cumhuriyet mitinglerinde en ön saftalar. Demokrasiye milli iradeye yönelik her girişimde bunlar en ön saftalar. Bunlar baş provokatörler, bunlar baş piyonlardır. Banka reklamlarında oynayıp kapitalizmi eleştirenler ne kadar solcuysa, işte bunlar da o kadar solcudur.

Faiz lobisinin kuklası olanlar ne kadar emek taraftarıysa bunlar da o kadar emek taraftarıdır. Neyse ki maske artık düştü. Kimin ne olduğunu artık milletçe gördük.

Yine alkol yalanı
Ulusalcılarla bölücülerin kardeşliğiyle, sözüm ona dindarlarla din düşmanlarının ittifakının aynı hedefe saldırdıklarını herkes görmüştür.

Bir tarafta ellerinde Türk bayraklarını sallayanlar, diğer tarafta Türk bayrağını alçakça yakanlar bir araya geldiler. Bir tarafta Gazi Mustafa Kemal’i istismar ettiler, bir tarafta bölücülerin paçavralarıyla yanyana getirdiler. Bir tarafta güya namaz kıldılar, camiye ayakkabıyla girdiler ve alkol kullandılar camilerimizde. Başörtülü kızlarımıza el uzattılar.

"Halk 'hayır derse vazgeçeceğiz' dedik"
En başından itibaren masum, sivil, demokratik hak arayışlarıyla art niyetli şiddet kullanan demokrasiye hükümete yönelik hareketleri birbirinden ayırdık.

Gezi Parkı'nda gerçekten ağaç için eylem yapanlarla, bunları kullananlar arasında çok net çizgi çizdik. Gezi parkı eylemlerine katılanlarla oturduk, saatlerce istişare ettik. Bazı sanatçılarımızı dinledik. Hem bazı sanatçıları hem de STK temsilcilerini kabul ettik. Kararımızı çok anlaşılır biçimde açıkladık. Yargı kararını bekleyeceğiz dedik. Lehimize çıksa bile halk oylaması yapacağız dedik. Gezi Parkı projesini halkın onayından sonra yapacağız dedik. Halkımız kalkar da hayır derse biz bundan vazgeçeceğiz dedik.

2011 Haziran seçimlerinde biz bunları halkımıza sunduk. Halkımız bizi destekledi. Diğerlerinde zaten proje falan yok ki. Diğerleri sadece hakaret edecek sadece vuracak. Var mı bir projen? Yok.

"Gezi Parkı'nı işgalcilerden temizledik"
Ama biz Gezi Parkıyla alakalı şehir müzesini açıkladığımız zaman, üçüncü havalimanını, Yaslıada'yı, Sivriada'yı açıkladığımız zaman. Galataport'u, Haydarpaşaport’u açıkladığımız zaman İstanbul halkı çok farklı bir heyecanı yaşadı. Bunları nasıl görmemezlikten gelirsiniz.
Gezi Parkı halkın olsun diyorlardı. Çark etmeye başladılar. Bize orayı boşaltma sözü verenler anında çark ettiler. Eyleme devam ettiler. Hukuk devletinde yapılması gereken neyse, Taksim’i, Gezi Parkı’nı bu işgalcilerden temizledik. Şimdi oralardaki o ağaçlar yeniden dikiliyor. Çiçeklendirme çalışmaları yapılıyor.

"Depolarda çürümeye terkedilen objeler var"
Topkapı Sarayı’nda TBMM depolarında çürümeye terk edilmiş binlerce obje var. Bir Fransa bakıyorsunuz Louvre Müzesi’yle iftihar ediyor. Bizimki o kadar büyük değil ama böyle bir müzemiz olsun, iftihar edelim.

Üniversitelilere komik sesleniş
Üniversite öğrencilerini sokağa döküyorlar. Bazı rektör, dekan, öğretim üyeleri. Bu öğrencilere bunca imkanı veren iktidar AK Parti iktidarı değil mi? Neyini kısıtladık? Yurtsa tarihinde görmediği yurtları yaptık. Tarihinde görülmeyen burs verdik. Lisans öğrencileri 45 lira alırken 280 lira alıyor. 200 lira da beslenme yardımı alıyor. Bire on katlanmış vaziyette.

Bunu solcuysan eğer komünist ülkelerde göremezsin. Harç harç harç, bunu da biz kaldırdık. Bu kadar hassas, bu kadar gencinin hukukunu koruyan iktidar, muhatap olduğu bu.

Bu örgütler lisemize de soktu. Bu liselerdeki öğrencileri, bazı kendilerini bilmez müdürler, öğretmenler bakın kendini bilmez diyorum ve istisna ediyorum. yoksa bizim için öğretmen başımız üzerinde tutmamız gereken insandır. Ve bu yavrularımızı sokağa döktüler. Bu yavrularımıza biz, okulların yapımından tutunuz, ücretsiz kitaba kadar bütün bunları yaptık. Aynı şekilde Fatih projesiyle yeni dönemin adımlarını atıyoruz. Sınıflarımızı 30 öğrenci standardına yükseltiyoruz.

"Polisin müdahale gücünü arttıracağız"
Polisimizde kanunların kendisine verdiği yetki dairesinde, bundan böyle hiçbir hukuka göz yummayacak, gerekeni yapmaya devam edecektir. Polisimizi daha da güçlendireceğiz, müdahale gücünü artıracağız.