Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı ve gerilimi artırarak devam ettirdiği kürtaj tartışması, Erdoğan'ın yasa çıkartacaklarını açıklamasıyla birlikte yeni bir boyut kazanmıştı. "Kürtaj cinayettir" tezi AKP'li vekiller ve bakanlar arasında hızla yayılırken, Sağlık Bakanı Recep Akdağ tahammül sınırlarını zorlayan bir değerlendirme yaptı.
Anadolu Ajansı Editör Masası’na konuk olan ve AA editörlerinin sorularını yanıtlayan Akdağ, "Kişisel yaklaşımım, prensip olarak gerekmedikçe, tıbbi gereklilik olmadıkça kürtaj yapılmamasıdır. Ama bu raporun neyi getirip neyi götüreceğini de görmemiz lazım. Önümüzdeki ay içerisinde bu çalışmaları Bakanlar Kurulu’na yetiştirmeyi planlıyoruz. Ondan sonrası Bakanlar Kurulu ve Meclis’in işi." dedi.
Ancak burada kalmayan Akdağ, akıllara durgunluk veren şu açıklamayı yaptı:
"Bazen ‘Annenin başına kötü bir şey gelmişse ne olacak?’ deniyor. Gerekirse öyle bir bebeğe devlet bakar. Böyle bir yasa çıkarılıp da kürtajla ilgili daha ciddi kısıtlamalar getireceksek mutlaka onun yan tedbirlerini de almak durumdayız."
Tacizcilere ve tecavüzcülere sahip çıkmadılar mı?
Akdağ'ın bu açıklamaları, AKP hükümetinin tecavüz söz konusu olduğu zaman "ilk vukuatı" olarak görülebilir. Ancak aynı iktidar döneminde, Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez, 14 yaşındaki bir kız çocuğunu taciz ettiği gerekçesiyle 13 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezası almış, ancak çeşitli hukuki süreçler sonucunda Üzmez, taciz ettiği kıza "Anksiyete bozukluğu'' ve ''Panik bozukluk'' tanısı konmasına rağmen tahliye edilmişti.
Yine AKP iktidarı döneminde simgeleşen "N.Ç." davasında, mahkeme 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç.'nin bu insanlarla "rızası üzerine birlikte olduğu" kanaatine varmıştı.
Söz konusu gericilikse tecavüzcüler itinayla aklanır, devlet bile bakar!
Recep Akdağ'ın sözleri bir aşırı yorum ya da tesadüf olarak değil, Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı tartışmanın mantıksal sonucu olarak değerlendirilmeli. Akdağ, kadın bedenine yönelik "hesapları" söz konusu olduğu zaman, "muhafazakar" kimliklerinin gereği olduğu iddia edilen "değer"lerinin bile üzerinden atlayarak, "tecavüze uğrayıp hamile kalan kadının çocuğuna" değil, tecavüzcüye sahip çıktıklarını göstermiş oluyor.
Başbakan Erdoğan ile AKP'li bakan ve vekillerin son bir haftada sarf ettiği sözler düşünüldüğü zaman ise, Uykusuz dergisinin bu haftaki kapağı durumu özetliyor:
(soL - Haber Merkezi)