Roman çalıştayında hutbe formülü

Roman Çalıştayı'nın sonuç raporunda Cuma hutbelerinde Romanlardan bahsedilmesi gibi ilginç çözüm önerileri yer aldı.

Devlet Bakanı Faruk Çelik öncülüğünde "açılım" sürecine Romanları da katmak adına düzenlenen Roman Çalıştayı'nın sonuç raporunda, ders kitaplarında Romanlarla ilgili bilgilere yer verilmesi, Romanlara yönelik ayrımcılığın kanunen suç sayılması yönünde değişiklik yapılması gibi talepler dile getirildi. Raporda, Romanların toplumla bağının güçlendirilmesi için Cuma hutbelerinde Romanlardan bahsedilmesi gibi ilginç çözüm önerileri de yer aldı.

Çalıştay raporuna göre sayıları 500 bini aşan Roman yurttaşların büyük çoğunluğu Marmara bölgesinde ikamet ediyor. Sayıları 20 bini bulduğu ifade edilen göçebe olanlar dışında, Romanların hemen hepsi, yaşadıkları yerleşim birimlerinin varoşlarında veya kenar mahallelerinde güç koşullarda sağlıksız bir şekilde hayatlarını sürdürüyor. Türkiye'de Romanların büyük çoğunluğu "Romani" diliyle konuşuyor.

Rapora göre Türkiye'de Romanlar yaygın olarak "çingene" olarak adlandırılıyor. Roman toplumu içinden bazı guruplar, bu isme, yüklenen olumsuz anlamlar ve yakıştırmalar nedeniyle pek sıcak bakmıyor. Romanlar, toplumda kendilerine yönelik ön yargılar olduğunu ve ön yargıların kurbanı olmamak için çocuklarının okul sıralarında, çalışanların da iş ortamlarında kendilerini gizlemek durumunda kaldıklarını ifade ediyorlar.

Sorunlar için çözüm önerileri
Çalıştay'da Romanlar tarafından dile getirilen sorunların çözümü için kimi istekler sıralandı. Bunlar arasında, ders kitaplarında Romanlarla ilgili bilgilere yer verilmesi, toplumun Roman algısı konusunda araştırma yapılması, üniversitelerde Roman Enstitüleri kurulması, Romanlarla ilgili tanıtıcı yayınların hazırlanması yer aldı. Raporda bir çözüm önerisi olarak sunulan Cuma hutbelerinde Romanların işlenmesi konusu ise dikkat çekti.

Çalıştayda, özellikle eğitim konusunda destek beklediklerini, dershane, mahallelerine yönelik özel kreş ve etüt merkezlerine ihtiyaç duyduklarını dile getiren Romanlar gezici eğitim araçlarının, bulundukları yerlerde faaliyet yürütülmesini, okula kayıtlı olmayan çocuklar için özel girişimlerde bulunulmasını, okuma yazma bilmeyen fertlerine ve özellikle de kadın nüfusa eğitim, üniversiteye hazırlık yapan veya kazanan fertlerine burs verilmesini, uyuşturucu gibi alışkanlıkların önlenmesi için yaşadıkları bölgelerde bilinçlendirme çalışmalarının yapılmasını talep etti.

Romanlar, kültürel varlıklarının devamı için TOKİ'nin kendilerine çok katlı binalardaki geniş daireler yerine, yaşadıkları yerlerde bütçelerine uygun dar ancak bahçeli evler yapmasını önerdi. Kolluk kuvvetlerinin yaşadıkları bölgeleri ''suç mahalli'' olarak gördüklerini ifade eden Romanlar bundan duydukları rahatsızlığı da dile getirdi.

(soL - Haber Merkezi)