AKP hükümeti profesyonel ordu konusunda ciddi adımlar atmaya hazırlanıyor. Bakanların üst üste yaptığı açıklamalar ve en son Başbakan Erdoğan'ın Saadet Partisi'ni ziyareti sırasında Numan Kurtulmuş'un "İçişleri Bakanlığı'na bağlı özel ordu" önerisine sıcak baktığını söylemesi kurulacak profesyonel ordunun neye benzeyeceğini göstermeye başladı.
Son dönemde artan çatışmalar bahane edilerek hızlanan profesyonel ordu tartışmalarından sonra AKP'nin "özel ordu" açıklaması, bir "demokrasi müjdesi" daha mı sorusunu sordurtuyor.
İşsizliğin ve Kürt sorununun da çözümü olarak sunulan profesyonel ordu ve özel ordu projeleri konusunda TSK ile AKP arasında pürüzler olduğu söylense de genel doğrultu açısından bir farklılığın olmadığı biliniyor.
CHP, MHP ve Saadet Partisi de profesyonel ordu ve özel ordu projelerine sıcak bakarken, en kanlı örneğini Kolombiya'da gördüğümüz paramiliter kuvvetlerin yolda olduğu görülüyor. Mümtaz'er Türköne gibi yazarlar tarafından ABD ordusu örnek verilerek anlatılan profesyonelleşmeden ne beklendiği yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
AKP'nin özel ordusu Kolombiya'yı hatırlatıyor
Kolombiya'da esas olark sola ve işçi sınıfı hareketine karşı kurulan ve adı Kolombiya Birleşik Özsavunma Güçleri (AUC) olan "özel ordu" İçişleri Bakanlığı'na bağlı olarak kuruldu.
Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri'ni (FARC) hedef alacağı ve düzensiz birliklerden oluşacağı söylenen bu paramiliter kuvvetler son 20 yıl içinde 30 bine yakın cinayet işledi. Binlerce sendika aktivisti bu faşist paramiliter güç tarafından öldürülürken, ülkede yüz binlerce kişi zorla göç ettirildi.
ABD'li ve İsrailli komutanlar tarafından eğitilen Kolombiya'daki paramiliter güçler neredeyse hiçbir hukuki kısıtlama olmadan hareket ediyor. Uyuşturucu ticeretini de yöneten bu özel ordu, ülkede her yıl yüzlerce sendikacı ve solcuya suikast düzenliyor.
Cocacola ve BP gibi tekeller tarafından da para ile yönlendirildiği açığa çıkan paramiliter güçler, sendikal faaliyette bulunan işçilere karşı kullanılıyor. Paralı ordu parası verilince "rahat rahat" öldürüyor.
"ABD ordusu gibi olsun"
Profesyonel ordu ve özel ordu taraftarları örnek olarak ABD ordusunu gösteriyorlar. Mümtaz'er Türköne 8 Temmuz'da Zaman gazetesindeki köşesinde "ABD'nin Irak'ı işgal ederken kullandığı taktikler, bugünün ordularının kullandığı yeniliklerin işaretiydi" ifadesine yer vermişti.
Afganistan ve Irak'ta milyonlarca kişiyi öldürmüş bir orduyu hem de "ordunun demokratikleşmesi" konusunda örnek göstermek başlı başına garabet. Genellikle yoksul ve işsiz gençlerden oluşturulan paralı askerler Irak'ta birçok skandala da imza attı. Öldürmeye programlı bu birlikler, Irak'ta yakaladıkları direnişçilere işkence yaparkenki görüntülerini kameraya çekip internete koyarak büyük rezaletlere neden olmuşlardı. Yine hiçbir hukuki kısıtlamaya bağlı olmayan bu birlikler özel şirketler tarafından da oluşturuluyor.
Yurtsever direnişçilerin kararlılığı sayesinde ağır kayıplar da veren bu paralı askeri birliklerde ağır psikolojik travmalar geçirerek çok sayıda asker intihar etmişti.
Çok övülen ABD ordusunun Kore, Vietnam, Afganistan ve Irak'taki performansı ise paralı birliklerin kararlı direnişler karşısında fena halde bozguna uğrayabileceğini gösteriyor.
Görüntüye de önem verecek ordu
Dün özel ordu konusunda açıklama yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik "oluşturulacak özel birlikler asker içinde mi polis içinde mi olacak" sorusunu geçiştirerek "Ben bu işin uzmanı değilim. Asker içinde mi olmalı ordu içinde mi olmalı bilemem ama Doğu’da faili meçhullere imza atmış (Ben devlet adına kurşun sıkıyorum, millet adına kurşun sıkıyorum) diyen zihniyet olmayacak. İşkenceyle alakası olmayacak. Özel Harekat Timleri içinde çok yanlış adamlar vardı. Bıyıkları aşağıya doğru sarkık, tipik MHP militanı görüntüsü veren insanlar vardı. Ellerinde uzun namlulu silahlar, özel arabalarla gezen" dedi.
AKP'nin geçtiğimiz haftalarda, Çiller hükümeti döneminden kanlı sicili olan Özel Harakat Dairesi'ni tekrar kırsal alanda kullanma kararı aldığını hatırladığımızda AKP'nin Çelik tarafından eleştirilen uygulamaların ve "sarkık bıyıklıların" izinde olduğunu söyleyebiliriz.
"Özal'ın yolundayız"
AKP tarafından geleneklerinin en önemli karakterleri olarak gösterilen Turgut Özal da "demokratikleşme" ve "açılım" söylemleri arasında kirli savaşı yükselten uygulamaları başlatmıştı.
Hüseyin Çelik'in eleştirdiği özel tim uygulaması 1983 yılında Turgut Özal'ın Başbakanlığı döneminde başlatılmıştı. Yine adı kirli savaş ve silah kaçakçılığı ile anılan "köy koruculuğu" 1985 yılında Özal hükümeti döneminde başlatılmıştı.
AKP'nin ise ne köy koruculuğundan ne de özel harekat dairesinden vazgeçmeye niyeti var. Bunların sorgulanmasına bile izin vermeyen AKP, daha büyük bir "demokrasi müjdesi" veriyor. Tamamen İçişleri Bakanlığı'na bağlı olacak ve sayısı on binlerle ölçülecek paralı özel birlikler ile AKP, ülkedeki iktidarını sağlamlaştırmayı amaçlıyor.
(soL - Haber Merkezi)