Dün ODTÜ'de "Sol Sohbetleri" kapsamında "Ortadoğu-Türkiye Denkleminde Gericilik ve Aydınlanma" konulu bir panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak Komunist Parti Merkez Komite üyesi ve soL yazarı Özgür Şen katıldı.

Yapılan konuşmada öne çıkan vurgular, Türkiye'de ve bölgede düzen içi siyasetten laiklik ve aydınlanma mücadelesinin artık beklenemeyeceği, AKP hükümeti değişse bile ideolojik zeminin yine gericilik üreteceğiydi.

Özgür Şen, genelde söylenin aksine Türkiye ve Ortadoğu topraklarında laikliğin tutmayacağı algısının tersinden okunması gerektiğini belirtti.

1923'le başlayan aydınlanmanın ülkemizde tam anlamıyla gerçekleştirilemese de ilerici bir birikime dönüşmüş olmasının, bu kadar az bir etkiyle dahi ortaya çıkan önemli bir dinamik olduğunu vurguladı.

Şen, bunun da bu "toprakların" laiklik ve aydınlanmaya olan yatkınlığını gösteren bir işaret olduğuna dikkat çekti.

Etkinliğin katılımcılarından gelen sorular ile, AKP iktidarı, sermaye sınıfı ve gericileşme arasındaki organik bağlar birlikte somutlaştırıldı.

Madenler başta olmak üzere iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin yaşam ve çalışma koşullarının tartışılamamasının önündeki engellerden birinin hükümet tarafından ölenlerin "maden şehitleri" ilan edilmesi, siyasetin alanın dinle kapatılması olduğu belirtildi.

Bir diğer sermaye-gericileşme birlikteliğinde ise, "okullarda laik eğitimi bitirirken, laik eğitim arzulayanlara özel okullara götürün çocuğunuzu" buyurganlığı olduğu gösterildi.

Etkinlikteki son ve en önemli vurgu ise laiklik mücadelesinin kesintisiz ve sürekli bir mücadele olması gerektiği, ancak laik bir düzenin artık sadece sosyalist bir düzenle söz konusu olabileceği fikriydi.